Haber bülteni kıvamında bir ifade olacak ama, gerçekten tarihi bir ana tanıklık ettik.
Erdoğan için düzenlenen "Cumhurbaşkanlığı Göreve Başlama Töreni'nde bulunduk.
20 yıl ülkeyi yönetmiş, milli irade '5 yıl daha devam et' demiş.
Dile kolay, girdiği tüm seçimleri kazanmış ve Türkiye'nin çeyrek asrına damga vuran bir lider olarak tarihe geçecek. Kırılması neredeyse imkansız bir rekor.
Öyle ki, kaç ABD başkanı, kaç Alman şansölyesi, kaç Fransa cumhurbaşkanı, kaç AB ülkesi Başbakanı ve kaç dünya lideri ile muhatap olduğunu söyleyebilmek için bile bayağı bir çalışma yapmak gerekir. (Maşallah Barekellah...)
28 Mayıs'tan sonra dünya liderleri başta olmak üzere onca ülke Erdoğan'ı tebrik etmek için sıraya girdi.
Türkiye'nin yükselişini durdurmak için Erdoğan'ın düşürülmesi gerekiyordu.
Pandemiyle, Rusya Ukrayna savaşıyla birlikte küresel ekonomik krizden nasibini almış, üstüne yüzyılın felaketini yaşamış Türkiye'ye tüm güçleriyle saldırdılar. Erdoğan'ı devirmek için içerideki dostları; müstemleke valileri ve dahi Amerikan oğlanlarıyla 'sınırsız' işbirliği yaptılar.
Ellerinden geleni ardına koymayan emperyalistler yine başaramadı...
Nihayetinde yiyemedikleri kurdu, sofranın kurdu olarak kabul etmek zorunda kaldılar.
Bir de içeriye bakın. Yahu ilaç olsun diye, yarım ağızla dahi olsa insan bir tebrik eder.
Yok arkadaş.
Geçen gün demiştim. Muhalefetin yine yanlış yaptığını ve yenildiğini kabul etmesi için Erdoğan'ın daha kaç defa yenmesi lazım? Adam ömrünü sizi yenmekle geçirdi yahu!..
"Bu millet bu 'Adamı' seviyor, 'Adam' hep kazanıyor, o zaman 'Adam' haklı..." demek o kadar zor mu?.. Hadi onu da diyemiyorsan, 'halk bizi niye iktidara getirmiyor' diye kendine tekrar tekrar sor bari...
Erdoğan, Türkiye Yüzyılı'nın ilk mesajlarını verdiği o törende şöyle bir çağrı yaptı;
"85 milyonun tamamını bağrımıza basacağız. Türk demokrasisinin selameti açısından muhalefetin de mesuliyet bilinciyle hareket etmesini bekliyoruz. Muhalefetin milli iradeyle barışmasını istiyoruz."
Budur işte...
Evet, milli iradeyle barışmayı başarabilirsiniz.
Benim de naçizane bir tavsiyem var.
Sizi gaza getiren, sürekli yalan haber yapan, halkı aşağılayan, ülkenin değerlerine düşmanlık yapan, faşist ve ırkçı söylemlerle nefret tohumları eken, Erdoğan'a sürekli kin ve nefret kusan, sahtekar anketçilerin verilerini 'halkın nabzı' diye sunan, 'millet, çadırda yaşamayı seviyormuş' gibi aşağılık sözleri manşet yapan medyadan uzak durun. Bir kesimi 'tuvalet terliğine' oy vermeye ikna eden, AK Parti'ye oy verenlere, 'kör cahil' diyen şerefsizlerle de aranıza mesafe koyun.
Milli iradeyle barışmanın yegâne yolu budur. En azından buradan başlar...
"Yok efendim bunlar beni temsil ediyor" dersen, sen bilirsin!..