Akşam Baskısı’ndan Ezgi Aşık’a konuşan Ersoy Dede, adalardaki atlar üzerinden oy hesabı yapıldığını belirtti. Dede, “Adalar Belediye Başkanı Erdem Gül, ben bu işe karışmam dedi, Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, atlar üzerinden bir sürü hesap kitap denge işi yapmaya çalıştı. Bir oy hesabı yapılıyor anladığım kadarıyla hesap yüzünden duyarsız kalıyor.” ifadelerini kullandı.
“KILIÇDAROĞLU PARTİNİN ÖNEMLİ İSMİNİ BU İŞE MEMUR ETTİ”
Yolsuzluk ve rüşvet iddialarının CHP içerisinde döndüğünü dile getiren Ersoy Dede, “Sinan Aygün ve Mansur Yavaş CHP’li, yolsuzluk iddiaları CHP içerisinde dönüyor. Bu konu Kemal Kılıçdaroğlu’nun masasına iki kere gitmiş. Bunu Sinan Aygün’ün açıklamalarından ve Kılıçdaroğlu’nun sessizliğinden anlıyoruz. Aygün, beni bu çıkmazdan kurtarın diye gitmiş diğer yandan Kılıçdaroğlu partinin önemli bir ismi Bülent Kuşoğlu’nu bu işe memur etmiş, dolayısıyla genel başkanın dönen tüm tartışmalardan haberdar olduğunu biliyoruz.” dedi.
“AYGÜN VE YAVAŞ ARALARINDA PAZARLIK YAPMIŞ OLABİLİR”
Sinan Aygün ve Mansur Yavaş arasındaki gerginliği değerlendiren Dede, “Sinan Aygün kendisinden 25 milyon istendiğinde ortalığı ayağa kaldırdı. Peki, 5 milyon istenseydi, bu hikâyeden haberdar olabilecek miydik, bilmiyoruz. İnsanın aklına aralarında bir pazarlık oldu, rakam yükselince ortalık karıştı düşüncesi geliyor.” şeklinde konuştu.
“ATO BAŞKANLIĞI DÖNEMİNDE ÖNEMLİ MİSYONU VARDI”
Sinan Aygün’ün CHP için önemli bir isim olduğunu söyleyen Ersoy Dede, “Ankara’daki siyasi kulisler 2000’li yılların başında Sinan Aygün’ün liderliğinde bir hareket kursak mı diye konuşurlardı. Aygün bu yüzden herhangi bir eski CHP’li değil. ATO’nun başkanlığı döneminde de Sinan Aygün’e atfedilen misyon çok kuvvetliydi. Dolayısıyla Kılıçdaroğlu’nun bu hikâyeye kayıtsız kalması düşünülemez.” dedi.
´OY HESABI YÜZÜNDEN DUYARSIZ KALDILAR”
Atlar üzerinden oy hesabı yapıldığına dikkat çeken Dede, “Adalar Belediye Başkanı Erdem Gül, ben bu işe karışmam dedi, Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, atlar üzerinden bir sürü hesap kitap denge işi yapmaya çalıştı. Bir oy hesabı yapılıyor anladığım kadarıyla hesap yüzünden duyarsız kalıyor. İstanbul Valisi kamu sağlığı söz konusu olduğu için konuyla ilgili çok kritik girişimde bulundu ve gerekeni yaptı.”
“İMAMOĞLU’NUN İSTANBUL’A BİR ŞEYLER KATMA DERDİ YOK”
İmamoğlu’nun ana motivasyonun durdurma olduğunu sözlerine ekleyen Ersoy Dede, şöyle konuştu:
“İmamoğlu göreve geldiğinden beri hanesine artı yazılacak bir icraat göremedim. Temeller atılmıyor, İstanbul’da susuzluk artmış durumda, Kanal İstanbul’a karşı. Yaptırmama üzerine bir düzen olamaz. Belediye başkanı icra makamıdır. İmamoğlu’nun yerel siyaset gibi derdi yok, İstanbul’a bir şeyler katma derdi yok. Onun başka bir derdi var. Reutersa mülakat veriyor, önüne İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve Recep Tayyip Erdoğan’ın rakibi yazdırıyor. Ne zaman Recep Tayyip Erdoğan’a rakip oldu, ne zaman onun karşısında seçime girdi de bu ünvanı yazdırıyor.”
5 Soru 5 Cevap
Uzun dönemdir gazetecisiniz, köşe yazıyorsunuz. Peki, gazeteci olmasaydınız hangi mesleği icra ederdiniz?
Muhtemelen tiyatrocu olmayı istedim. Olabilir miydim, mümkün değil. Çok kabiliyetsiz bir adamım ama isterdim.
Yazılarınıza baktığınızda keşke bunun altına imza atmasaydım dediğiniz yazınız var mı?
Ara ara olgu ve kavramlardan uzak doğrudan kişileri anlatan yazılar yazdığım olmuştur, bunları yazmasam da olurdu. Belli bir saatten sonra hep şöyle bakıyorum; yazıyı önüme koyuyorum, yazmasam da olur mu diye bakıyorum, kamu faydası yoksa üzerinden bir kez daha geçiyorum.
Mesleki kariyerinize dönüp baktığınızda keşke kalbini kırmasaydım dediğiniz isimler var mı?
Kalbini kırdıklarımla kalbimi kıranları terazi koyduğum zaman ben zararlı çıkıyorum. Kalbini kırdıklarım vardır elbette, haksız yere kırdıklarım varsa haklarını helal etsinler. Benim de kalbim çok kırıldı.
Başarılı bir gazetecisiniz, meslekte dönüm noktasınız ne oldu?
Dönüm noktam, 90’ların başında o kritik kararı vermekti. Onun dışında meslekte zamanım sürekli mücadele ederek geçti.
Kültür-sanat tarafınızı merak ediyorum, kitaplarla aranız nasıl?
En son “Mit Tırları İhaneti” ve “Bir Çocuk Öldü”yü yazdım. Şu anda yeni kitap çalışmasının tam ortasındayım. Teknik ve teorik kitaplar edebiyatla alakamı baltalıyor. Akşam bir saat roman okumayı ben de çok istiyorum.