Lider Galatasaray’a İzmir’de şampiyonluk için bir beraberlik yetiyordu. Yani üç neticeli futbol oyununda yüzde 66 şansı vardı.
Şampiyonluğa oynayan Fenerbahçe Konya karşısına, Başakşehir ise Kasımpaşa karşısına mutlak galibiyet parolasıyla çıkmıştı. Maç boyunca ayaklar sahada gol atmak için, kulaklar ise G.Saray’ın mağlup olduğu haberindeydi.
Galatasaray sakat olmasına rağmen Serdar Aziz ile oyuna başladı. Klasik on biriyle renktaşları Göztepe karşısında maçın genelinde oyuna ağırlığını koyan taraftı.
Göztepeli Gouffran’ın kafa vuruşu direkten döndü. Bu kritik atakta sadece Göztepe seyircisi değil F.Bahçe ve Başakşehir seyircisi de ayağa fırlamıştır. Ancak hakem Cüneyt Çakır bu pozisyona faul verince her 3 takımın seyircisi üzülerek yerine oturmuştur. Cüneyt Çakır’ın çalmış olduğu bu faul düdüğüne karşı ilk yarının sonlarında Gomis’in topla ceza sahasına girdiği pozisyonda Göztepeli oyuncunun yaptığı faulü iyi süzemeyince Galatasaray lehine bir penaltı veremedi. Rakip ise kırmızı kartı görmekten kurtuldu.
Sonrasında şampiyon G.Saray’ın şifreyi çözmesinde en büyük rolü oynayan kırılma noktasını yaşadık. Gomis, yine kaliteli futbolcu kimliğini göstermiş, rakibi de kendisini durduramayınca penaltı yapmak zorunda kalmıştı. İşte şampiyonluğun şifresi o pozisyonda ortaya çıktı. Ligimizin gol kralı Gomis’in arka arkaya kaçırmış olduğu 3 penaltı sonrasında Fatih Hoca ‘Yine penaltı olsa yine Gomis’e attırırım’ mesajı, bir hocanın futbolcu ve futbolcularına olan inancını bizlere gösterdi.
Bu sefer Gomis, hocasını haklı çıkardı. Şampiyonluğu pençeleyen penaltıyı gole çevirdi. Hocanın futbolculara olan inancı başarının ilk adımıdır. Bunun olgusunu bize dün akşam bir kez daha gösterdi.
Sonuç olarak ligin bitim basamağı olan 34. haftada kürsüye çıkan G.Saraylı futbolcuları ve onları oynatan Fatih Terim’i haklı şampiyonlukları için tebrik ediyorum.