Galler maçına gittim. Malum 2-0 kaybettik. Dönüşte bütün tanıdıklarım, "Senin ayağına... Kaç numara ayakkabı giyiyorsun!" diye başlayan cümlelerle yenilgiden beni sorumlu tuttu.
"İtalya'ya da yenildik, ben yoktum" diye kendimi savunmaya çalışsam da nafile... "İtalya'ya yenilmemiz normal ama Galler'e senin yüzünden yenildik" diye üstelediler.
Söyleyecek sözüm yok, suçumu kabullendim.
Galler maçında 3 kez aynı pozisyonu saha kenarından Şenol Hoca, tribünden ben izledim. Şenol Hoca maç sonu, "Beklenmeyen bir gol yedik" derken, ben o pozisyonlardan birinde rakibin gol yapacağını beklememe rağmen tedbir alamadım.
Ben sağ kanatta Zeki Çelik ve Kaan Ayhan'ın "Gelene geç!" dediğini görmeme rağmen Şenol Hoca'ya haber veremedim.
Sahada dökülen sağ beki, sol beki, orta sahayı, stoperi, forveti görmeme rağmen ısınıp, maça girmedim...
Madem herkes sütten çıkmış ak kaşık, ben bütün sorumluluğu üzerime alıyorum ve o yüzden İsviçre maçına gitmiyorum. Eğer kazanırsak masumiyetimi kanıtlayana kadar da bir daha milli maçlara gitmeyeceğim!..