Torul ilçesine bağlı Cebeli köyü sınırlarında yer alan, sarkıt, dikit ve damlataşı şekillerinin en yoğun, en güzel, en görkemli ve en büyüleyici örneklerine sahip olan Karaca Mağarası dünyanın sayılı damlataşı mağaralarından birisi arasında yer alıyor ve ‘Yer altındaki gizemli dünya’ olarak nitelendiriliyor.
Her yıl Nisan ayında ziyarete açılan ve Kasım ayında da kapatılan mağara açıldığı 2001 yılından bugüne ziyaretçi rekorunu kırdı. Erime sonucu oluşan mağaraların en büyük ve en güzel örneklerinden birisi olarak kabul edilen doğa harikası Karaca Mağarasının ziyaretçi sayısı bir önceki yıla göre yüzde 12 oranında artarak 19 bin 861’i yabancı olmak üzere toplam 120 bin 707 kişiye ulaştı.
Yaklaşık 150 milyon yıllık dolomitik kireçtaşlarının zengin yeraltı suları tarafından aşındırılmasıyla oluşturulan ve pasif karakterli bir mağara olan Karaca Mağarası, yatay yönde gelişim gösteren 6 ayrı salonun birleşmesinden bir araya gelirken, mağaranın ılık ve nemli havasının astım hastalarına da iyi geldiği uzmanlar tarafından ifade ediliyor.
İl Özel İdaresi şirketi marifetiyle işletilen mağaranın içerisinde sarkıt, dikit, sütun, org desenli duvarlar, bayrak şekilleri, perde damlataşları, mağara çiçekleri, mağara incileri, fil kulakları, traverten havuzları, traverten basamakları ve mağara gülleri yer alıyor.
Beraberinde İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Ekrem Akdoğan’la birlikte Karaca Mağarasının büyülü ortamında gazetecilere açıklamalarda bulunan Gümüşhane Valisi Kamuran Taşbilek, Karaca Mağarası’nın Gümüşhane’nin çok önemli bir değeri olduğunu söyledi.
Bahar aylarına kadar kapalı kalacak mağarada önümüzdeki sezona yönelik neler yapılabileceği, Karaca Mağarasını insanlığın hizmetine daha iyi nasıl sunulabileceği, eksikliklerin neler olduğu, düzeltilmesi gereken hususlarla ilgili çalışmaları Gümüşhane Üniversitesi’nin teknik ve bilimsel destekleriyle planlayacaklarını kaydeden Vali Taşbilek, “İnşallah kapalı dönem itibariyle önümüzdeki sezona mağaramızı en iyi şekilde hazırlayabilmek için gerekli bütün çalışmaları yapacağız. Karaca Mağarası ilimizin en önemli turistik değerlerinden ve en önemli kültür merkezlerinden birisi. Çok özellikli bir alanımız. İnsanlığın hizmetine sunduğumuz ve Gümüşhanemizin tanıtımı noktasında bizim için çok kıymetli bir mekân. 2001 yılından beri ziyarete açılan bu mağaramızın her yıl artan oranda ziyaretçisiyle bir ivme yakaladı” diye konuştu.
Gümüşhane’nin Torul İlçesine bağlı Cebeli Köyü sınırları içerisinde bulunan Karaca Mağarası şehir merkezine 17 kilometre mesafede, denizden bin 550 metre yüksekliktedir. Gümüşhane-Trabzon karayolunun 12. kilometresinden kuzeye ayrılan 4 kilometrelik yolu takiben mağaraya ulaşılır. Mağaranın bulunduğu yerde kır kahvesi, dinlenme tesisleri gibi ziyaretçilerin çeşitli ihtiyaçlarını karşılayacakları öncül tesisler mevcuttur. Damlataşı oluşumları bakından oldukça zengin olan Karaca Mağarasında, damlataşları çok çeşitli renk ve şekiller arz eder. Mağara içerisindeki sarkıtlar, dikitler, sütunlar, org desenli duvarlar, bayrak şekilleri ve perde damlataşları, mağara çiçekleri, mağara incileri, fil kulakları, traverten havuzları, traverten basamakları, mağara gülleri yer almaktadır. Mağara yatay yönde gelişme göstermiş, elipse benzeyen dört ayrı salonun birbirine birleşmesinden meydana gelmiştir. Bu salonlardan ikisi çatlak sistemlerinden sızan suların oluşturulduğu duvar damlataşları ile ikiye bölünmüş ve salon sayısı altıya çıkmıştır. Mağaranın girişi bir insan boyu yükseklikte başlayıp içeriye doğru gidildikçe bir huni şekilde genişlemektedir. Giriş noktasından en uç noktaya 150 metre uzunlukta, ortalama tavan yüksekliği 18 metre olan mağaranın toplam iç alanı yaklaşık bin 500 metrekaredir. Karaca Mağarasının içerisinde belirgin bir hava hareketi söz konusu değildir. Bu sebeple mağara havasının nem oranı ağız kısmından içeriye doğru gidildikçe nispi bir artış gösterir. Yapılan ölçümlerde bu artış oranı ağız kısmında yüzde 65’ten yüzde 75´e çıkmaktadır. Mağara havası yaz mevsiminde dışarıya göre daha serin, kışın biraz daha sıcaktır. Bu özellikleri ile mağara, küçük bir mikroklima alanı olarak düşünülmektedir.