Bu yazıyı kaleme aldığım dakikalarda ÖSYM 2013 Yükseköğretim Programlarına Ek Yerleştirme Kılavuzu’nu internet sitesinde yayımladı. Ek yerleştirme dönemi 25-30 Eylül arasında gerçekleşecek.
Kılavuza hızlı şeklide göz attım. Detaylı analizleri önümüzdeki günlerde bu sayfalarda sizlerle paylaşacağım. Ek yerleştirme döneminin, hedef küçülten herkes için önemli bir fırsat olduğunu bir kez daha hatırlatmak isterim.
Geçmiş yıllarda pek çok gözde üniversitede hiç de akla gelmeyecek boşluklar oluşabildiğini gözlemledik. Bu sene de farklı olmayacak.
İTÜ’DE BOŞ KONTENJAN
Kılavuzdan bir iki örnek vermek istiyorum. Ek yerleştirmede Boğaziçi Üniversitesi’nde 22, İstanbul Teknik Üniversitesi’nde 16, Ortadoğu Teknik Üniversitesi’nde 28 boş kontenjan (UOLP ve uzak kampus dışında) var.
Hatta bunlardan birkaçı çok gözde bölümlerde: İTÜ Endüstri Mühendisliği, Boğaziçi İşletme, İktisat, Psikoloji...
Adnan Menderes Tıp Fakültesi’nde bir, Düzce Tıp’ta bir, Ege Tıp’ta bir, İnönü Tıp’ta iki, Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde bir, Pamukkale Tıp’ta bir boş kontenjan olduğunun ayrıca altını çizmek isterim.
İstanbul Hukuk Fakültesi’nde de üç kontenjan için adaylar yarışabilecek.
Sözün özü, adaylar kılavuzu çok iyi incelesinler.
SADECE MESLEK LİSELİLER Mİ?
Son günlerde gazetelere düşen bazı haberler dikkatimi çekiyor. Konu katsayı mağduriyeti. Kamuoyunun bu haber ve söylemleri sağlıklı yorumlayabilmesi için bazı ek bilgiler verme gereği duyuyorum.
Daha önce bu köşede 29 Nisan’da başlayarak üç hafta arka arkaya Türkiye’de ortaöğretimden yükseköğretime geçiş sisteminin nasıl geliştiğini anlatmıştım.
Doğrudan alıntılıyorum:
“Kamuoyunda çok tartışılan, farklı lise türleri ve alanlarına farklı katsayı uygulamasına 1999’dan itibaren geçildiğini, ortaöğretimdeki alanlardan mezun olanların aynı alandaki yükseköğretim programlarına yerleştirilmelerinde 1999’dan sonra OBP’nin daha yüksek bir katsayıyla çarpıldığını görüyoruz (0,2/0,5; 0,3/0,8; 0,12/0,18).
Her ne kadar sadece meslek liseliler ve imam hatiplilerin yaşadığı zorluklar ile hatırlanıyor olsa da, örneğin hukukçu olmak isteyen sayısalcılar ya da gazeteci olmak isteyen eşit-ağırlıkçıların da “önünü kapatan” bu uygulamadan 2012’den itibaren vazgeçildi. Kanımca çok da yerinde oldu.”
DÜZ LİSELİLER DE MAĞDUR
Değerli okurlar... Yıllardır üniversiteye geçiş sürecinde farklı lise türleri ve alanlarından mezun pek çok adayla karşılaştım, sorularını yanıtlamaya sorunlarını çözmeye çalıştım.
Aralarında imam hatip lisesi mezunları da vardı, meslek liseliler de, düz liseliler de. İşin pratik tarafını gözlemleyen bir mühendis olarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki farklı katsayı uygulamasından imam hatipliler ve meslek liseliler ne kadar mağdur oldularsa, düz liseliler de en az o kadar mağdur olmuşlardır.
