Bilir misiniz siz matkap acısı nedir? Nasıl bir ağrı ve ıstıraptır? Bazı insanları nasıl kıvrım kıvrım kıvrandırır ve neler söyletir?
Ben de bilmiyordum, yeni öğrendim. Anlatayım:
Önceki akşam, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez'i 24 TV'de izledim. Yapılan hummalı çalışmaların meyvelerinin toplanmaya başlandığından bahsetti. Bu milletin yüzünü güldürecek yeni müjdeler verdi:
Gabar'da yeni bir petrol bölgesi bulunduğunu söyledi. Temkinli davrandı, miktar vermedi. Ancak, eldeki verilere dayanarak "Son yılların en büyük petrol keşfi olabilir" dedi.
Biliyorsunuz biz yıllarca "Maalesef petrol ve gaz fakiri bir ülkeyiz" söylemleriyle oyalanmış bir milletiz. Halk arasında zaman zaman açılıp, daha sonra kapatılan petrol kuyularından bahsedilse de yaygın kanaat bu. Ancak, özellikle Berat Albayrak döneminde başlatılan seferberlikle bu iş tersine döndü. "Her arayan bulamaz, ama bulanlar arayanlardır" dedik. Gerekli alt yapıyı oluşturduk. Hummalı bir faaliyete başladık. Sonuçları da gelmeye başladı çok şükür.
O yüzden Bakan Dönmez'in verdiği bilgiler hoşuma gitti. Sosyal medyada paylaştım. Orada ayrıntı vermedim, ama ilk tahminlere göre bulunan rezerv 150 milyon varil civarında.
Paylaştım, ama sonra neler oldu, neler...
Kendilerini, iyi ve güzel olan her şeyi kirletmek, bu millet yararına olan bütün gelişmelerle kavga etmekle görevli sayan bir grup müsilaj doluştu paylaşımın altına.
"Yalaannn" diye naralar atanlar oldu. "Her seçim öncesi olur böyle şeyler" diyenler çıktı. Aralarında beni "yalancılıkla" itham edenler vardı. Canı acımış gibi bağıranlara rastladım. Küfürleri, hakaretleri ve aşağılık ifadeleri hiç saymıyorum...
En vahim olanı da çoğunun profilinde "Atatürkçü" yazması. Ama tamamının Atatürk'ün "Muasır Medeniyetlere Ulaşma Hedefi" yolunda atılan adımlardan rahatsızlık duyması, karalamaya ve değersizleştirmeye çalışması!
Aynı güruh, daha önce de Karadeniz'deki doğalgaz keşfinden rahatsız olmuştu. O zaman da "yalan" diye bağırıp, benzer tepkiler vermişti.
Garip, hastalıklı ve klinik bir ruh hali bu! Kin ve nefret sarmış bütün benliklerini. Bu ülkenin, bu milletin hayrına olan bütün gelişmelerden rahatsız oluyorlar. Canları acıyor!
Adeta o sondaj matkapları bunların beynini deliyor. Ciyak ciyak bağırıp, garip ve anlaşılmaz sesler çıkarıyorlar.
Sefalet içinde yaşamaya razılar. Pislik içinde bir hayat sürmek hiçbir şekilde rahatsız etmiyor bunları. Hatta ve hatta sömürülmekten bile zevk alır gibi bir haleti ruhiye içindeler. Yeter ki bu ülkeyi yönetenlerin hanelerine artı yazacak bir gelişme olmasın!
Hep yapıyorlar bunu. Otoyol, köprü ve baraj yatırımlarını karalamak için çırpınıyorlar. Savunma sanayiinde atılan dev adımları kirletmek için kendilerini paralıyorlar. Terörle mücadelede ortaya konulan başarılar bile canlarını acıtıyor bunların.
Mazoşist bir ruh hali içindeler!
Millet, memleket, kısacası halk düşmanlığı bu yaptıkları. Onu da soslayıp, süsleyip püsleyip milletin önüne koyuyorlar. En komik olanı ise, kendilerini parçalarcasına "Türkiye yönetilemiyor" diye bağırmaları!