Soçi’de Türkiye ile Rusya arasında varılan mutabakatın elbette ki Suriye’nin geneline ilişkin önemli sonuçları olacak. Mutabakatın hem içeriği hem de ilgilendirdiği aktörler açısından İdlip’i aşan yönleri var. İki ülke arasındaki mutabakat İran’dan ABD’ye, HTŞ’den muhalif gruplara, Esed rejiminden PKK’ya, İdlip’ten Rakka’ya geniş spektrumdaki dosya ve aktörleri etkileyecek.
Soçi bir kez daha şunu gösterdi: Suriye’de rejim cephesinin karar alıcısı Rusya. Rusya mutabakatlara sadık kaldığı müddetçe, sahada somut karşılıklar üretmek mümkün. Aynı zamanda Esed rejimi Suriye’ye dair belirleyicilik özelliğini uzun süre önce kaybetti. Rejimin hatta İran’ın sorun çıkarma potansiyeli olsa da sonuç belirleme kabiliyeti oldukça sınırlı. Çünkü Rusya’nın rejime sunduğu uluslararası kalkan, hava desteği ve siber güvenliği, İran’ın sunması mümkün değil. Bu sebepten rejim, aynı fikirde olmasa da Rusya’yı dinlemek durumunda. İdlip mutabakatı bunun en çarpıcı örneği. Soçi’den sonra da Rusya bu pozisyonunu koruyacak.
HTŞ yapılanması Soçi sonrasında büyük baskı altında. Bir süredir içeride devam eden tartışmalar, birtakım kırılmalara, bölünmelere ve potansiyel çatışmalara sebep oluyor. Yine de HTŞ içerisindeki çekirdek bir yapı, Soçi sonrasında da problem olmaya devam edecek. HTŞ veya Suriye genelindeki radikalleşmelerle mücadele uluslararası işbirliği ama her şeyin ötesinde samimiyet gerektiriyor. İşbirliği ve samimi bir odaklanmayla çözülemeyecek problem değil. Fakat radikalizmle mücadele bahanesiyle İdlip’in insani ve fiziki yapısını tahrip etmemek elzem.
PKK Soçi’den en büyük endişe duyan örgütlerden. Diğer örgütlerin radikalizminden kendi radikalizmi için meşruiyet devşirmeye çalışıp durdu. DEAŞ’ın saha hakimiyetinin kırılması ve Soçi’deki kritik mutabakat sonrası, akıbetini ciddi ciddi düşünmeye başladı. Türkiye’nin terörle mücadeledeki başarısı, etkinliği ve nokta atışları, değişme potansiyeline sahip konjonktürel dengeler, hem Rusya hem de ABD nezdinde Türkiye’nin vazgeçilemez birtakım hususiyetleri, Suriye’de profesyonel imkanlarla şişirilen PKK balonunu patlatacak. İdlip saldırısında rol kapma planları kuran PKK, Soçi sonrasında ambale olmuş durumda. Tüm yatırımlarını ABD-Türkiye krizinin devam etmesine yapıyor.
Soçi sonrasında daha da belirginleştiği üzere Rusya, İran ve İsrail arasında hassas bir çizgide yürümek zorunda. Bu ikiliden tabii ki İsrail ağır basıyor Rusya için. Fakat uçak hadisesinin bir “yüz kurtarıcı” hamleye ihtiyacı var. Hem Rusya’nın Suriye vizyonunun İran’dan farklılaşması hem de İsrail’le ilişkilerinden hareketle, Suriye’deki Rusya-İran işbirliğinde enteresan günler bekleyebiliriz.