ANKARALILAR ESER BELEDİYECİLİĞİNE O KADAR ÇOK ALIŞMIŞTI Kİ…

Ankara da ki sorunları soyut belediyecilik ile çözülemeyeceğini belirten Kahramankazan Belediye Başkanı Serhat Oğuz, "Ankara da üç buçuk yıldır Mansur Yavaş dönemini yaşıyoruz. Fakat bir ayrım yaşadık. Melih Gökçek dönemini, Mustafa Tuna dönemini yaşadık. Eser belediyeciliğine Ankaralılar o kadar alışmıştı ki...

Mansur Bey, "Ben büyük projeler üretmeyeceğim. Büyük projeler beklemeyin benden." dedi. Onun yerine hak, adalet, şeffaflık dedi. Soyut belediyecilik üzerine bir siyaset kurdu. İyi ama belediyeciliğin doğası bu söyledikleriyle çelişiyor.

Ankara da üst geçitler, alt geçitler, asfaltlanacak yollar bunlarla ilgili somut bir adım atmazsanız siz Ankara da ki trafik problemini soyut belediyecilik ile çözemezsiniz ki...

Ben adalet iklimi ben hoş görü iklimi getirdim diyerek belediyecilik yapılabilir mi. Zaten o kavramlar insani olarak hepimizin taşıması gereken kavramlar." İfadelerini kullandı.

BÜYÜK YATIRIMLARI YOK!

Geçmiş dönemde başlatılan projelerin bitirilmesi gerektiğini söyleyen Başkan Oğuz, "Geçtiğimiz ay tüm belediyelerde bütçe ayıydı. 2023 bütçesi Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin 58 milyar. Mansur Yavaş, bugün 7 tane bakanlığın bütçesinden daha büyük bir paraya hükmediyor. Büyük devasa yatırımları yok Mansur Yavaş'ın. Mesela ANKAPARK konusunu Mansur Bey mecliste çok konuştu. Basında çok konuştu bununla ilgili kamuoyu oluşturmaya çalıştı. Aslında bununla ilgili bir algı oluşturmaya çalıştı. 2014 yılında Sayın Melih Gökçek bu projeyi kamuoyuna anlatmış. Kamuoyundan da onayını almış ve projeyi hayata geçirmiş. Devlette devamlılık esastır diye genel bir kaidemiz var. Bir proje başladıysa yeni gelen belediye başkanı "ya ben bunu beğenmedim kaldırıyorum" diyebilir mi? Çünkü kamu kaynağını kullanıyor. Hiç kimse babasının parasını kullanmıyor."dedi.

OLGU BELEDİYECİLİĞİNDEN ALGI BELEDİYECİLİĞİNE

Mansur Yavaş'ın Ankapark üzerinden siyaset algısı geliştirdiğini dile getiren Başkan Oğuz, "Bir projenin yüzde doksanı bittiyse bunu tamamlayacaksınız demektir. Ama Mansur Bey bunu tamamlamak yerine ANKAPARK üzerinden bir siyaset algısı geliştirdi. Olgu belediyeciliğinden algı belediyeciliğine geçmiş olduk. Oysa ANKAPARK'ın kalan kısımlarını da Mansur Bey çok rahat bir şekilde tamamlayabilirdi. Daha sonrada hep birlikte ANKAPARK'ın açılışını gerçekleştirebilirdik. Ama bu treni kaçırdık. Yazık günah değil mi? Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin parası harcandı. Üstelik üç buçuk senedir orası atıl vaziyette duruyor ve para verilerek alınan malzemeler yağma edildi. Bir sürü zarar var orada. O zararları kim ödeyecek? Yani işi bitirmek işi sonuçlandırmak yok. Onun yerine algı var." ifadesini kullandı.

ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ BÜYÜKLÜK VASFINI KAYBETTİ!

Kahramankazan Belediye Başkanı Serhat Oğuz sözlerine şöyle devam etti:

Ankara neyi kazandı neyi kaybetti diye kıyaslama yapacak olursak; Ankara Büyükşehir Belediyesi iş yapma kabiliyetini kaybetti. Kısa zamanda vatandaşların sorunlarını çözme kabiliyetini kaybetti. Ankara Büyükşehir Belediyesi büyüklük vasfını kaybetti!

İş üretmek için aşk lazım, heyecan lazım, heves lazım, hedef lazım, bitmez tükenmez enerji lazım ve birde niyetinizin temiz olması lazım. Bir işi yapıyorsanız bu işin üzerinden nasıl siyaset yaparım diyorsanız bu o yapılan işin samimiyetini bulandırır.

Türkiye'nin yerli ve milli projelerinin birilerini üzdüğünü söyleyen Başkan Oğuz, "Kahramankazan da milli gururumuz olan projeler hayata geçiyor. Milli Muharip Savaş Uçağı bu topraklarda üretiliyor. Atak, Hür kuş, Anka, Hür jet bu topraklarda üretiliyor. Milli projeler bu topraklarda üretiliyor bu bizim için bir gururdur. Biz bunlara seviniyoruz ama birileri üzülüyor. Türkiye de Kızılelma'nın göklere yükselmesi bazı insanları üzüyor.

Hizmet üretebilmek için heyecan aşk, ruh lazım. Bir uçağı havaya kaldıran şey motoru değildir. Selçuk beyin heyecanını ruhunu göremeyenler saçmalıyor resmen. Buyurun siz yapın o zaman! Değer üretin. Rahmetli Erbakan Hoca milli ve yerli sanayinin temelini attığı zaman o insanlar dalga geçiyorlardı. Devrim otomobilini üretirken birileri dalga geçiyordu. Türkiye yerli otomobilini üretiyor. Şimdi aynı kafa aynı zihniyet onunla da dalga geçiyor. Bu hamleler yıllardır bu topraklara düşman olan insanların korkulu rüyalar görmesine neden oluyor." dedi.

LONDRA SOKAKLARINDA PARA DİLENCİLİĞİ YAPANLAR BİZİ ANLAYAMAZ!

Sayın Cumhurbaşkanımız bize kim olduğumuzu hatırlattı. Birleşmiş Milletler de dünya 5 ten büyüktür dedi, ben yerli otomobil yapacağım dedi, ben kendi yerli milli muharip savaş uçağımı yapacağım dedi. Onun her kükremesi attığı her milli proje bu toprakların aslında kartal yavrusunun toprakları olduğunu gösteriyor.

IMF'nin Türkiye Direktörü üzerinden Türkiye ekonomisine yön vermeye çalışanlar, Paris sokaklarında, Londra sokaklarında para dilenciliği yapanlar elbette ki bizi anlayamaz. Cumhurbaşkanımızın idealini de anlayamaz.