Bel fıtığı, omurga kemikleri arasında yer alan disk adlı kıkırdak organın zorlanması sebebi ile oluşan yırtılmalarla bağlı bir hastalıktır. “Bel fıtığı veya bel ağrısı belirtileri nelerdir? Bel fıtığı nasıl başlar? Bel fıtığında yapılan hatalar neler?” gibi sorular merak ediliyor. Bel ağrısı olanlar bu konular üzerine İnternette araştırma yapıyor.
Aksam.com.tr'den Merve Kantarcı Çulha'ya değerlendirmelerde bulunan Beykent Üniversitesi Tıp Fakültesi Algoloji Bilim Dalı Uzmanı Prof. Dr. Nebahat Bulut, bel ağrısı veya bel fıtığı gibi hastalıkların hekime başvuruda ilk sırada yer alan hastalıklar olduğuna dikkat çekti. İnsanların yüzde 80’inde hayat boyu en az bir kez bel ağrısı atağı yaşandığını belirten Bulut, bazı hatalı alışkanlıkların ağrıları daha da artırdığını ifade etti. Bel fıtığı ile alakalı bilgi veren Nebahat Bulut, “Diskin önünde omurilik yer aldığı için, yırtılma sonucu oluşan kabarık doku, o bölgeden çıkarak bacağa ve ayak parmaklarına dağılan sinir lifleri üzerinde baskıya yol açar. Ağrı bazen hafif, bel kalça bölgesinde ve hafif şiddette, bazen de bacaklara yayılan vasıfta ve uyuşma ile birlikte olabilir. “ dedi.
Genel olarak bel ağrısı alt grup olarak bel fıtığının özellikle mesleki hastalıklar yönünden bakıldığında hekime başvuruda ilk sırada yer aldığına dikkat çeken Nebahat Bulut, şu şekilde konuştu:
“İnsanların yüzde 80’inde hayat boyu en az bir kez bel ağrısı atağı yaşanmaktadır. Bel fıtığı çoğunlukla 30-50 yaşları arasında görülmektedir. Bu yaş dönemi başları iş hayatı bakımından genellikle en yoğun dönemdir. Ağır kaldırma, uzun süre ayakta kalma, koltukta uygunsuz pozisyonda uzun süreler oturma gibi mekanik hasarlar için zemin oluşturur. Kişiler 50 yaş civarına yaklaştıklarında ise dokulardaki nem kaybı, kas gücünde ve tonusunda azalma, olası kilo artışı, hücresel yaşlanmanın belirgin hâle gelmesi ile omurga sağlığı olumsuz yönde etkilenir.”
BEL FITIĞI TEDAVİSİ NASIL OLUR?
Ani bel fıtığı ağrılarının büyük çoğunluğunun 2-3 hafta süre ile dinlenme, ağrı kesici ilaç tedavisi ile ortadan kaldırılabileceğini ifade eden Nebahat Bulut, 3 ayı aşkın süre ile ağrıda azalma olmadığında veya ağrı artmaya devam ettiğinde, kronik bir sorun olarak kabul edilmesi ve araştırma yapılması gerektiğini söyledi. Yapılması gerekenleri sıralayan Prof. Dr. Nebahat Bulut şu şekilde konuştu:
“Bel fıtığı tanısında hastanın öyküsünün alınması ve gerekli kan tetkiklerinin yapılmasının yanı sıra en değerli bilgiler bel manyetik görüntülemesi (MR) ile elde edilir. Görüntüleme ile fıtığın yeri, sayısı, derecesi gibi özellikleri net olarak belirlenebilir. Bazı durumlarda tanının kesinleştirilmesi için sinir liflerinin ve kasların durumunun incelendiği testler (EMG gibi) ilave tetkikler de gerekebilir. Hastada bel fıtığı tanısı konulmadan önce ağrının omurga tümörü, omurga iltihapları, siyatik sinir sıkışması, böbrek sorunları gibi hastalıklardan ayırt edilmesi gereklidir. Kadın hastalarda ayrıca fark edilmemiş gebelik, rahimde miyom, yumurtalık kisti, idrar veya dölyolu enfeksiyonu gibi cinsiyetle ilgili hastalıklar da gözden geçirilmelidir. “
BEL FITIĞINDA YAPILAN HATALAR VE ÖNLEMLER NELERDİR?
Tekniğine uygun olmayan ağır kaldırma, duruş bozukluğu düzeltilmelidir
Kadınlar için özellikle ev işlerindeki zorlanmaları azaltmak tedavide önemli yer tutar
Temizlik işlerini azaltmak için mümkün olduğunca küçük bir evde yaşamak
Üst raflara uzanma gibi zorlayıcı hareketlerden kaçınmak
Ağırlık kaldırırken mutlaka dizleri bükmek basit ancak etkili tedbirlerdir
Bel fıtığı açısından yüksek riskli dönemler olan ev taşıma ve 3 saati aşan araba yolculuğu gibi zamanlarda belin zorlanmamasına özel dikkat gösterilmelidir
Yatak seçiminde tıbbi açıdan kesin bir kural olmayıp, kişinin rahat ettiği, orta sertlikte standart bir yatak yeterli olacaktır
Fazla kilo veya sigara içimi gibi hastalığı şiddetlendiren durumlar mutlaka tedavi edilmelidir
Vücut ağırlığını boyun son iki hanesi civarında tutacak örneğin, 168 cm boyunda olan bir kişi için 65-70 kg bir beslenme ve hareket düzeni idealdir
Bedene esneklik kazandıran jimnastik, pilates, yürüyüş gibi bir egzersiz seçilerek düzenli olarak yapılmalıdır
NASIL BESLENİLMELİ?
Dengeli ve doğal beslenme ile hasarlı dokuları tamir etmede vücuda yardımcı olunmalıdır
Kas spazmlarını çözmek üzere koyu yeşil yapraklı sebzeler, et suyu çorbaları, ödem çözücü zerdeçal, nane kekik çayları önerilebilir
Aşırı yağlı veya şeker ilave edilmiş gıdalardan uzak durmak, özellikle kabul günleri gibi toplu yenilen yemeklerde hamur işi yerine sebzelerle yapılmış salata gibi gıdaları daha çok tercih etmek yararlı olacaktır
Kabızlık hem nemsizlik sebebi hem de ıkınma ile bel fıtığını artırıcı özelliği olduğu için mutlaka tedavi edilmesi gereken bir belirtidir. Bel sorunlarında temel unsurlardan biri olan nem kaybının düzeltilmesi amacı ile mutlaka günlük kilo başına 30 mililitre örneğin; 70 kg bir insan için yaklaşık 2 litre su tüketilmesi oldukça önemlidir. Stres oluşturduğu kas spazmları sebebi ile tüm hastalıklarda olduğu gibi bel sorunlarında da mümkün olduğu kadar uzak kalınması gereken bir durumdur.