Pentagon Sözcüsü Peter Cook, kameraların karşısına geçip, soruları cevaplandırdı. Amerika’nın, Suriye’de Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından yürütülen El Bab operasyonuna destek vermediği eleştirileri üzerine, şaka gibi bir cevap verdi:
-Biz geçen hafta, Türkiye’ye destek için uçuş yaptık.
“Uçuş yapmak” ne demek?..
Anladınız mı siz bu cevaptan herhangi bir şey?
İsterseniz devamını da yazalım. Cook, bu “uçuş yapmanın” nasıl bir şey olduğunu, ne anlama geldiğini de izah etmiş:
-Anladığıma göre, bazı Türk güçleri ateş altında kaldığında, hava desteği için çağrı geldi ve o zaman koalisyon tarafından uçuşlar yapıldı.
Ciddiyete bakın...
Cook, şaka mı yapmış, dolaylı olarak küfür mü etmiş belli değil!
Kendisi açıkça söylüyor, Türk güçlerinin saldırı altında olduğundan ve kendilerine yardım çağrısı yapıldığından bahsediyor. Sonra da ABD uçaklarının saldırıyı gerçekleştiren DEAŞ güçlerini vurmak yerine şov yaptığını anlatıyor. Evet “şov” kelimesini bilerek ve seçerek kullanıyorum. Tek mermi atmadan uçup, piste geri dönmenin adı, olsa olsa şovdur. Hem de gözümüzün içine baka baka ve alay edercesine yapılan bir şov!
Pentagon Sözcüsü’nün yaptığı bu açıklama o kadar önemli ki! O derece ciddi anlamlarla yüklü ki! Aslında son dönemin bir özeti gibi!
Açıkça ortada ki, bize destek vermek istemiyorlar. O yüzden Silahlı Kuvvetlerimiz, El Bab’ı kuşattıktan sonra sırra kadem bastılar. DEAŞ’a karşı tek bir mermi atmadılar. “Müttefiklik” kavramı, ABD tarafından uzun süredir rafa kaldırılmış durumda. Ayıp olmasa, ellerinden gelse, DEAŞ’ten koordinat alıp, bizi vuracaklar.
Durum maalesef bu! Türkiye, durup dururken Rusya ile yakınlaşmış değil!
***
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, dün Anadolu Ajansı’nın Editör Masası’ndaydı. Kendisine yöneltilen soruları cevaplandırdı.
Açıklamaları da gösterdi ki, Amerika ile çok ciddi bir güven bunalımı yaşıyoruz. Çavuşoğlu, Suriye’de ABD’nin öncülük ettiği hiçbir uzlaşma ve anlaşmanın hayata geçirilemediğinin altını çizdi. Hatta ABD’yi İran’la aynı kefeye koydu. Tahran’ın da Washington benzeri yaklaşımlar sergilediğine işaret etti.
Çavuşoğlu, sıra Rusya’ya geldiğinde ise, çok farklı konuştu:
-Ama Ruslarla oturduk, anlaştık, uyguladık.
Bunlar son derece önemli ifadeler. Türkiye, NATO üyesi bir ülke. NATO ise ABD demek. ABD ve NATO, Rusya ile çekişme halinde. Üstelik, son dönemde karşılıklı restleşmeler de sertleşti.
Peki biz ne yapıyoruz?
NATO üyesi bir ülke olarak, Amerika’nın “can düşmanı” olarak gördüğü Rusya ile birlikte operasyonlar düzenliyoruz.
Çünkü…
Sergilediği samimiyetsiz yaklaşımlar, müttefiklik kavramına aykırı adımlar ve milli çıkarlarımıza yönelik düşmanca tavırlarla, Amerika bizi buna mecbur bıraktı.
***
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son günlerde Amerika’ya yönelik açıklamalarının sertleştiğini görüyoruz. Başbakan Yıldırım’ın yaptığı da farklı değil. Önceki gün partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda söylediklerini itin önüne atsanız yemez. Başbakan Yıldırım, Amerika’nın Türkiye’ye karşı sergilediği tutumu, tek kelimeyle “kepazelik” olarak nitelendirdi.
Çünkü, artık birikti!..
Amerika gibi bir “dostumuz” olduğu için bizim düşmana ihtiyacımız yok. Yaptıkları, artık yenir, yutulur ve dayanılır olmaktan çıktı.
Fetullah Gülen denilen adamı, yıllardır koruyup kolluyor, FETÖ denilen örgüte Türkiye’de operasyonlar düzenletiyor. PKK’ya gideceğini bile bile PYD’ye silah veriyor ve o silahlar bizi vuruyor. Son günlerde tepemizde patlayan bombalar, Amerikan ordu malı çıkıyor. 15 Temmuz işgal girişiminin ardında bunların gölgesi beliriyor. Suriye’de başımıza çorap örmeye çalışıyor. Bizi bırakıp, düşmanımız olan terör örgütleriyle iş tutuyor. Vesaire, vesaire…
Üstüne bir de Pentagon Sözcüsü’nden alay eder gibi açıklamalar geliyor.
Bu böyle gitmez ve görüldüğü gibi gitmiyor da. Yeni başkan Trump yönetiminde de bir değişiklik olmazsa eğer, Türkiye’nin atacağı çok ciddi adımlara hazır olun. İlk adımlar atıldı bile.
Zaten yok ki başka çaresi!