Victor Moses’in sakatlığı sonrası on birde Ferdi Kadıoğlu mu yoksa Deniz Türüç mü oynar merakı vardı. Ersun Yanal sağ açıkta Ozan Tufan’ı oynatarak ters köşe yaptı. Bu bir oyuncularla inatlaşma, onlara güvenmeme ya da farklı bir şey yapayım tavrı değil. Ozan’ın başlaması, Ersun Yanal’ın takımından yüksek tempo ile baskılı oynamasını istediğini gösteriyor. Kadronun bir diğer sürpriz tercihi de Zanka yerine Sadık Çiftpınar’ın başlamasıydı. Gençlerbirliği’nin hızlı forvet oyuncularına karşılık Sadık’ın tercih edilmesi akıllıcaydı. Fenerbahçe baskılı başladığı maçta ilk pozisyonda kalesinde golü gördü. Bu golün şokunu yaşamadan devam ettiler. Gol kaçırsa da bu anlarda Rodriguez takımını hücumda taşıdı. Ona geriden Hasan Ali Kaldırım, Luis Gustavo ve Kruse’nin ayak uydurması, hücumda Vedat Muriç’in farkını ortaya çıkardı. Gençlerbirliği pozitif futbol oynayan bir takım. Top rakipteyken temkinli davranıp, topu hücuma çabuk çıkartmak istediler. Emre Belözoğlu’nun ilk 25 dakika oyuna ısınamadığı anlarda, merkezi sadece Gustavo’nun kontrol etmesini iyi değerlendirdiler. Ancak goller sonrasında Emre’nin de oyuna girmesiyle ilk yarının son bölümünde hücumda etkisiz kaldılar. Fenerbahçe’nin ilk golünde Sadık’ın pasında Isla’nın ofsaytta olup olmadığını görmedik. Eğer ofsayttaysa Gençlerbirliği oyuncusunun hamlesinden sonra başka bir atak başladığını varsaydılar ki, bu da geçen yıl değişen kurallardan biriydi. O golde Isla’nın asisti ve Vedat Muriç’in golü kadar harika olan Sadık’ın pasıydı. Tek antrenmanla maça çıkan Hasan Ali Kaldırım bu sezon kendisinin en iyi futbolunu oynadı. Ozan Tufan sağ açıkta hücumda etkisizdi, ancak ikinci yarı alışık olduğu orta saha merkezine geçince verimliydi. Her iki pozisyonda çok koştu. Gustavo imza gollerinden birini attı. Tolgay Aslan kupa maçından sonra ligde aldığı kısa sürede formda olduğunu gösterdi. Kruse sürekli oyunun içindeydi. Vedat Muriç bu ligin en iyi santrforu olduğunu sadece attığı golde değil, oyunun her anında gösterdi. Ferdi Kadıoğlu sessiz ve derinden geliyor. Yetenekli bir hücum oyuncusu olarak oynadığı sağ açık pozisyonunda takım savunmasına katkı vermeyi de öğreniyor. Attığı gol birinci sınıftı. Yetiştiği Hollanda’nın usta ismi Robben gibi vurdu topa. Fenerbahçe taraftarının ona gösterdiği ilgi; tribünlerin gençlere olan tahammülünün arttığının ve kaliteye büyük saygı duyduğunun göstergesi. Bu sezon Ersun Yanal onu takım galipken oyuna attığı her an katkı verdi. Hamza Hamzaoğlu ile yükselişe geçen Gençlerbirliği’ni ikinci yarı tempo düşürerek oynadığı maçta rahat geçen Fenerbahçe, Sivas deplasmanında kazanmaya odaklanacak. Kazanırsa iç sahadaki bu oyun şampiyonluk yarışında onları heveslendirecek unsur olur. Bu sezon iyi futbolları vardı, ancak Ersun Yanal’ı tekrar Fenerbahçe’ye getirten özlenen oyuna en yakın olanı buydu.