Avdijaj, kredisini iyice tüketmek üzereyken Sörloth’tan bir anlamda kendisini yeniden hayata bağlayacak pası aldı, Trabzonspor’u maçın başında öne geçirdi. Böylece; son haftalarda kötü sonuçlar nedeniyle özgüven kaybı yaşayan bir takım için olabilecek en güzel senaryoyla başladı maç. Sivasspor, kendi evinde gole çabuk cevap verebilmek için takımı biraz daha ileriye taşıdı, çok adamla hücuma çıktı ama etki yaratamadı. Yetmezmiş gibi orta sahada çok top kaybı yaşamaları büyük bir handikaptı, şansları; bordo-mavililerde formsuz ismin çok olmasıydı. Sosa bitkin, Nwakaeme’de hep aynı hareket, çizgide topu tut, oyun akışını kesip içe dönmeye çalış ve çoğunlukla kaptır. Obi Mikel’e dikkat edin mesela; üst düzey ligde, Chelsea gibi bir takımda yıllarca forma giyen bir ismin top almamak için saklanma çabası, gelen topu etkisiz bölgeye atma kolaycılığı gerçekten şaşırtıcı. Sadece A. Parmak topu ileri taşımayı düşündü, o da bir yere kadar. Rıza Çalımbay erken çözüm aradı, çift forvete döndü. Ama Trabzonspor tek forvetli rakip rahatlığındaydı halen, oyuna giren Fernando’yu önlem alamadan kalesinde golü gördü; sağ stoperin o pozisyonda bu oyuncunun o kadar uzağında olması nasıl açıklanabilir ki başka! Rahatça geçilen orta sahalar nedeniyle bol ataklı bir maça döndü ikinci yarı. Bu bölümde ilginç bir durum oldu: Hem Sivasspor, hem de Trabzonspor tıpatıp benzerlikle defanstan aldığı toplarla, fazla bir dirençle karşılaşmadan 3-4 pasla rakip yarı alana rahatça geçti. Ama fark bu bölgede ortaya çıktı. Ev sahibi ekip her fırsatta rakip kaleye şut çekti, konuk ekip ise bunu, Parmak’ın son dakikadaki denemesi tek bir kez bile yapamadı. Bu şartlarda uzun süre skorun bozulmamasında etken direkler ve yine Uğurcan’dı. İlk 4 haftaki halinden eser kalmayan Sörloth’un kaçırdığı penaltı ve bir önceki pozisyonda Fernando’ya yapılan ancak verilmeyen faul nedeniyle iki tarafın da ahlanıp vahlandığı anlar bir yana, futbol kalitesinin vasatı aşamadığı bir maç oldu. Dökülen orta sahaya önlem almak yerine ikinci değişikliği 90 artıda yapıp son değişiklik hakkını bile kullanmayan Ünal Karaman’ın aksine, kazanmak için her şeyi yapan Çalımbay’ın takımı, uzatmalarda sol bekinin harika koşusu sonrası gelen golle 3 puanı almayı başardı. Geçen sezonki görüntüsünden eser kalmayan Trabzonspor’da birkaç kişi hariç, kulübe dahil formsuz çoktu!