Nicholas Lardy ABD’nin bir numaralı Çin uzmanıdır. “Peterson Institute for International Economics” adlı ve oldukça da sağlam bilgiler üreten ve akademik içerikli çalışmalar yapan bir kurumun kıdemli üyesidir. “Markets over Mao : The Rise of Private Business Over Mao” adlı kitabın da yazarıdır. Kendini birkaç defa İstanbul’da dinlemiş ve derin Çin uzmanlığının etkisi altında kalmıştım. Dün yani 27 Ağustos günü International New York Times gazetesinin sekizinci sayfasında "False Alarm on a crisis in China" adlı makalesini de ilginç buldum ve sütuna kısaltarak aktarıyorum. Son on günde yazılıp çizilen Çin konulu birçok şeye itiraz etmekte.
Ne diyor ? “Ona göre bugünlerde Çin konusunda finansal ve ekonomik açıdan felaket gerçekleştiği tezi doğru değil. Tabii ki Dünyanın şu anda ikinci büyük ülkesi olduğundan Çin’de gerçekleşen bir borsa çöküşü, Amerika’ya da atlar , Avrupa’ya da atlar ve birçok gelişmiş veya gelişmekte olan piyasayı piyasayı da etkiler. Bu normal bir şey. Ancak Çin hakkında söylenenler aslında hiç de doğru değil.
Gerçek tabloyu yansıtmıyor
Birincisi, Çin’in yüzde yedi büyüme hızının önemli boyutta altına indiği hiç doğru değil. Çin yılın ilk yarısında tamı tamına ve devletin de dediği gibi yüzde yedi hızla büyüdü. Ülkede ücret artışı ise yüzde 10 yıllık hızla artmaya devam ediyor. Tarım dışı istihdam ve iş üretimi geçmiş yıllardan daha fazla bir hız ile artmakta. Hane halkının reel harcanabilir geliri ve tüketim harcamaları da kuvvetle artmakta. Bu veriler gerçek ve de bu resim çökecek olan bir ekonomi tablosu hiç değil.
Çin’in genel kanının tersine üç yıldır sanayi ile değil hizmet sektörü ile büyümekte. Bu arada Çin’de kişi başına gelir öyle bir düzeye çıktı ki, harcamaların giderek artan kısmı eğlence, seyahat ve diğer hizmetler için harcanmakta.
Çin’i iyi tanımayanlar devletin ekonomik istatistiklerinden şüphe ediyorlar. Sanayi sektörünün zayıfladığını vurgulamaktalar. Bu kişiler yargılarını azalan elektrik üretimi ve kullanımına bakarak oluşturuyorlar. Halbuki hizmet sektörü sanayi sektöründen çok daha hızlı arttığı için ve daha da az elektrik kullandığı için elektrik üretim ve kullanımı azalıyor.
Anında hisse satışı başladı
Çin’e dışarıdan bakan birçok kimse ise ülkenin geçmişten gelen aşırı borçluluk sorunu nedeni ile problem yaşadığını düşünmekteler. Ülkenin parası Renminbi iki günlük küçük devalüasyondan sonra kıpırdanmadan yerinde durdu. Sermaye hareketleri aşırı olmayan bir şekilde gerçekleşiyor ve ülkede likidite bol. Shanghai hisse senedi piyasasında 2014 Haziranından 2015 Haziran ayına kadar fiyatlar yüzde 150 artmıştı. Ama bu borç para alıp hisse senedi alanların yarattığı bir durumdu ve fiyatlar azmıştı. Fiyatlar düşünce de geçmişten gelen bilgisi olmayan perakende müşteriler derhal hisse satmaya kalktılar. Devlet önce direnmeye kalkıştı bu da düşüşü kuvvetlendirdi. Ama daha düşüş olacak çünkü fiyatlar bu yazı yazıldığı anda bile kârların 39 misli kadar bir düzeyde.
Emtia fiyatlarını düşürecek
İlginç olan Çin’in büyümesinin hiç gerçek olmayan “yavaşladığı hikayesi”, emtia fiyatlarını çok daha fazla düşürerek, Brezilya ve Şili gibi emtia ihracatçısı ülkeleri ve arkasından da ABD hisse senedi borsalarını aşağıya çekti.
Hem ABD hem de Çin’de genelde piyasalarda düzeltme sayısı finansal kriz sayısından çok çok daha fazladır. Piyasalarda düzeltme farklı bir bakış açısı ile piyasaların ortamı düzeltmesine olanak sağlamak demektir. Bu da ülkede reformun başlaması ve piyasaya dönüş olarak değerlendirilebilir.
Uzman Lardy Batı medyasında Çin değerlendirmelerinin insafsız boyutta ve yanlış olduğunu söylüyor. Olsa olsa, Çin yeni deneyimler kazanıyor!