2005-2015 yılları arasında 29 bin 573 trafik kazasında 1457 kişi hayatını yitirirken, 61 bin 998 kişi de yaralandı. Geçen sene iki bayramdaki insan kaybımız 201… Son Ramazan Bayramı’nda ise ölüm sayısı 69 olarak gözüküyor…
Yani 2005 yılını baz alırsak, toplam 1727 insanımız önlenebilir, hiç olmayabilir trafik kazaları nedeniyle bu mutlu günlerimizde hayatlarını kaybetmişler. Acı olan ne biliyor musunuz? Biz bir 10 gün sonra bu toplam sayının değişip değişmeyeceğini değil, ne kadar değişeceğini merak ediyoruz sadece. Birileri mutlaka ölecek de, acaba bu sayı aşağı çekilebilir mi? Tüm dert şimdilik bu ve bu kabul edilemez bir durum.
Bu yazıyı okuyanların belki bazıları bayramdan sonra aramızda olmayacaklar. Belki ben de olmayacağım. Trafik hataları yüzünden…
İçişleri Bakanlığı bu konuda çok gayret gösteriyor. Ölüm oranlarında dikkate değer bir azalma var.
Burada hedef sıfır ölüm oranı olmalı.
Bakanlık bayram tatiline girerken “Frene değil, kurala güven” kampanyası başlattı. Lütfen sizler de katılın, içselleştirin ve yayın.
Ama her şey devletten beklenemez. Bizim hâlâ aşamadığımız böyle bir alışkanlığımız var. Bu ülkede trafik nedenli ölüm acısı girmemiş ev yok. Ama duyarlılık, hatta aksiyon alma konusunda sivil toplum ve sivil bireyin kendisi de pek ortalarda yok. (İstisnalar kaideyi maalesef bozmuyor.)
Mecburen çok yol yapıyorum ve her defasında kısa mesafelerde bile en az bir kazadan kıl payı sıyrılıyoruz. Solda hız limitindeyken, arkadaki araç tampon mesafesinde selektör yapıyor. Bu milli sporlarımızdan birisi. Bir de en sol şeritten sağdaki çıkışı yakalamak için makas atmak var. Sadece keyif için makas atanlar, yolların trafik işaretleri gibi normal öğelerinden kabul ediliyor.
Muhtemelen acı bir tebessümle okuduğunuz bu durumlar, kazaların ana sebeplerinden zaten, değil mi?
Çok şükür duble yollar yapıldı da, artık daha fazla kaza yapamaz hale geldik. İmkânlar daraldı.
Müspet taraflarımızı görmekte cimri bir yazar değilim, bilirsiniz; ama trafikte hiç iyi bir karnemiz yok. Bu kötü karne bu millete yakışmıyor.
Bir tonluk aracın üzerine çıkıyoruz ve fren dediğiniz şey o kadar güvenilecek bir mekanizma değil. Ama zaten frene kalmadan, insan hatası yüzünden oluyor çoğu kaza.
Bir başka iyi olmadığımız konulardan olan zaman yönetimi meselesi en öne çıkan gerekçelerden. Beş saniyelik bir fark için kazalar yaşanıyor. O beş saniyeyi nerede değerlendireceksek?
Altyapı konusunda geçmişin çok ötesindeyiz. Araçların çoğu yenilendi. Kazaların sıfıra inmesi için gerekli olan şey, sürücü ve yayaların kurallara uyması, hayatlarıyla kumar oynamaması…
Lütfen bu bayram çok dikkatli olalım. Risk almayın. Uykusuz, alkollü bir şekilde yola çıkmayın. Aracınızın bakımlarını yaptırın. Unutmayın ki, sadece kendinizin değil, başkalarının da hayatını tehlikeye atıyorsunuz.
Trafik hep birlikte iştirak ettiğimiz bir toplumsal mutabakat alanıdır ve kuralları vardır. Bu kurallara uymak insanlık gereğidir.
Bayram sonrası eksiksiz görüşmek dileğiyle Kurban Bayramınızı kutluyorum. Dünyamıza ve ülkemize hayırlar getirsin.
Sağlıcakla kalın…