Türk pop müziğinin güçlü sesi Aydilge, ‘Enes Özdemir’le Bi Konuşalım’ programına konuk oldu. Aydilge, dijital medya, projeleri ve özel hayatına dair birçok soruya cevap verdi. Aydilge, son zamanlarda sahte izlenme oranlarına ‘Bu canavarı popçular yarattı’ dedi.
Bu enerjinin kaynağı ne?
Benim de üzüldüğüm, enerjimin düştüğü zamanlar oluyor. Hayatı her rengi ile yaşamaya çalışan bir insanım. Hüznü, acıyı dışlamaya çalışan bir insan değilim ama şunu tercih ediyorum. İnsanları enerjimle mutlu etmek ve pozitif hisler yaratmak istiyorum.
‘Kelepçe çözmeyi seviyorum’ demiştiniz kimlerin kelepçelerini çözdünüz?
Hepimizin bağımlılıkları ve mecburiyetlerimiz var. Birçok insan gitmek istemediği işlerde çalışmak, sevmediği insan ile evlenmek, istemediği hayatı yaşamak durumunda kalıyor. Ben hayatın başka yönlerini, bu kısır döngüden hep beraber çıkabilelim diye gösterme çabasındayım. Şarkılarımda da, sosyal medyada da bunu yapmaya çalışıyorum.
Fenomenlerin şarkı çıkarması müzik sektörüne zarar veriyor mu?
Bence vermiyor. Sosyal medya fenomenleri zaten YouTube’da iyi izlenme alıyorlar. Örneğin; Reynmen... İnsanlar ona çok yüklendiler. Ama adam zaten sosyal medya fenomeni, yani YouTuber. O YouTube’da izlenmeyecek de nerede izlenecek? Ben mesela kendimi onunla karşılaştırmıyorum. Karşılaştırmamın nedeni benim ondan iyi olmam yada onun benden iyi olması ya da benim şahane bir müzisyen olmam, onun da YouTuber olması gibi tepeden bakan bir yaklaşım değil. Sadece ben bir müzisyenim, o da bir YouTuber, Reynmen beni YouTube’da alt etmeyecek de nerede edecek? Onun için ben Reynmen´in başarısından hiç gocunmuyorum. Bazı müzisyenler bu durumdan rahatsızlar ve bunu dile getiriyorlar. Ben de diyorum ki kendi yarattıkları canavar, bir gün gelir onları da yutar. Çünkü sahte tıkları onlar başlattılar.
Rap’in popüler olmasını nasıl buluyorsun?
Benim için hiçbir sakıncası yok. Ben farklı iş yapanların ön planda olmasından mutlu oluyorum. Benim sadece rahatsız olduğum bir konu var. O da bazı rap müzisyenlerinin Rap’in bağımlılıkları özendiren yanını ön plana çıkarması. Çok küçük yaştaki insanlar bunları izliyorlar, dinliyorlar. Etkilenebilirler. Uyuşturucu baronlarının çok sık kullandığı bir araçtır müzik. Hayatım boyunca bağımlılıkların karşısında duran, bu konuyla ilgili kitaplar yazan biri oldum. Müziğin uyuşturucuya alet edilmesini tehlikeli buluyorum ama her şeyi rap´e bağlayamayız tabi. Uyuşturucu başka müzik türleri ve hatta her türlü popüler kültürün içine sinsice sokularak teşvik ediliyor. Yani sorun Rap´in popüler olması değil, popüler olan pek çok şeyin içine uyuşturucuyu özendiren detayların sinsice konulması.
Rap projen var mı?
Daha önce üç rap müzisyeniyle beraber şarkılar yaptım. Yakında Sehabe ile beraber bir Rap şarkı daha çıkaracağız. İçinde bağımlılığa özendiren sözlerin olmadığı, anlamlı, derin sözler ile yazılmış bir rap şarkısı bu..
Evlilik sonrası ne gibi değişiklikler oldu?
Çok büyük değişimler oldu tabi ki. Bir kere Utku´nun hayatımda olması benim başıma gelen bir mucizedir. Çünkü hayatım boyunca, uzun saçlarıyla, derin mavi gözleriyle bana keman çalan, muhteşem bir müzisyenin hayalini kurdum. Benim aklımdaki beyaz atlı prens, kemancıydı yani. Hatta on dört yaşında yazdığım bir hikayede bile ondan bahsetmişim. Gerçekten çağırdım demek ki... O da geldi.
Utku Barış Andaç’ı bize anlat desem?
Ben onu aslında şarkılarımda anlıyorum. ‘Kendi Yoluma Gidiyorum’ albümümü ithaf ettim. Yine aynı albümde ‘Sonsuz Sevgilim’ şarkımı da ona yazdım. Tıpkı o şarkıda dediğim gibi, ´´Kim bilir seninle kaç defa buluştuk, belki yüz yıl önce, aşk ile kavuştuk. Tüm zamanların ve her yaşamın içinde, sonsuz sevgilimsin, sonsuzluğun içinde.´´
Aküstik mi? Playback mi?
Ben hiç playback söylemiyorum. Müzikseverlerden rica ediyorum, lütfen bu playback furyasını ancak siz durdurabilirsiniz. Müzisyenlerin sizi aptal yerine koymasına izin vermeyin. Bir şarkıcının sesinin güzel olmaması nasıl kabul edilebilir? Müzisyenlerin canlı söylemesi gerek. Ama siz buna razı gelir ses çıkarmazsanız, sanatçı kisvesi altında sizi kandırıp playback yapmaya devam ediyorlar. Topa vuramayan bir futbolcunun maçına gitmek gibi bu. Düşünsenize, siz stada gitmiş maçı izlerken, topa vurduğu anları size banttan izletse kabul eder misiniz?
Şarkılarınla ilgili anıların var mı?
Benim hayatımda şöyle bir dönüm noktası var. İlk albümüm çıktığında ‘Yalnız Değilsin’ şarkım bir kanalda dönüyormuş. Ve kanse tedavisi gören 12 yaşındaki bir genç kız da korku dolu geçirdiği hastane akşamlarında, klibim çıkınca kendini iyi ve güçlü hissediyormuş. Bir konserimde yanıma geldi. ´´Aydilge abla, hastanede bazen korku dolu olurdum ama sen bana şarkınla ´´yalnız değilsin´´ derdin ve rahatlardım´´ dedi. Söyleyin bir müzisyen için daha büyük bir mutluluk olabilir mi? Bir kanser hastasına umut olabilmişim. Hatta şimdi sağlığına kavuştu, konservatuvardan mezun oldu.
Vitiligo hastalığı var bu gençlerde enerji düşüşlerine neden olabiliyor buradan bir mesaj vermek ister misin?
Bizim vücutlarımızın bazı bölgelerinde renk hücrelerinin ölmesinden dolayı oluşan beyaz lekeler var. Vitiligo hastaları, özellikle de genç kızlar buna dair çok üzüntü duyup kendilerini çirkin hissedebiliyorlar. Oysa farklı olmak, çirkin olmak değildir. Bana gençler vitiligolu cildimi nasıl kapattığımı soruyorlar. Ama kapatmıyorum. Biz herkesle aynı olmak zorunda değiliz. Tek tip bir güzellik anlayışına da uymak zorunda değiliz. Nasıl ki benimizden, gamzemizden utanmıyorsak, lekelerimizden de utanmamalıyız. Yani en önemlisi başkalarının ne düşündüğü değil, bizim kendimizi beğenmemiz ve kabul etmemiz. Kısacası, sizi seven böyle sevsin. Sizi vitiligo’nuz var diye sevmeyecekse zaten ona yol verin gitsin.