Balıkesir´in Havran ilçesi, Edremit Körfezi´ne doğru uzanan verimli bir ova üzerine kurulmuş. Çok eski bir yerleşim yeri olan Havran´ın bilinen ilk sakinleri, ´Lelegler´ ve ´Pelasglar´ olmuş. M.Ö. 546 yılında Pers egemenliğine giren Havran, M.Ö. 334´te Makedonyalı İskender´in hakimiyetine girdi. Daha sonra bölge Bergama Krallığı hakimiyetine girdi. İlçe ve çevresi, Karesi Beyliği dönemindeki Türk hakimiyetine kadar birçok devletin eline geçti.
1402 yılında Ankara Savaşı´ndan sonra Timur´un askerleri bölgede ciddi bir yıkıma neden oldu. Tahribat öylesine büyüktü ki, 1890´lara kadar Osmanlı belgelerinde Havran ve civarı ´Viraneli´ olarak geçiyordu.
1900´lü yılların başından itibaren güzelleştirilen şehre Huriler Diyarı anlamına gelen ´Havran´ ismi verildi.
Antik dönemdeyse Havran´ın adının ´Aureline´ yani ´Altın Ülkesi´ olarak anıldığı söyleniyor.
Çanakkale kahramanları Seyit Onbaşı ve Ömer Çavuş Havranlı´dır. Kocaseyit Anıtı ve Müzesi ile Kocaseyit´in mezarı Havran´a önemli bir kimlik kazandırmış.
1957 yılında ilçe olan Havran´da çok sayıda tarihi ev ve konak bulunuyor.