Osmanlıspor karşısında F.Bahçe hücum planlarını kanat akınlarına bağlamıştı. 11, 17 ve 30. dakikalarda gol girişimleri yaptılar ama sonuç alamadılar.
Osmanlıspor’un ilk ciddi hücumu ise 44. dakikada Ceyhun’un şutuyla oldu.
Bu vuruş, az farkla dışarı gitti. İlk 45 dakika tamamlanırken topla oynama oranı yüzde 70’e yüzde 30’la F.Bahçe lehineydi.
Ancak anlamadığım bir nokta oldu. Osmanlıspor gibi boy ortalaması yüksek bir savunmaya karşı iyi pas atabilecek ve adam eksiltecek Valbuena neden yoktu!
Sahaya 4-4-2 dizilişiyle yayılan Osmanlıspor, ilk 45 dakikada başarılı oldu.
Aykut Kocaman’ın Valbuena’yı kenarda tutması ise adeta koca ilk yarının heba edilmesi anlamına geliyordu.
İkinci yarıda Aykut Kocaman, Valbuena’yı Alper Potuk’un yerine sürdü.
O girdikten sonra F.Bahçe 2 gol birden kazandı. Fransız futbolcunun kullandığı kornerde Skrtel kafayla skoru 1-0’a getirdi. Burada kalecinin hatası oldu.
Bu vuruşun çizgiyi geçip geçmediğine hükmetmek hakem açısından çok zordu. Sonuçta gol kararı çıktı.
Karcemarskas, işini şansa bırakmadan doğru pozisyon almalıydı. 60’ta ise Soldado bu kez defansın hatasında ikinci golü buldu.
Giuliano, rakip defansı eksiltirken, direkten dönen topta, Osmanlıspor Soldado’yu unuttu.
Soldado, 3. golü de atacaktı ama direğe takıldı. Soldado’nun yerine giren Fernandao, son bölümde Valbuena’nın ortasında net bir şansı kafayla dışarı attı. 84’te Osmanlıspor farkı 1’e indirme şansını yakaladı ama yararlanamadı.
Sonuç olarak F.Bahçe ikinci yarıda daha etkili bir futbolla galibiyete uzandı. Bunda da en büyük pay, ilk 45 dakikayı kulübede oturarak geçiren Valbuena’nındı.