Son dönemde değil, çok uzun yıllardır tartışılan bir konudur; “Sanatçıdan dost olur mu olmaz mı?” Yakın zamanda Serenay Aktaş’ın eski sevgilisi Kenan Acar’ın yakın arkadaşı Açelya Topaloğlu ile birlikte olması haberini görünce ‘bu ilk değil ki’ dedirtti bana. Bu camiada kimler, kimlerin eşleri ve sevgilileriyle aşk yaşamadı ki… Geçmişe gidersek Cansu Dere ile Cem Yılmaz ayrılmış, akabinde Yılmaz, Dere’nin yakın dostu Ahu Yağtu ile evlenmişti. Bu durum Cansu ve Ahu’nun dostluklarını bilen herkes için şok etkisi yaratmıştı. Hande Doğandemir’in daha önce İdil Fırat’ın eski sevgilisi Engin Öztürk ile geçmişte sevgili olduğunu duymayan kalmamıştır. Hande Erçel’in eski sevgilisi Ekin Mert Daymaz’ın en yakın arkadaşlarından Mehmet Dinçerler ile görüştüğünü ve bu dostluğun bitme sebebinin bu aşk üçgeni olduğuna şahit olmadık mı? Daha saymakla bitmez. Nelere şahit olmadık ki. Bana sorarsanız sanatçıdan dost olmaz. İnsanın en yakın dostu bu camiada ailesidir kesinlikle. Dört elle ailenize sarılın derim.
Sosyal medya artık yoldan çıktı
SnapChat uygulamasının kadını erkeğe, erkeği kadına çeviren yeni uygulaması olay olunca, bir de ünlülerin de tüm dünyada bu akıma uyup, resimler paylaşmasıyla SnapChat kaybettiği popülerliğini yeniden yakaladı. Bu uygulamalar artık iyice çocukları, gençleri eğlence adı altında bilinçaltlarında farklı şeyler uyandırmaya başlıyor gibi geliyor bana. Bunu bir psikoloğa sorsak, eminim çok daha güzel anlatırdı konunun vahimliğini. Sosyal medya da bu filtrelerle kendilerini erkek diye tanıtan, hesap açan, o kadar çok kişi olmuş ki, düşünün olmayan bir insan ile sohbet ediyor insanlar. Şakanın, eğlencenin dozunu iyice kaçırdık gibi geliyor bana. Birde eline telefonu alan çocukların kız ya da erkek olsaydım şöyle olacaktım merakları, hele ki orada ki filtrede kendini daha çok beğenen çocuğun psikolojisini kim, nasıl düzeltir bilemiyorum. Israrla ve ısrarla söylemeye devam edeceğim, çocuklarınızı bu akıllı telefonlar ve sosyal medyadan koruyunuz. Sonuçları toplum olarak vahim olacak yoksa.
Fenomen olmak için neleri kaybettik!
• Aile ile daha az vakit geçirilir oldu. Sohbetler, dertleşmeler bitti.
• Türkçemiz bozuldu. Artık başka bir sosyal medya dili var.
• Kültür seviyesi iyice azaldı.
• Genel kültürümüz sosyal medya haberlerinden ibaret oldu.
• Hal / hatır sormak unutuldu.
• Görsellik dünyanın en önemli maddesi oldu.
• Yemek sohbetleri, sadece Instagram’da resim yayımlamak için gidilen mekânlar haline geldi.
• Arkadaşlıklar, dostluklar sadece hep beraber eğlenen insanlar topluluğundan ibaret olmaya başladı.
• Gösterilen lüks hayatlar sayesinde, özenti bir nesil yetişmeye başladı.
• Para sadece fenomen olunca kazanılır zihniyetinden, diğer meslekler nerede ise çöpe atıldı.
• Anneler-babalar daha fazla televizyon başında rahat oturmak için çocuklarını bu dipsiz kuyunun içine attılar maalesef.
• Eğer sosyal medya da bazı yasaklar ve ahlak değerleri göz önünde tutulmazsa, daha da normalleşip, her şeyi normal görmeye başlayacağız.
Plajlar yabancı şarkılara kaldı
Yaz geldi çattı. Ramazan Bayramı’ndan sonra Ege ve Akdeniz sahillerine yerli ve yabancı turistler akın edecek. Ama müzik piyasasının hareketlenmemesi şimdiden beni çok düşündürmeye başladı. Eğlence mekânlarında çalacak Türkçe hit parça sıkıntısı yine boy gösterecek gibi görünüyor. Demet Akalın yeni albümünü çıkardı. Ancak albümde eller havaya tarzında bir şarkıya rastlamadım. Genellikle slow parçalar ön planda… Ayşe Hatun Önal ‘Katakulli’ diye bir şarkı yaptı ancak o eski havasından eser yok. Simge Sağın kış ortasında çıkardığı ‘Öpücem’ şarkısı ise yaza kadar olan popülerliğini kaybetti. Her yerde çaldı. Yine de ümidimizi kaybetmeyelim. Turnayı gözünden vuracak bir şarkı çıkar diyelim.