Çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP´yi sorumlu tutan Diyarbakır annelerinin, partinin il binası önünde 3 Eylül´de başlattığı oturma eylemi sürüyor.
Anne Hacire Akar´ın, dağa kaçırılan oğlu Mehmet Akar için 22 Ağustos´ta HDP il binası önünde başlattığı oturma eyleminin sonuç vermesi ve kararlı mücadelesiyle 24 Ağustos´ta oğluna kavuşması, benzer acıyı yaşayan, yüreği evladına duyduğu özlemle yanan diğer ailelere de örnek oldu. Ellerinde çocuklarının fotoğrafıyla HDP il binası önünde bekleyişini sürdüren aileler, özlem duydukları evlatlarına kavuşmak için Avrupa, Amerika Birleşik Devletleri ve Rusya´nın terör örgütlerinden desteğini çekmesini istedi.
Diyarbakır´da 17 yaşında dağa kaçırılan oğlu için oturma eylemine katılan Ayşegül Biçer, oğlunun Suriye´de terör örgütü YPG´nin elinde olduğunu öğrendiklerini söyledi.
´PKK, YPG, YPJ gibi terör örgütleri hepsi birdir. Hiçbirinin Kürtlükle alakası yoktur. Ben de Kürt´üm ama terör örgütlerini desteklemiyorum, aksine lanetliyorum.´ ifadelerini kullanan Biçer, sözlerini şöyle sürdürdü:
´Amerika Başkanı diyor ki; ´PKK, Kürttür.´ Bastıra bastıra söylüyorum, Kürt değildir. Ben de Kürt´üm öyle bir şey yok. Terörü lanetliyor, kesinlikle desteklemiyoruz. Çocuklarımız oraya özgürlükleri alınarak götürüldü. Gelecekleri çalındı. Okul okuması, kalemle, defterle uğraşması gereken yerde şu anda çocuklarımız Suriye´de bombalarla, silahlarla... Biz bunu kabul etmiyoruz.´
Oğlunun Türkiye´de vatani görevini yapmasını beklerken kandırılarak Suriye´ye götürüldüğünü dile getiren Biçer, ´Amerika, Kürtler üzerinden oyun oynuyor. Bizim üzerimizden oyun oynamasınlar. Buradan başkanlarına ve kendi halkına çağrımdır, evlatlarımızı geri getirsinler. Evlatlarımızı istiyoruz.´ diye konuştu.
Diyarbakır´da 15 yaşındayken dağa kaçırılan oğlu Özkan için eyleme katılan Süleyman Aydın, oğluna kavuşuncaya kadar oturma eylemini sürdüreceğini belirtti. ABD, Rusya ve Avrupa´ya seslenen Aydın, ´Neden sesimizi duymuyorsunuz? HDP resmen çocuklarımızı götürüyor. Bunların bir temsilcileri var. O da HDP. HDP´de PKK, PKK da YPG demek. Bunu artık bilmeyen yok.´ dedi.
Bazı ABD Kongresi üyelerinin terörist elebaşı Mazlum Kobani kod adlı Ferhat Abdi Şahin´i ülkeye davet etmelerine tepkisini dile getiren Aydın, şöyle konuştu: ´O bir PKK´lı. Binlerce çocuğun, gencin katili. Kendi menfaati için yanına alıyor. Amerika resmen bunlara destek veriyor. Abdullah Öcalan, ´Kendisi manevi oğlumdur.´ dedi. Katilliği iyi yaptığı, kimsenin gözünün yaşına bakmadığı için manevi oğludur. O bir katildir, teröristtir.´
Amerika´yı terör örgütüne destek vermekle suçlayan Aydın, terör örgütünün bundan aldığı cesaretle çocuklarını kandırarak kaçırdığını aktardı.
Aydın, şunları kaydetti: ´Kürtlük zorla 15 yaşındaki çocuğu dağa götürmek ise o Kürtlüğü istemiyorum. Amerika gerçekten Kürtleri savunuyorsa gelsin bizi desteklesin. Niye bir açıklama yapmıyor? Amerika bir açıklama yapsa çocuklarımız geri gelir. Bu Mazlum Kobani onun bir talimatına bakar. Çocuklarımızı nasıl kaçırmışlarsa öyle de getirmesini bilirler ama hesaplarına gelmiyor. Gencecik çocukları oralarda öldürtüyorlar.´
İstanbul´dan 5 yıl önce 14 yaşında dağa kaçırılan oğlu Tuncay için Diyarbakır´a gelerek oturma eylemine katılan anne Fatma Bingöl, oğlunun HDP aracılığıyla kandırılarak Suriye´ye gönderildiğini öğrendiklerini ifade etti.
Çocuğunun tehdit edilerek götürüldüğünü belirten Bingöl, ´Çocuklarımızın arkasına sığınıp, onları ateşe atıyorlar. Koltuklarında oturuyorlar. Kimsenin buna hakkı yok. Çocuklarımızı geri getirsinler.´ şeklinde konuştu.
´Terör örgütü YPG´nin Kürtlerin hakkını savunduğu´ iddiasına tepkisini dile getiren Bingöl, ´Kürt hakkı değil, bu, Amerikaya uşaklık etmektir. Çocuğum Amerika´ya uşaklık ederek Kürt hakkını savunamaz. Çok üzgünüm, içimdeki acıyı tarif edemem. Oğlumu onlara yem olsun, dağda kurda kuşa yem etsinler diye büyütmedim. Oğlumu yoksullukla, fakirlikle büyüttüm. Artık dönsün ve vatanına, milletine hizmet etsin.´
10 yaşında dağa kaçırılan oğlu Azat için oturma eylemi yapan Remziye Akkoyun, Zazaca yaptığı açıklamada, oğluna kavuşana kadar eyleme devam edeceğini söyledi.
Telefonuna gelen fotoğraflarda oğlunun Suriye´de terör örgütü YPG saflarında savaştırıldığını öğrendiğini anlatan Akkoyun, ´Çocuğumu Suriye´ye savaşa göndermişler. Silahı bıraksın. Çocuğumu bana yollasınlar. Azad´ımı bana göndersinler.´ ifadelerini kullandı.