En sevdiğim laflardan biridir.
"Kontrolsüz güç, güç değildir."
Nedir peki?
Hiç.
Koca bir hiç hem de.
Hani 300 kişilik savaşçısıyla,
200 binlik Pers Ordusu'na dikilen Kral Leonidas,
Bir filmde ne demişti Pers Kralı Xerxes'e
"Ülkende kim yaşıyorsa alıp gelmişsin,
Burası cenk meydanı,
Savaş savaşçılarla olur!!!"
Kıssadan hisse.
Kontrolünde olmayan kalabalıklar,
İstediğin kadar tarafında olsun,
Mutlak gedik olacak,
Mutlak can sıkacaktır.
Elbet söz dinlemeyen, aksi giden insanlar olacaktır.
İşte o zaman tökezlemen kaçınılmazdır.
Bu hayatın normal akışında da
Bol sürprizli gün şafağında da!
Şeref Bey Stadı'nda da,
Saraçoğlu'nda da aynıdır.
Ve ne yazık ki Lyon'da da aynı olmuştur…
Ve maalesef Aulas gibi insanlara söz hakkı doğmuştur.
En yakın tarihten bir örnek vereyim;
Kapı gibi 3 bin kişiyle gidilen Napoli maçı ortada,
İtalya'nın ve Avrupa'nın çeşitli şehirlerinden hareket edilmesine rağmen
İstanbul'dan gelenlerle bir olunmuş,
Tek bir yerde toplanılıp beraber hareket edilmiş,
Birbirini tanıyan kalabalık
Bence çok da güzel bir tribün yapmıştı.
Kimse yanlış anlamasın,
Maça giden insanlara lafım yok.
Haşa!
Lakin evin içine giren katile,
Yeri belli olmasın diye
Ufacık bebesinin sesini duyurmamak için
Eliyle ağzını kapatan annenin,
Tehlike geçtiğinde,
Yavrusunun havasızlıktan boğulduğunu gördüğü sahneyi hatırlatmak isterim.
O bir anneydi,
Her şey bir yana yavrusu bir yanaydı.
Ama maalesef kontrolsüzdü.
Ve bebeğinin ağzını
Bilmeden,
Hissetmeden,
Haddinden fazla sıkmıştı…
Demem o ki;
"Herkes kendi işini yapmalı,
Ve bir bilen olmalı alınan kararlarda."
15 gün evvelden 55 bin bilet satıldığında da
'Bir bit yeniği var' demiştim,
Son 20 bin bilet kapışıldığında da.
Kurulan tuzaklara gelmek,
Bile bile lades tutuşmak,
Ne diyeyim, Beşiktaş'tan başka her şey düşünülmekte.
İki satırlık...!!
Neyse!
Bir şiir kafi gelecek gibi sanki.
Diyor ya üstat bir şiirinde,
"Kahpe fakları" diye.
Hani sonra devam ediyor,
"Suyu zehir bıçaklar ortasındasın.
Ve cellat nişangahlar aynasındasın."
Bir de bunların arasında,
"Duldasız, pusatsız, üryan…" diye
Bir işleyiş var ki insanın içine,
Vay anam vay!
Ve final cümlesinde,
"Ne olursa olsun ama yine de vazgeçmem" tarzında bir ürperti.
"Oy! Sevmişem seni!"