Tek parça gibi duran peri bacalarıyla süslenmiş bir kayanın önünde kurulmuş Selime Kasabası´na, mabedler, ambarlar, sığınaklar ve tapınaklar oyulmuş.
Kasabaya ilk yerleşim Hititler döneminde başlamış. Ardından Asur, İran, Roma, Bizans, Danişmend, Selçuklu ve Karamanoğulları, bu kale ve civarına hakim olmuş.
Kayalara 3-4 katlı sığınaklar, mumyalıklar, meskenler ve türbeler oyulmuş. Kale içlerinde ve kayalarda Bizans mimarisinin yapılarına sıkça rastlamak mümkün.
Selçuklular Dönemi´nde bu bölgeye, ´Vilayeti Salime´ ismi verilmiş.
Birçoğu güvercinlik olarak kullanılan tipik ve efsanevi peri bacaları bölgede görülüyor. Zirvesinde Selime Kalesi bulunan kayaya 382 basamakla çıkılıyor.
Selime Kalesi´nin iç kısımlarında birçok kilise ve farklı özellikte yapı bulunuyor.
Bölgede bulunan Selime Katedrali de önemli bir tarih ve kültür merkezi. 7. veya 11. yüzyılda yapıldığı tahmin edilen katedral, Kapadokya´nın en büyük katedrali olma özelliğini taşıyor. İlk yüksek sesli ayinin de, bu katedralde yapıldığı biliniyor.