"ABD, S-400'ler üzerinden Türkiye'ye yönelik suçlamalarına devam ediyor. ABD ile Türkiye arasında yaşanan ana konu S-400 değil. Asıl problem ABD'nin Orta Doğu'da terör örgütü PYD/YPG'ye verdiği açık destektir.
S-400'ler bu çerçevede tarihi bir sorundur. Terör örgütüyle ABD arasındaki ittifak ilişkisi çözülmeden bu mesele bitmeyecek.
S-400 bir Hava Savunma Sistemi. 90'lı yıllardan bu yana ABD Kongresi'nden bir karar çıkar ve bu sistem alınır diye beklenildi. Fakat ABD uzun yıllar boyunca bu sistemi satmaya razı olmadı. En sonunda Türkiye'nin açmış olduğu ihaleye bizzat teklif verdi. Bu ihaleye teklif verenler arasında İtalya, Fransa ve Rusya gibi devletlerde vardı. O dönemlerde hiçbir şeye itiraz etmeyen ABD'nin S-400'lerin alınması konusunda dile getirdiği rahatsızlığı anlamak mümkün değil."
S-400 meselesini sorunlaştıran ABD'nin Türkiye'yi kuşatma siyaseti terör örgütleriyle birlikte, Türkiye'yi güney sınırlarından kuşatma siyasetiyle de örtüşüyor. Bu proje Siyonizmin 1948 yılında kurulan İsrail devletinden sonraki en büyük ikinci projesidir. Türkiye'yi güney sınırlarından kuşatarak bir terör koridoru vasıtasıyla Türkiye'ye yönelik saldırıların devam ettirilmesidir. Suriye'deki iç savaş devam ederken bu bölgelerde demografinin değiştirilmesi, terör örgütü DEAŞ'ın vasılaştırılması da dahil olmak üzere bu projeye dahildir. Türkiye, bu projenin sahaya adım adım sürüldüğünü anladığı anda gerçekleştirdiği operasyonlarla bu projeyi akamete uğratmıştır. Şimdi gelinen noktada Amerika Birleşik Devletleri'nin bu projeye destek vermesi Türkiye'nin Suriye ile Irak coğrafyasındaki hareketliliğinden rahatsızlık duyması farklı noktalardan sesler getiriyor."
Editör: Ayşe Tunalı / ayse.tunali@turkmedya.com.tr