Mescid-i Aksa'da bulunan Kubbetüs Sahra'nın bahçesindeki kuyudan, minbere kadar kutsal toprakların atmosferi Balıkesir'e kadar taşınırken, Mescid-i Aksa'da bugün cuma namazında yapılan müdahalenin aksine vatandaşlar huzur içinde ibadetlerini gerçekleştirebiliyor.
r Kudüs Cami'nde hayat buldu. Kubbetül Sahra'nın yaklaşık yarısı kadar olan cami ile ilgili bilgi veren Balıkesir Kudüs Camisi Derneği Yöneticisi İlhan Deniz, "Camimiz 2018 yılında buradaki abilerimizin fikirleri ile oluştu. O yıllarda da İsrail'in saldırıları vardı. O saldırıları unutmamak ve unutturmamak için bu cami yapıldı. Kubbetüs Sahra'nın bir benzeri olsun istedik. Oradaki cami 900 metrekarelik bir alanda yapılmış. Bizimki 400 metrekarelik bir alana yapıldı. Kubbetüs Sahra'nın 22/9 küçültülmüş şekli ile yaptık. Camimizin yüksekliği 15.6 metre, kubbe çapı 10 metre. 750 kişi aynı anda namaz kılabiliyor" dedi.
Deniz, caminin yapılış amacını ise şöyle anlattı: "Bu cami bir ilim-irfan yuvası olsun. Vakti zamanında bir marangoz bir taht yapıyor. Bu tahtı Kudüs'ün fatihine yaptım diyor. Kudüs, Hristiyanların elinde cevabını alınca da 'Ben tahtını yaptım, sizde Kudüs'ü fethedecek komutanı yetiştirin' diyor. Dilerim ki, bu camiden bir Selahattin Eyyubi de biz çıkaracağız" dedi.
Dernek Yöneticisi İlhan Deniz, caminin maliyeti hususundaki soruya ise şöyle cevap verdi. "Başka bir camide cuma namazı çıkışı Kudüs Cami için yardım toplarken, bir delikanlı geldi. Ceplerine baktı, montunun cebine baktı, çantasını indirdi ona baktı ve 1 TL buldu. Onu cami inşaatına bağışladı. Bana fiyat soranlara ben bu hikayeyi anlatıyorum ve 1 TL'ye yaptırdık diyorum" şeklinde konuştu.
Öte yandan, Kudüs Cami bir turizm noktası olma özelliği taşıyor. Bursa'dan Balıkesir'e gelen Murat-Nevra Bilem Ailesi ve çocukları Yusuf, ellerinde Filistin Bayrakları ile camiyi ziyaret etti. Kudüs'ü de ziyaret ettiğini söyleyen Nevra Bilem, aynı atmosferi Balıkesir'de de yaşamaktan mutluluk duyduğunu söyledi.
Balıkesir Diyanet-Sen Başkan Yardımcısı Nezih Yaşar ise Kubbetüs Sahra'yı anlattı. Başkan Yaşar, "Peygamber Efendimizin Mescid-i Aksa olarak tabir ettiği yer, burada bölüm bölüm yerler var. Hz. Ömer Camisi var, Kubbetül Sahra var, şadırvanlar var. Peygamber Efendimiz, Hacerul Muallak taşı üzerinden Miraca çıktığından dolayı burası bizim için önemlidir, değerlidir. Peygamber Efendimiz Mirac'a çıkmadan önce 124 bin peygambere orada namaz kıldırıyor, az ileride de refref durağı vardır. Oradan da Allah'ın katına, Mirac'a yükseliyor. Bunların kıymetini bilmek için, büyüklerimiz o caminin benzerini buraya oturtmuşlardır. Mescid-i Aksa'da Gavemina kapısı vardır, oradaki minarenin adı gavemina minaresidir. Sekizgendir. Bu minare de ona benzetilmiştir. Mescid-i Aksa'nın da en büyük minaresidir. Osmanlı ecdadımız, Mescid-i Aksa'ya büyük hizmetler yapmıştır. Çinilerin üzerine Yasin-i Şerif yazdıran 2. Abdülhamit Han'dır. Rahmetle anıyoruz. İçerideki Kasımpaşa Şadırvan'ı. Mescid-i Aksa'mın bahçesine yapılmıştır. Buranın inşaatında da bu detay düşünülmüş ve yapılmıştır" dedi.
İlhan Deniz ise şadırvanın simgesel olarak yapıldığını ifade ederken, "Mescid-i Aksa'nın bahçesinde ervah kuyuları vardır. Onları anımsatmak için bir kuyu yapalım istedik. Görseli olacaktı sadece. Şadırvanın kazısını yaparken tam burada bir delik bulduk, inceledik ve tatlı su olduğunu gördük. Allah bize nasip etti, kuyu da gerçek oldu. Çeşme yaptık, vatandaşımıza da hizmet veriyor"
Caminin çinileri için Afyon ilçesine defalarca gittiklerini söyleyen Nezih Yaşar, Afyon'un İscehisar ilçesinden çinilerin hibe edildiğini söyledi. Caminin içinde yer alan hatların ise Bingöllü hat ustaları tarafından 45 günde yapıldığını açıkladı.