P&G Yönetim Kurulu Başkanı Tankut Turnaoğlu: Daha önce huzur ortamı olmadığı için pazarlama ve tanıtım faaliyetlerini Batı’da yürütüyorduk, iki yıldır Doğu’ya da yatırım yapıyoruz.
P&G Türkiye ve Kafkasya Yönetim Kurulu Başkanı Tankut Turnaoğlu ile barış sürecinin ivme kazandığı hükümet-HDP temsilcilerinin ortak açıklamasından sonra sohbet ettik. Tankut bey, barış süreciyle birlikte Güneydoğu’yu, Doğu’yu 'barış adası' olarak nitelendiriyor.
'Orta direk hikayesi'
İki yıl önce Yönetim Kurulu Başkanı olduğunuzda Türkiye’de gerçek bir orta direk hikayesi olduğunu söylüyordunuz. Barış süreci ile bu hikayenin gidişatı nedir?
İki yıl önce Mart 2013’de ben o sözü söylediğimde ateşkes yapılmıştı. O zaman da şunu görüyorduk, Türkiye’deki büyümenin daha büyük bir bölümü Doğu’sundan geliyor. Yani Doğu, Batı’ya göre daha hızlı büyüyor. İki yıldır yüksek çift haneli büyüyor, daha önce neredeyse sabit bir pazar vardı.
YÖNETİMDEN VAN ÇIKARMASI
Baz daha ufak olduğu için değil mi?
Kesinlikle. Ancak şirketler de büyüme odaklı bakar, büyümenin nereden geldiği şirketlerin büyümesi açısından da önemli. Ben de bunu gördüğüm için ilk 1.5 sene tamamen seyahatlerimde o bölgeyi önceliğime koydum. 2013 Eylül’ünde 20 kişilik yönetim kurulu ile Van’a gidip bir hafta geçirdik. Amacımız da gelişmeyi yerinde görmekti. Biraz da ezber bozmak için gittik. Kendi çalışanlarımıza da ülkenin Doğu’suna yatırım yaptığımızı göstermek için.Tüketimi artıran şu, oradaki insanlar geçmişte çarşı, pazara bile inemiyorken, evden çıkamıyordu çünkü başına ne geleceğini bilemiyordu, artık sokağa çıkacak güven geldi. Huzursuzluk ticaretin de gelişimini etkiliyordu. Ticaretin önünün açılmasıyla beraber ekonomik döngü de oluşuyor. Devletin öncelikle yatırım yaptığını, havalimanı olsun, yol olsun altyapının geliştiğini görüyoruz. Dahası teşvik sistemi var. Şu an ticaretteki hareket aynı dinamizmle devam ediyor. Tek istisna 6-7 Ekim olayları sırasındaydı. Eskiden 5’ten sonra sokakta kimse kalmıyordu, insanlar sokakta kaldıkça bu tüketim rakamını artırıyor. Türkiye’nin kişi başı geliri 10 bin dolar, Doğu’da 4-5 bin dolar. Hızlı tüketim için 4-5 bin dolar düzenli kullanım eşiği. Çocuk bezinden örnek vereyim. Evde bez bağlarken, çocuk bezini sadece dışarı çıktığında kullanırken, 4-5 bin dolarlık gelirle artık her daim kullanıyor ve çocuk bezinin daha ekonomik olduğunu fark ediyor. Sabun yerine şampuan kullanıyor. Tüm dünyada böyledir, kişi başı 4-5 bin dolar gelirle hızlı tüketim tetikleniyor. Biz de son iki yıldır pazarlama yatırımı yaptık. Daha önce huzur olmadığı Doğu yerine tamamen Batı’da pazarlama ve tanıtım faaliyetlerini yürütüyorduk. Sadece biz de değil, bankalar da gidiyor, tedarikçisi olduğumuz market zincirleri de.
Gençlere ‘bana bak’ diyoruz
Gençler kendine bakma konusunda daha bilinçli artık. Biz de üniversitelilere yönelik bir hareket başlattık. 'Bana bak' diye. Etkileyici olmak için çok da çaba harcamaları gerekmediğini, temel hijyen ve bakımlarına dikkat eden ürünler kullandıklarında, gençliklerinin, onları ön plana çıkaracağını anlatıyor. ‘Bakılması’ için illa pahalı kıyafet almaları gerekmediğini, düzenli ağız bakımını yaptıkları, iyi şampuan kullandıkları takdirde bakılacaklarını anlatıyoruz. Türkiye’de iki kişiden birinde kepek problemi var. Kepeği önleyen şampuan kullandığınızda aslında öne çıkacaksınız diyoruz.
Reklamlarda niye çimen var?
Niye reklamlarda bu kadar çimen lekesi vurgulanıyor? Gören de zannedecek ki biz Türkler sabah akşam çimende yuvarlanıyoruz.
Türkiye’deki bir numaralı hafta sonu aktivitesi piknik. İstanbul’da bile sahildeki parklara bakın göreceksiniz. En zor leke de çimendir. Sık ve zor lekeler özellikle vurgulanır. Bir de meyve suyu lekesi. Bu Akdeniz ülkelerinin reklamlarında vardır. Mesela Hindistan’da safran lekesi, Kuzey ülkelerinde dondurma lekesi denilir.
Hiperler out market in
Eskiden insanlar hafta sonu AVM’ye gidip, market alışverişini de hipermarketlerden yapıyordu. Artan trafik, hızlanan hayatla yeni trend, yanı başındaki küçük markete gitmeyi tercih ediyor. Migros Jet’ler açılıyor, Carrefour miniler, BİM marketler açılıyor. Tüketici de artık haftalık, aylık değil, 2-3 günlük market alışverişi yapmayı tercih ediyor. Arabayla gitmediği için de küçük boylar tercih ediliyor. Bir de e-ticaret hızlı gelişiyor. Akıllı telefon sahibi olanlarda e-ticaret yüzde 20’ye yaklaştı. Bu oran ile Türkiye, Çin ve Birleşik Arap Emirlikleri’nden sonra dünyada üçüncü sırada.
Doğu kökenli çalışan alıyoruz
Türkiye’deki bir şirketin çalışanları, yöneticileri değişik bölgeleri temsil etmeli ki, gerçek bir Türk şirketi olsun. Doğu kökenli çalışan alıyoruz. Koç Üniversitesi’nin projesi var, başarılı Doğulu çocukların burs ücretini şirketlerin karşılaması sayesinde eğitim görüyor. Biz stajyerlerimizin bir kısmını bu havuzdan alıyoruz. Oradaki hayat tarzını, bizim şirket içinde de konuşulmasını, aşina olunmasını istiyoruz.