18'inci yüzyılda, Çar 1. Petro, Rusya'nın çıkarları için, mümkün olabildiği kadar İstanbul'a ve Hindistan'a yaklaşmak gerektiğini, söyleyen bir liderdi. Bu bölgeleri elinde tutanın dünyaya hükmedeceğini düşünüyordu. Bu söze kulak kabartan II. Katerina ise gözünü Çerkesya'ya dikince Çerkes intihar savaşçıları, "Düşmanın üzerine kılıç gibi keskin, ok gibi hızlı gideceğim...ben bu yoldan asla dönmeyeceğim!" diye ant içti. İşte bu iki bakış açısı, Çerkeslerin yaşadığı tarihsel trajedi ve onların kahramanca duruşu ile Rusya'nın emperyalist hırslarının bir özeti niteliğindeydi. Çerkesler arasında İslam nasıl yayıldı? II. Katerina 'Çerkesler aç bırakılmalı' emrini neden verdi? Teşkilat-ı Mahsusa nasıl kuruldu? Çerkeslerin, Osmanlı Devleti'nin istihbaratının oluşumundaki yolculuğu nasıl gerçekleşti? Tüm bu soruların yanıtı ve daha fazlası için Elbruz Aksoy'un ,
Açık Görüş sayfasında yayınlanan yazısını okumanızı öneririz.