Sivas´ta yaşayan evli 2 çocuk babası Abdullah Çakır, terzilik mesleğine 1956 yılında Ermeni usta Mircan Gamber´in yanında çırak olarak başladı. Zamanla kendisini geliştirerek ustalaşan ve 1970 yılında kendi iş yerini açan Çakır, mesleğini büyük bir özen ve titizlikle icra ediyor. Sabahın erken saatlerinde her gün evinde sakal tıraşını olan Çakır, takım elbisesini giyip, kravatını takarak terzi dükkânını açıp işinin başına geçiyor. Yıllardır severek yaptığı ısmarlama terziliğin kentte son nesli olduğunu ifade eden Çakır, çırak bulmakta da güçlük çekiyor. Şehrin tanınan en önemli elbise terzisi durumundaki Çakır, geçmişte Sivas´ta görev yapan valiler Alim Barut, Zübeyir Kemelek, Lütfullah Bilgin ile eski belediye başkanları Süleyman Çanka ve Sami Aydın´a da takım elbise dikmesiyle biliniyor.
Terzilik mesleğine çocuk yaşlarında başladığını ve bir kaç dükkânda çalıştığını belirten Abdullah Çakır, “1967 yılında askere gittim. Askerden geldikten sonra terzilik mesleğine devam ettim. 1970 yılında ilk defa dükkân açtım. 1970 yılından bu zamana kadar da devam ettim. Eskiden çok iş vardı. Haftada 15-20 takım iş bitiriyorduk. 8 tane çırağım vardı. Onlar da hep yetişip dükkân açtılar. Bir kısmı da Dikimevi´nde çalışmaya başladı. İşlerimden hiçbir zaman şikâyetim olmadı. Bazıları ´konfeksiyon çıktı, sizin işleriniz öldü´ dedi ama bu beni hiçbir zaman etkilemedi. İşlerimden hiçbir şikâyetim yok. Tek sıkıntım eleman bulamıyorum. Eskiden çocukları çeşitli mesleklerde çırak olarak verirlerdi, ama şimdi böyle bir şey yok. Bu başlı başına bir sıkıntı. Şu an çırak bulamıyorum. Mesleğimde 63´üncü yılın içindeyim. Terzilik çok güzel bir meslek. Ben mesleğimi severek yapıyorum ve şevkle çalışıyorum. 1970 yılında ilk dükkânımı açtığım zaman Sivas´ta 100´ün üzerinde ısmarlama elbise terzisi vardı. Ama şu anda bitti. Bu meslekte yetişen yok. Mesleğin bitmesine üzülüyorum” dedi.
Her sabah işine özenerek geldiğini ve mesleğine saygı duyduğunu söyleyen Çakır, “Sabah ilk kalktığımda tıraşımı olurum. Kıyafetlerime bakarım ve hangisini giymem gerekiyorsa seçerim. Her gün farklı kıyafet giyerim. Titiz bir insanım. Giyimime titiz olduğum gibi işimde de çok titizim. Her zaman işimi en iyi şekilde yapmak isterim. Ustalarım da her zaman bana bunu öğretti. Her zaman takım elbise ve kravatlı bir şekilde işe gelirim. Birçok müşteri işyerine geldiğinde bana ´usta nerede´ diye soruyorlar ve ´usta benim´ diyorum. Eskiden birçok terzi benim gibi giyinirdi ama şu anda yoktur. Bana Sivas´ta böyle terzi var mı diye soruyorlar. Hep kentteki seçkin insanlara elbise diktim. Hâkimlere, savcılara, subaylara, eski belediye başkanlarına, valilere takım elbiseler diktim. Ben işimde çok prensipli çalışırım. Müşterilerime asla ´bugün git, yarın gel´ demem. Uyumam, eve gitmem ve elimdeki işi bitiririm. Müşterinin memnuniyeti benim için ön plandadır” diye konuştu.
Çakır, gücü yettiği sürece de mesleğini devam ettirmek istediğini sözlerine ekledi.