• $32,3743
  • 35,022
  • 2325.52
  • 9096.28
27 Mart 2011 Pazar 12:31 | Son Güncelleme:

İç içe geçmiş iki hikaye, bir oyun 've veya ya da'

İç içe geçmiş iki hikaye, bir oyun 've veya ya da'

Televizyondan ve sinema filmlerinden de tanıdığımız Derya Alabora, Erdem Akakçe, Nergis Öztürk ve Engin Hepileri, 've veya ya da' adlı oyunla karşımızdalar. garajistanbul'da sahnelenen oyunun konusu kadın-erkek ilişkileri ve aşk.

EYÜP TATLIPINAR - etatlipinar@gmail.com
1950'li yıllarda bir adam ve kadın parkta tanışıp konuşmaya başlıyorlar. Zaman zaman sert bir tartışmaya dönüşen konuşmanın konusu erkek ve kadın ilişkileri. Erkek ilişkinin ve mutluluğun, sahip olunacak küçük bir dünyanın; evin, mobilyaların, çocukların etrafında kurulabileceğini düşünüyor. Fakat aynı zamanda bir ilişkiyi başlatmak için kendisinde en ufak bir cesaret görmüyor ve umutsuzca bir kadın tarafından seçilmeyi, sahiplenilmeyi bekliyor. Günlerinin büyük kısmını yollarda geçiren bir gezgin olan kadın ise özgürlüğüne fazlasıyla düşkün ve insanın mutluluğa, kendisini bir mekana bağlamadan da ulaşabileceğini düşünüyor.
Parkta karşılaşan iki kişinin fikir jimnastiğinden 50 yıl kadar sonrası, yani 2000'li yıllar... 30'lu yaşlarını süren bir kadın ve bir erkek 10 yıllık beraberliklerini tam yeni bir evle, mobilyalarla 'taçlandırmışken' ilişkileri ayrılığa doğru sürüklenmiştir. Oldukça modern, entelektüel bir dünyada yaşayan çiftimiz, tekrar bir araya gelmek için ellerinden geleni yapmaktadırlar ama durumları pek de iç açıcı görünmez. Günümüzde herkes için önemli bu sorunun bir çözümü var mıdır acaba? 'Sahip olma' ile 'ilişkiyi sürdürme' arasında nasıl bir bağ vardır?

ETRAFINIZDA DOLAŞAN OYUNCULAR
garajistanbul'daki sahnenin kenarına ve ortasına yerleştirilmiş oturma grubunda yerimizi almışken, çevremizde Derya Alabora, Erdem Akakçe, Nergis Öztürk ve Engin Hepileri'nin bir o yana, bir bu yana koşturduğu oyunu kafamızda bu tür sorularla izliyoruz. Mesut Arslan'ın yönettiği oyunun adı; 've veya ya da'. Sevgi kavramı üzerine yazdığı romanlarıyla tanınan Marguerite Duras'ın 1950'li yıllarda kaleme aldığı 'Parkta' adlı öyküsüyle, Hollandalı yazar Oscar van den Boogaard'ın 2000'lerde yazdığı 'Yatak Dolusu Köpük' adlı öyküsünden tiyatroya uyarlanmış bir oyun.
Oyunun ardından yönetmen Arslan ile oyunculardan Alabora ve Öztürk'le konuşma fırsatı buluyoruz. Yaklaşık 20 yıldır Belçika'da yaşayan yönetmen Arslan, 2000'lerin başında Duras'ın öyküsünü okuyup çok beğendiğini, daha sonraları Boogaard'ın öyküsünü gördüğünde bu iki metni bir oyunda buluşturmanın aklına geldiğini söylüyor. Başlangıçta iki metni yan yana yerleştirmeyi düşünürken, bir buçuk yılı bulan hazırlık çalışmalarında bu iki ayrı metni ve zamanı iç içe geçirme fikrini benimsemiş. Oyunun kafamızdaki soruları net biçimde cevaplamak gibi bir niyeti bulunmadığını özellikle vurguluyor; 'Seyirciye sahnenin içinde yer vermemizin nedeni de bu... Oyunun içine kolayca girip bu sorulara kendi cevaplarını aramalarını istiyoruz. Ama bu zor bir iş, 40 - 50 yıl bu sorunlarla yüz yüze kalan, buna rağmen durumun farkında bile olmadan yaşayan pek çok kişi var.' Arslan'a göre insanların aşkı yaşayamaması, bireysellikten ve bir sorunla karşılaşıldığında bundan feragat edememesinden kaynaklanıyor.
Oyunda, ayrılıklarından sonra ısrarlı biçimde tekrar bir araya gelmeye çalışan çift, günümüz ilişkilerinin trajik bir sembolü gibi. Öztürk, 'Vazgeçemedikleri şeyleri birbirleri değil aşkları aslında. Yoksa 10 yıllık geçmişlerine karşın, artık asla bir arada olamayacak bir çift' sözleriyle bu durumu açıklıyor. Aşkın ayakta kalıp kalamayacağıyla ilgili soruların cevabını ise bilmediğini söylüyor.
Oyunda gezgin kadın karakteriyle yer alan Alabora, 'Rolünüzü kendinize yakın buluyor musunuz?' sorusunu 'Evet, hayata daha özgürlükçü bakıyorum. İnsanların bir aşk yaşaması için illa ki dört duvarın koruyuculuğuna ihtiyacı yok bence. Mesele bir şeye sahip olmak değil, duygularını dilediğin gibi yaşayabilmek. Ama iki tarafın da buna izin vermesi gerekiyor, çünkü dünya böyle kurulmuyor' sözleriyle cevaplıyor.
 

Tam 1,5 milyar... Dış kaynak akışı bu yıl da hız kesmedi
Tam 1,5 milyar... Dış kaynak akışı bu yıl da hız kesmedi

Tam 1,5 milyar... Dış kaynak akışı bu yıl da hız kesmedi

Bakan Uraloğlu tarih verdi: İki ili birbirine bağlayacağız
Bakan Uraloğlu tarih verdi: İki ili birbirine bağlayacağız

Bakan Uraloğlu tarih verdi: İki ili birbirine bağlayacağız

Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı
Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı

Murat Kurum, BAYKAR'ı ziyaret etti: Türkiye'nin geleceğine olan inancım arttı