Ne demişti bir bilge!
“İnsan bazen hayret ediyor”
Yahu siz hiç hayret etmez misiniz?.. Hani bazen de olsa...
Mesela Kılıçdaroğlu Suriye’yi analiz ediyor; “Bir anlamda Esad’ın askerleri bizim askerleri koruyor orada” diyor. (Esed’in bize saldırıp askerlerimizi şehit ettiği gece…)
Muhtemelen Esed’in de bizi koruduğundan haberi yoktur!
Biliyoruz iktidara uyuz oluyorsunuz. Erdoğan da gitsin istiyorsunuz tamam da, Kılıçdaroğlu’ndan ne ümit ediyorsunuz? Beklentiniz ne?.. Çok samimi soruyorum…
Mesela gittiniz CHP’li Recep Gürkan’ı yine Edirne Belediye Başkanı yaptınız. Seçim öncesi Gürkan’ın 15 Temmuz gecesi eğlendiği o mekandaki video görüntülerini cümle alem seyretti. Elinde kadeh ne demişti 15 Temmuz gecesi; “36 yıl önceki geceyi tekrar yaşıyoruz. (12 Eylül’ü kastediyor), O zaman haberimiz yoktu, şimdi var, içelim…”
Bunu gördünüz, bildiniz ve tekrar seçtiniz… Yani, “darbeci olsun, postalcı olsun, çamurdan olsun, yeter ki CHP’li olsun” mu?..
İnsan biraz kendine hayret etmez mi?..
Mesela CHP Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan. O da bir Suriye analizi yaptı.
Türkiye teröristlerin yanındaymış. Rusya ve Esed o terör örgütlerine karşı mücadele ediyormuş ve onun için bizi vuruyorlarmış.
Evet aynen böyle diyor.
Yani Kılıçdaroğlu gibi düşünmüyor. Esed bizi korumuyormuş. Teröristleri vuruyormuş. Biz de teröristlerle beraber olduğumuz için bizi de vuruyorlar.
Hadi HDP/PKK barajı geçti diye şükür pilavı dağıttığında şaşırmadın.
CHP’li başkanın Esed’den daha Şebbihacı çıktı. “Bizi vuruyorsa bir sebebi var” diyor.
Vay arkadaş, bu da mı umurunda
değil?..
Mesela CHP’li Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan. İhtiyaç sahibi Suriyelilere verilen üç beş tas çorbayı kesmişti. (Esed düşmanlarına çorba mı verecekti?)
HDP’nin Pervin Buldan’ı o kadar “şeffaf ittifak” çağrısı yaptı. CHP’nin Özcan’ı bunu karşılayamadı…
HDP Bolu İl Başkanı İbrahim Yolci kızmış, savcılığa başvurmuş. “CHP, 31 Mart’ta verdiğimiz 4 bin oyu iade etsin” demiş…
Yani, HDP’nin Yolci’si diyor ki, “Geri ver misketlerimi, oynamıyorum!..”
Buna da hayret etmiyorsunuz değil mi?
Biz ne anlatıyoruz ki?
“Gözümüzün içine baka baka yalan söyleyen birini İstanbul Belediye Başkanı yaptık, bunlar ne ki?!” diyorsunuz değil mi?..
Haklısınız.., biz de çok gerekliymiş gibi hayret edip duruyoruz!..