Milletvekili aday adayları sayılarına bakın... Partinin birinde 8 bin kişi, diğerinde 4 bin kişi...
Birçoğu aday olacak. Parti liderinin keyfine göre seçilebilecek bir sıraya konulacak veya konulmayacak.
Dolayısıyla aslında seçen biz değiliz.
Lider kimi isterse o seçilecek.
Sen sadece partinin adının altına evet mührü basabileceksin...
Altındaki milletvekili isimlerinden dilediğini işaretleyip, 'Ben bu adamın veya kadının gerçekten benim haklarımı Meclis'te savunabileceğine inanıyorum. O yüzden onu seçiyorum' diyemeyeceksin...
Ama bunun adı seçim öyle mi?
- - -
Mesela İstanbul'un 70 milletvekili var.
Bu seçimlerde sayı 85 olacak.
Peki bizim değil, liderlerin seçtiği ve bize zorla seçmek zorunda bırakılan bu 70 İstanbul milletvekilinin İstanbul'un hangi sorunu için çalıştığını gördünüz?
Bırakın hepsini, sadece AKP veya sadece CHP yahut sadece MHP İstanbul milletvekillerinin bir araya geldiğini, 'Biz İstanbul'un şu sorunu için Meclis'te çalışıyoruz, şöyle bir çözüm öneriyoruz' dediğini duydunuz mu hiç?
Sokakta çevirip sorsak '3 vekilin adını sayabilir misin?' diye birisine, ne cevap alırız sizce?
Ve 12 Haziran'da yapılanın adı 'seçim' olacak öyle mi?
- - -
Vekilin seçilip seçilmemesine karar veren biz değiliz yani. İstediğimiz adayın vekil olmasını sağlamamız mümkün değil.
Lider kimi isterse o vekil oluyor.
Peki vekil olmak isteyen neyi hedefliyor?
Bir vekil adayının aday adaylığı ücreti, adaylık masrafları, seçim çalışmaları falan derken harcayacağı para 30-40 bin TL...
Bu en az rakam...
Mesela İzmir'den AKP aday adayı olduğunu iddia eden Tanju Çolak 700 bin forma yaptırdığını, bunları İzmir'de seçimlerden önce dağıtacağını söylemiş.
Formanın tanesinin maliyeti 1 TL olsa 700 bin TL yapar.
Vekil seçilse Çolak ayda 10 bin TL'den 4 yılda 480 bin TL maaş alır.
Ek yardımlar falan derken diyelim 600 bin TL oldu...
100 bin TL zarar için mi vekil olmak istiyor?
Halka hizmet mi asıl derdi sizce gerçekten aday olanların?
- - -
Size gelip oy istemek için uzun uzun konuşmalar yapacaklar...
Dinleyin bakalım kendilerine verilen imtiyazların geri alınması için çalışacaklarını söyleyecekler mi?
Söylemezlerse siz sorun.
Asgari ücretin 600 lira olduğu bir ülkede sen nasıl 10 bin 500 lira maaş alacaksın diye?
Millet hastane sıralarında sürünürken sen nasıl istediğin hastanede kendini ve tüm yakınlarını sınırsız tedavi ettirebileceksin diye sorun...
Milletvekili ve emeklisi gözlük için devletten gözlük başına 400 lira yardım alabilirken asıl olanın yani milletin kendisinin en fazla 40 lira alabildiğini, onun da 20 lirasını devlete geri ödemek zorunda olduğunu anlatın...
20 yıldır prim ödediğinizi ve sigortalı olduğunuzda size '20 sene sonra emekli olacaksın' diye söz verildiği halde emekli olmanızın 15 yıl ertelendiğini, kendilerinin 4 yıl vekillikten sonra verilecek emeklilik hakkı ve 5 bin lira emekli maaşını nasıl alacaklarını sorun...
- - -
Ben rastladığım tüm vekil adaylarına soracağım bu soruları...
Yüzde doksanının gerçekten de bize vekillik yapmak için Meclis'e gitmek istemediğine eminim çünkü...
Sorun ki utansınlar...
Belki utançlarından 'gerçekten' vekillik yapmayı düşünürler...