Millet 3 Kasım 2002'de eski Türkiye siyasetinin üstünü çizdi. Türkiye'yi AK Parti'ye, Başkan Recep Tayyip Erdoğan'a emanet etti ve 19 yıldır da desteğini sürdürdü. Ancak 2023 seçimlerine giderken Cumhur İttifakı gibi millet de önemli bir sınavdan geçecek. Zira Türkiye tıpkı 2002 seçiminde olduğu gibi yine bir kırılma noktasından geçecek. Detaylar analiz haberimizde.
Başkan Erdoğan'ın bu uyarısı çok kritik önemdeydi. Zira Erdoğan 19 yıldır çarpışa büyük Türkiye'yi inşa etme mücadelesi verdi ve bu mücadelenin en kritik seçimi de 2023 Haziran'ında olacak. Millet 3 Kasım 2002'de çözüm üreten siyaset ile tanıştı.
Eski Türkiye'nin kısır çekişmelerinden, vesayetçi uygulamalarından, ekonomik krizlerinden, koalisyon çekişmelerinden bıkan seçmen tercihini AK Parti'den yana yaptı ve 19 yıldır da desteğini esirgemedi.
Erdoğan bu yolu milletiyle birlikte yürüdü. Güçlü, bağımsız, diklenmeden dik duran Türkiye'yi inşa etmek için mücadele ederken pek çok kez hedef oldu ama asla pes etmek nedir bilmedi.
Vesayet rejimi 2008 yılında anayasa mahkemesi üzerinden Ak Parti'yi kapatma hamlesi yaptı. Muhtar bile olamaz diyenler, Başbakan Erdoğan'dan ve dava arkadaşlarının başarılarından mutsuzdu.
Başkan Erdoğan'ın ömrü bir yandan vesayetle, terör odaklarıyla, dış mihraklar ve onların Türkiye içindeki uzantılarıyla mücadeleyle geçti. Diğer taraftan Türkiye'de Adalet ve Kalkınma'nın tesisi için çabalamakla.
Bu süreçte 15 Temmuz'da olduğu gibi canıyla sınandığı da oldu. Almanya'ya kaçtı dedikodularına karşı milletiyle birlikte ölümün üstünü üstüne yürüdü.
Ama kendisinin de dediği gibi aşk ilen koşan yorulmuyordu. Yorulmak nedir bilmedi.
Türkiye'yi dünyada sözü dinlenen, itibar gören ve güç dengelerini değiştiren bir konuma getirdi. Rusya ile TürkAkım boru hattını inşa ettiği süreçte, Rusya Lideri Putin'in Erdoğan'ın liderliği olmasa bunu kimse yapamazdı sözleri durumu özetliyordu mesela.
Ya da Almanya Şansölyesi Merkel'in Türkiye gözardı edebileceğiniz bir ülke değil sözleri. Son İstanbul ziyaretinde ekonomik sorunlara rağmen Türkiye'deki kalkınmayı her geldiğimde görüyorum diye anlatıyordu.
Milli enerji politikaları, milli ilaç, milli teknoloji hamlesi, savunma sanayisindeki çabaları Türkiye'yi bir baştan bir başa inşa eden hamleler aslında nasıl bir vizyon ile nasıl büyük hayallerle yola çıkıp tüm bu hayalleri nasıl birer birer gerçekleştirdiğini de gösteriyordu.
2023'e giderken AK Parti'nin önündeki en kritik mesele konformizm, salgının ekonomi üzerinde oluşturduğu hasar ve Erdoğan'ın da sık sık teşkilata yönelik uyarılarında dile getirdiği metal yorgunluğu meselesi.
Bu süreçte teşkilatın üzerine düşen en büyük görev, Türkiye'nin yıllar içinde verdiği bu büyük mücadeleyi eski, yeni Türkiye kıyaslaması yapmadan, millete sizin için bunları yaptık diye başa kakan bir çizgiye kaymadan gerçekleri anlatmak.
Zira 19 yıldır zaferden zafere koşan AK Parti'nin, Cumhur İttifakı'nın 2023 seçiminde aynı zamanda hakikat savaşı da vermesi gerekecek. Zira tarafta yalanı leblebi çekirdek gibi yutan, sürekli algı operasyonları yapan, fonlanan ve milletin algısını bozmaya çalışan bir cephe var. Üstelik yerel seçimlerde ajans siyasetiyle sonuç da aldılar.
Ancak bir algılar var bir de gerçekler. Örneğin her şey çok güzel olacak diye İstanbul'u CHP'ye, Millet İttifakı'na teslim edenler. Bizzat yaşayarak görüyor ki lafla peynir gemisi yürümüyor. Kısır siyaset, polemik, reklam ve ajans yüklü hamleler bir yerde donup kalıyor.
Bu yüzden aslında Cumhur İttifakı 2023 yılında yine kendisiyle yarışacak. Mesela, tüm dünyayı kasıp kavuran, 2008 krizinde Erdoğan'ın bizi teğet geçecek dediğini ve öyle olduğunu hatırlatmak gerekecek ya da 2016'daki krizden de gemiyi limana güvenle getirmeyi başardığını. Salgın öncesi inşa ettiği şehir hastaneleri ile fuar alanlarına hastane kurduk diyenler arasındaki farkları göstermek gerekecek mesela.
2023'e giderken millettin yaptık yine yaparız diyen ve güçlü referanslarla Gelen Cumhur İttifakı ile ABD Başkanı Biden ve dostları arasında tercih yapacağını anlatmak gerek ki aynı ABD'nin dostları arasında terör örgütü PKK/YPG FETÖ olduğunu da unutmamak gerek.