Hani güzellik yarışmalarında kraliçe adayı sahneye çıkıp ‘Tüm insanlık için barış diliyorum’ der ya...
Hani kimileri de bununla hafif hafif dalgasını geçer ya.
İşte ben de yazıya başlarken düşündüm: ‘İyi de ben gerçekten barış diliyorum’
Malum bir yılı bitiriyoruz.
2017 benim için mutluluklarla dolu geçti.
Kimi zaman sevincim, gururum yüreğime sığmadı.
2017’ye iki kişilik bir aile olarak başlamıştık. Bu müthiş yılda ailemiz 4 kişiye çıktı.
Allah’ım bana en güzel şeyi nasip etti. Anne oldum. O minik elleri öpme, o tarif edilemez kokularını içime çekme fırsatı buldum.
Mesleki olarak da ‘Anne’ oldum sayılır. Bir süredir nadastaydım. Bazen toprak dinlenmeye bırakılır ya işte öyle. Nadas dönemim bitti.
Çok daha gür ürün verdim. 4 yıl aradan sonra albümüm çıktı. Çok da başarılı oldu.
Şarkılarım hâlâ dillerde dolaşıyor. Dijital ortamda dinleme sayıları milyonları aştı.
Sonra Altın Kelebek aldım.
En gurur verici yanı halkın oylarında en çok oya benim layık görülmem oldu.
Yetmedi! Birçok kurumun layık gördüğü ödüllere de sahip oldum. Bir sanatçı için ne büyük bir mutluluk.
Ayrıca 2017’de çok farklı bir alanda çabaya giriştim. AKŞAM Life’ta yazılarımla sizlerle doğrudan ‘Ebruca’ sohbet etme imkânı buldum…
Anlayacağınız biten bu yıl boyunca gururlandım, bolca sevindim.
2018’DEN UMUDUM
Her insan gibi ailemin, ülkemin mutluluğunu diliyorum.
Çocukların eziyet görmediği,
Kadınların şiddete uğramadığı,
Cinayete kurban gitmediği,
Hayvanlara işkence edilmediği,
Mazlumların hakkına kavuştuğu,
Kimsenin kendisini ‘öteki’ görmediği,
Terörün canlar almadığı, Savaşlardan kaçıp başka ülkelerde yaşam savaşı verenlerin yuvalarına döndüğü bir yıl temenni diyorum.
Biliyorum dileklerimin bir kısmının gerçekleşmesi çok güç görünüyor. Ama bunu istemek, dilemekten ne zarar çıkar? Belki gerçekten istersek olur.