Fatih Terim “Bizim için ölçü maçı” demişti. Galatasaray’ın yerel rekabette aksayan, kısa metraj efor oyunu, Avrupa Ligi seviyesinde bile yetersiz kaldı. Evet, Galatasaray Şampiyonlar Ligi’nde santrforsuzluktan çok çekmişti. Fakat tek eksik golcüsünün olması değildi. Kolektif ve organize bir oyun rahatlığı, kadrodaki her oyuncuyu daha değerli hale getirebilirdi.
Devre arası transferlerinde savunma ve hücum agresifliğini artırma niyetindeki Fatih Terim’in Galatasaray’ı birlikte hareket etmekten uzak gözüktü. Evet, Benfica formda. Ancak çok önemli yeteneklerinden eksik geldiği İstanbul’da, hem avantajlı bir skor alınmalı hem de arada olumsuz anlamda bu kadar fark olduğu gözükmemeliydi.
Oyun üstünlüğünü hiçbir anında ele geçiremediği maçta, doğaçlama ve duygulara terk edilmiş bir takım vardı. Yakın geçmişte Hamza Hamzaoğlu’nun Galatasaray’ının Benfica’yı Bilal Kısa - Selçuk İnan orta sahası ile mağlup ederken gördüğümüz kurgudan eser yoktu.
Benfica oyunu daralttığı anlarda, oyunu genişleterek oynayan Galatasaraylı oyuncular, çok hareketsiz kalınca baskı altında kaldı ve oyun akıcılığını yakalayamadı. Oyunun her alanında 3v2 ve 4v3 eşleşmelerde eksik kaldılar. Rakip kazandığı toplarla bu geniş alanda topu kolay şekilde Muslera’nın koruduğu kaleye getirdi.
Benfica orta sahası Fernando ve N’Diaye’yi kapatınca Belhanda, Feghouli ve Onyekuru ile bağlantı koptu. Yalnızlaştılar. Son maçlarda Onyekuru’nun hızı üzerinden geliştirilen ataklara, tatlı-sert futbolla önlem alan Portekiz ekibi, maç genelinde tehlike yaşamadı.
Takıma devre arası katılan futbolculardan Luyindama ve Diagne’nin uluslar arası seviye oyunculuk konusunda sınıfta kaldığı bir maçtı. Luyindama önemli bir gol attı, duran toplarda en önemli hücum silahı olabileceğini gösterdi. Ancak defansta pozisyon almada ve topu kullanmada çok hata yaptı. Diagne ise ceza sahasının dışında top saklama ve oyun görüşünde yetersizdi. Neredeyse takımı on kişi bıraktı.
Takımın Avrupa yürüyüşü için ölçü olacak maçta, en arkadaki ile en öndekinin, en sağdaki ile en soldakinin takım boyu öylesine genişti ki, ilerlemek için Galatasaray daha kompakt ve organize oynamak zorundaydı. Lizbon’a mucizeyi gerçekleştirmeye gidecekler!..