Artık iyice belli oldu ki birileri ülkemiz zora girsin, vatandaşımız sıkıntı çeksin diye uğraşıyor.
Tüm vatandaşlarımızın da bunun farkında olarak davranması gerekiyor.
Peki ne yapmalıyız?
En başında artık şu dolardan uzak durmalıyız.
Bu ülkenin parası Türk lirası…
Karşılığı olmayan Amerikan parasıyla hayatımızı düzenlemekten vazgeçmeliyiz.
Neyse ki yöneticilerimiz önemli adımlar attı, yasal düzenlemeler getirdi.
Artık dolar üzerinde sözleşme yok.
Ama “Nasıl olsa düzenleme var” diyerek beklemeli miyiz?
Elbet bizler de destek vermeliyiz.
Mesela kendi hayatımda artık evime soktuğum ürünlerde “Yerli üretim” logosu arayacağım.
Kendi ülkemde üretilen ürünler kullanacağım.
Bugüne kadar elimize aldığımız ürünün üretim yeri hakkında bilgi sahibi olamıyorduk.
Sağ olsunlar bizim firmalarımız da yabancı isimli markalar kullanmayı sevdiği için iş iyice içinden çıkılmaz hale geliyordu.
Ticaret Bakanı Sayın Ruhsar Pekcan’ın açıkladığı “Yerli üretim” logosunu sizler de aramalısınız.
İnanın ülkemizde üretilen ürünler ithallerden çok daha kaliteli. Böylece kendi sanayimizi, esnafımızı desteklemiş olacağız.
Paramız da döviz olup başka ülkelere uçmayacak.
Bu arada okul sıralarından hatırladığım bir “Yerli malı haftası” vardı, ne oldu diye araştırırken fark ettim ki asıl adı o değilmiş.
Yani aslında 1946’dan 1983’e kadar “Yerli malı haftası” olarak kullanılmış.
Sonra da adı “Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası” yapılmış.
Üstelik kutlanma tarihi de önümüzdeki aylarda. 12-18 Aralık tarihleri arasında.
Gelin okullarımızda bu haftayı daha bir heyecanla kutlayalım.
Ve bir önerim daha var. Eskiden sınıflarda bir harita olur ve üzerinde kestaneden cevize, sarımsaktan portakala kadar ürünler yer alırdı.
Belli ki tarım ürünlerinden başka bir şey üretilmeyen günlerden kalmaydı.
Hazır elimiz değmişken şu haritayı da güncelleyelim.
Tarım ürünleri yine kalsın.
Ancak yanına sanayi ürünlerimizi de ekleyelim.
EN GÜZEL YENiLGiM
Emrah Karaduman müthiş yetenekli bir sanatçı.
Sezgileri ve müzik kalitesi çok yüksek…
‘Haddinden Fazla’ albümümü hazırlarken beraber çalışmıştık.
Albümde çok beğenilen “Havadan Sudan” şarkımın son halini vermişti.
O kadar uyumlu çalıştık ki, o dönemde bugünkü işbirliğimizin temelleri atıldı.
Emrah kendi proje albümünü hazırlarken bana bir şarkı gönderdi.
“Sana en uygun ve en sevdiğim parça” notuyla… İlk elime aldığımda gerçekten etkilendim.
Sözleri ve müziğine bayıldım.
Ve çalışmaya başladık.
Aslında yaz başı çıkması planlanan şarkı için tam bir yıl uğraştık.
O derece titizlendik ki mastering adını verdiğimiz son işlem Amerika’da yapıldı.
En sonunda ortaya “En Güzel Yenilgim” çıktı.
Çıktığı anda da listelerde tepelere yerleşti.
Gelen tepkilerden ve izlenme oranlarından çok beğenildiği görülüyor.
Hem sizlere yeni bir eserle ulaşmış olmanın sevincini yaşıyorum hem de bu beğeniler karşısında gurur duyuyorum.