Küçükkaya'nın açıklamalarından satırbaşları:
Kandil açıklaması sürecin en kritik noktalarından biriydi. Bundan daha riskli bölümlerde gelecek tabi. Yaklaşık 3.5 - 4 aydır şehit gelmiyor. Kandil dün şovunu da yaptı, dışarıya mesajı verdi. MHP elestirilerini, CHP'nin endişelerini de göze alarak felaket tellalı olmamak lazım. Ancak polyanna masalı da değil.
EN RAHATI İMRALI
Başbakan zorunlu olarak sürece girdi. Ortadoğu'da Suriye, Irak durumları düşünüldü. Türkiye kendi içerisinde barış estirerek Ortadoğu dengelerine mudahil olmaya çalışıyor. Başbakan da zorluk çekiyor, en rahatı İmralı'dır. O sadece örgütün gücünü, İran'a ve Suriye'ye kaptırdığını gördü. Kendi pozisyonu ile ilgili olarak da rahatladı.
SÜRECİN EN RİSKLİ BÖLÜMÜ BAŞLIYOR
Sürecin en riskli bölümü başlıyor, anayasa değişikliğine gidiliyor. Ulusun genel görüşünün alınması gerekıyor. İki tarafta karşılıklı adımlar attılar. Açlık grevi ile başladı, sonra PKK, kamu görevlilerini serbest bıraktı. Devlet de KCK tahliyelerini gerçekleştirdi. Adımlar karşılıklı atıldı. Gül'ün de dediği gibi Kandil'e silahlı gidilip kamp kurulması sürecin saatli bombası.
DAĞDAN İNİP SİYASET YAPIN
KCK'lıların tahliyesi ve PKK'nın dağdan inişi, gelin siyaset yapın demektir. Türklerin genel felsefesi eksik demokrasi sorunu değil, temel mesele Türkiye'nin daha demokratik hale gelmesidir. Önümüzdeki dönem seçim barajı kaldırılabilir, KCK'lılar da siyasete katılabilir. PKK'lılar Kandil'de siyaset eğitimi alacaklar haberi geliyor, ancak bu çerçevenin doldurulması için tüm kesimleri kucaklayacak ileri demokrasi formülasyonuna ihtiyaç var. Bunun içinde anayasa var, seçim sistemi var, siyasi partiler yasası var. Gelecek yıl mart ayında yerel seçimler var, Güneydoğuda AKP, BDP oyları var, BDP, PKK baskısı alındıktan sonra yerel seçimlerde nasıl bir performans sergileyecek? CHP'nin de bölgeye gidip rekabete katılması gerekecek bunlar için gerçek demokratik katılmcılı bir modellemeye gidilecek. Yerel yönetimleri güçlendiren bir döneme gireceğiz.
SÜRECE HERKES MECBUR KALDI
Unutmamak gerekir ki sürece herkes mecbur kaldı. PKK da mecbur kaldı. 1984'te başlatılan terör zemini artık yok, tüm malzemeler yok edildi. Çıkış noktası aranıyordu ve çıkış stratejisi kullanıldı. Şanslı olduğumuz nokta, küresel aktörlerin yanımızda olması. Kaybettigimiz şey ise, İran ve Suriye gibi bölgesel güçlerle aramızın kırılması olabilir. Bunun önlenmesi gerekir bu noktada MHP'nin uyarıları da şans gibi değerlendirilebilir.