“Eskiden kulübün büyüklüğüne göre konum alınırken, Şimdilerde futbolcuya göre biçim değiştiriliyor” diye kelam etmiş geçen hafta, Arsenal’in efsanevi hocası Arsene Wenger. Hep diyorum, Bir Bosman Kuralı çıkarttılar, Ezildi gitti futbol. Yani diyor ki mister Wenger, “Futbolcuyu fazla da ‘Şaapmayın!’ Önemli olan kulüplerin bekasıdır.” Şimdi bakıyorsun Beşiktaş’a, Değerinden fazla değer bulanların diyarı olmuş. Takımı Tosic gibi, Marcelo gibi Hırslarıyla ve motivasyonuyla ayakta tutan topçulara yol verilirken, Tenor gibi gözüküp, Ama sesi bir türlü çıkmayan sanatçılarla Pardon! Oyuncularla devam etme kararı alınmış! ‘Ama istikbal vadediyor. Bu aralar sorunları var. Takıma adapte olmadı daha. Maç eksiği var’ gibi. Sanırsın ki Fransız senatosunda gramerli bildiri okuyacak. Zamanmış. Peh! 3 maçta belli eder kendini futbolcu. Kimse masal anlatmasın. Topa girişinden, Sorumluluk alışına kadar. Topa dokunuşlarını saymıyorum bile. Bir topçuya 3 maç, Hadi sizin hatırınıza 5 maç zaman biçilmişken, 5 senedir nefes almasını beklediğimiz ölüler var takımda. Ayakkabı ufaksa ayağa, O ayak girmez o ayakkabıya. Yani anlayacağınız, Bin kerata getirsen nafi le.
???
Ljajic diyorsun, Sorumluluktan uzak. Ağustos sıcağında ayağını denize değdirip, Su soğuk mu sıcak mı diye tereddüt eden yazlıkçılar gibi. Babel’e bakıyorsun, Maşallah! Kumar masalarındaki poker face gibi. Tepkisiz. Saçındaki renklere taktığından, Renksiz diyemeyeceğim ama Ruhu gitmiş. Bir de Pepe’ye bakın. Hatta bütün topçular baksın. Adamın kariyerine, Ve ilerlemiş yaşına rağmen sahadaki enerjisine. Kazanma arzusuna, Her şeyden önemlisi hırsına. Bakın da bir şeyler öğrenin.
???
İçimdeki sancı gibi beklettiğim Oğuzhan var sırada. Vakti zamanında Beşiktaş’ın efsane kadrosunun kaptanı, Sevgili Rıza ile muhabbet ediyoruz. Laf döndü, dolaştı futbolculuğa geldi. “Bir futbolcu sahada çok konuşmaya başladıysa, Ayakları iş yapmıyor demektir” diye lafı masanın ortasına bırakıverdi. Sevgili Oğuzhan, Seni her gördüğümde Rıza kaptanın söylediği o sözler geliyor aklıma. Her pozisyonda hakeme bir şeyler anlatıyorsun. Bitmek bilmeyen cümleler. Ama ayakların!? Bak ‘Ayakların’ diyorum. Kulağına kapattığın ellerini yazmıyorum bile. ‘Benim bu camiaya borcum var’ deyip, Ödemeyi sahada yapmadıkça, İfl ah olmaz denizlerdeyiz kardeşim. Bak! Başucunda Atiba duruyor. Ruhunu dinle adamın. Profesyonelliğine, Yalnızca işine odaklanmasına bak. Haaa! Atiba demişken, Sahi bu adam niye 2 ay kenarda durdu da UEFA’ya bile bildirilmedi. Nasıl bir gafl ettir bu? Kimdir bu işin sorumlusu?
???
Cenk Tosun’dan boşalan yeri, Doldurman beklentisiyle geldiğin için, Belki dezavantajlı kısma yazabiliriz seni sevgili Vagner. Biz nasıl topçu olduğunu iki maçta anladık da İyi niyetle sana sabır gösterenlere inat, Sen vasıfsız olmayı seçtin. Oynadın, oynamadın oralara girmeyeceğim de Yenildiğin ve bir şey oynamadığın bir maçtan sonra Gelen tepkilere, Başını eğip, yürümen makulken, İçindeki şeytanı dürtüyorsun ya taraftara, Bravo! Alacaklarını geç ödediler mi, Şahin kesiliyorsun kulübe, Eeee! Kulüp de şimdi sana ejderha kesilse yeridir değil mi?
???
Ricardo Andrade Quaresma Bernardo, Bu tribünlerin sana olan sevgisini anlatmaya gerek yok herhalde. Bu tribün her mecrada karşılıksız bir sevgiyle açtı kollarını sana, Hala da öyle. Lakin yedek kaldığın maçlarda, (Niye yedek kaldığın da ayrı bir mevzu ya) Sonradan oyuna girmelerinde, Değişik bir ruh haline bürünüyorsun. Gelişine vuruyorsun ya topa, Öyle… Vurdumduymaz ve sorumsuzca. Tamam! Biz de sorguluyoruz içimizde, Bu takımda niye yedek soyundurulduğunu, Ama böyle olmaz ki; Neydi o Göztepe maçında yaptıkların! Yapma, etme arkadaş! Seni sevenleri üzüyorsun. Ve bu profi linle Beşiktaş’a zarar veriyorsun.
???
Velhasılı kelam, Futbolculara ayrılan sürenin sonuna geldik!!! Yol yakınken, Ve kaybedilmiş bir şey yokken daha, Bam teline basalım dedik. Canımız acıyor, üzülüyoruz ya Hani siz de bilin istedim. Tabii sorunun sadece topçularda olmadığı aşikar, Partner denilen, Eküri diye anılan tabirler var hayatımızda. ‘Biri olmazsa tadım yok’ misali. “Senin dilinden bu anlıyor”un Türkçesi’dir bu takımın içinde olduğu durum. Anlayacağınız, Birbirlerini iyi anlayanların bir şekilde, Birbirinden ayrılmasının sıkıntılarıdır bu yaşadıklarımız. Esas sorun ise Böyle bir durumun içine düşüleceğini, Bilememenin bilgeliğinde!!!