BİRİNCİ, HUKUKA GİREMEDİ
Öyle seneler olmuştur ki puan dağılımları incelendiğinde, katsayı uygulaması nedeniyle fen lisesini birinci bitirip ÖSS’de Türkiye birincisi olan bir fen lisesi mezununun hukuk fakültesine yerleşmesi mümkün olmamıştır.
Siyaset Bilimi, uluslararası ilişkiler okumak isteyen sayısal çıkışlı adayların ya da gazetecilik okumak isteyen başarılı eşit ağırlıkçıların önleri katsayı uygulaması nedeniyle kesilmiştir.
Anlayacağınız, dert sadece meslek liselilerin ya da imam hatiplilerin derdi değil, lisede seçtiği alan dışında bir kulvara yönelmek isteyen tüm öğrencilerin derdi olmuştur.
Eğitimin siyasi söylemlerden steril kalması gerektiğini bir kez daha vurgulayarak sizlerle paylaşmak istedim.
HER 10 ADAYDAN 6'SI ÜNİVERSİTELİ
Üniversitelerde açıkta kalan öğrenciler ve kontenjanlar en çok tartışılan konular arasında. Genel manzaraya bakınca veriler iyi yönde ilerliyor.
2023’te dünyanın en büyük 10 ekonomisi olmak isteyen Türkiye’nin bu yoldaki en önemli dayanaklarından biri genç nüfusu... Genç nüfusun sayı olarak büyüklüğünün yanında niteliği de çok önemli. Üniversitede okumuş nüfusun oranı arttıkça ekonomik göstergeler olumlu yönde etkileniyor. ÖSYM verileri incelendiğinde ilginç sonuçlar ortaya çıkıyor. Yükseköğretime geçiş sisteminin detayları, sınavların sayısı ve yapısı, soruların niteliği, katsayılar, kontenjanlar ve açıkta kalan kişiler yıllardır kamuoyunun en çok tartıştığı konular arasında. Sistem incelendiğinde sayısal göstergeler son yıllarda olumlu yönde gelişiyor. Tercih hakkını kullanan her 10 öğrenciden 6’sı bir programa letişiyor. Yine de esas olanın nicelikten çok kalite olduğunu unutmamalı.
ÖSYS kılavuzu incelendiğinde ülkemizin yükseköğretim sisteminin çeşitlilik anlamında adaylara pek çok seçenek sunduğu anlaşılıyor. Barajı geçen öğrenciler bile çoğunluğu vakıf üniversitelerindeki paralı bölümler olan programlara girebiliyor. Ayrıca, anlaşmalı yabancı bir üniversitede çift diploma şansı ve mezunların açıköğretimde ikinci üniversite okuma imkanı var. Açıköğretimdeki öğrenci sayısında ciddi bir düşüş var. Bunun nedeni daha önceki yıllada kontenjansız olan pek çok açıköğretim programına 2012’den beri kontenjan sınırlaması gelmiş olması.
EK YERLEŞTİRMELER 25 EYLÜL'DE BAŞLIYOR
ÖSYM, 2013 Öğrenci Seçme ve Yermeştirme Sistemi (ÖSYS) Ek Yerleştirme Kılavuzu yayınlandı. Kılavuzu www.osym.gov.tr internet adresinden temin edebilir. Tercihler ise 25-30 Eylül tarihleri arasında yapılacak.
Tercih hizmet ücreti olarak 3 lira alınıyor. Adaylar tercih yapma hakları bulunan tablolardan toplam 30’u geçmemek üzere istedikleri sayıda tercih yapabilecek. Adaylar, tercih bildirim işlemini tamamladıktan sonra tercih süresi içerisinde ais.osym.gov.tr internet adresinden tercih değişikliklerini girebilecek. ÖSYM, tercih işlemi tamamladıktan sonra tercih süresi içerisinde internet adresinden tercih bilgilerinin mutlaka kontrol edilmesi, yazıcıdan tercih listenizin bir dökümünü edinerek saklanması istendi.