Gençlerin farkındalık yönünde ki eksiklikleri, öncelikleri ve ne yapmak istediklerini bilmemeleri kariyer planları açısından oldukça risk faktörüdür. Kariyer planlaması yalnızca öğrenci olunduğunda değil yaşamın her döneminde ele alınması gereken önemli bir konudur. Bu konuda atılan her adımın kişinin geleceğini şekillendirmesini ve beraberinde toplumsal bir katkı olarak gördüğüm yarınların değişimine etkisini ele alacağım. Hepimizin küçüklüğünde maruz kaldığı ‘Büyüyünce ne olacaksın?’ sorusunu yenileyerek başlamak istiyorum. Günümüzde üniversite sayısı oldukça fazla, artık insanların eğitim almak için birçok seçeneği olduğunu görmekteyiz. Elbette bu seçenekler arasında eğitim alıp ‘Bir şey’ olacaklardır. Sorulan soru ‘Ne olacaksın?’ değil ‘Ne yapmak istiyorsun?’ olmalıdır. Ne yapmak istediğini bilen biri bu doğrultuda hedefine giden yolda neleri yapması gerektiğine karar verip, kişisel gelişimini destekleyen uğraşlara vakit ayıracaktır. Ama ne yapmak istediğini ya bilmiyorsa?
Okullarda ki rehber hocaların öğrenciler için yaptıkları kariyer planlama hazırlıkları vardır. Her öğrencinin bu süreçte belirlemesi gereken kendi var olan değerleri, yapmaktan keyif aldığı şeyler, neleri sevdiği, yetenek ve becerilerini fark etmesi ile deneyimleridir. Kendinin farkında olan kişi yetenekleri doğrultusunda tercih edeceği meslekten sıkılmayacak, keyif aldığı işinde başarısı, iş motivasyonu ile kaçınılmaz olacaktır. Kaç kişi yaptığı işi severek yapıyor? Ya da Kaç kişinin önceliği para kazanmak değil? Vakti zamanında kişilerin kariyer planlama ile ilgili bir çalışması olsaydı bu iki soruyu sormak yerine ‘Şu anda kendini geliştirmek için neler yapmalısın?’ sorusunu soruyor olurduk. Nitekim çokta güzel söylenmiş A. Einstein; ‘Aslında herkes bir dâhidir. Ama siz kalkıp bir balığı ağaca çıkma yeteneğine göre yargılarsanız, balık tüm ömrünü bir aptal olduğuna inanarak geçirecektir.’ Maalesef aileler sınav sisteminden dolayı çocuklarının duygusal zekâsının gelişimine engel olmakta, ömrünü masa başında test çözerek geçiren bir gençliğin doğumuna ise şahit olmaktadır. Oysaki duygusal zekâya yapılan her destek akademik başarı için bir adımdır. Duyguların kontrolü ve yönetimi, iletişim becerileri, empati yapabilmek, kişisel motivasyon, kendini tanıma ve sosyal beceriler hakkında gelişme sağlanması duygusal zekanın geliştiği anlamına gelmektedir. Dolayısı ile bu becerilerde ki artış kişinin onca rakibinin önüne geçmesi için fırsattır. Henüz kendi varlığının, gelişiminin nerede olduğunu bilmeyen bireyler ileride ne yapmak istediklerine de karar vermekte zorlanan kişiler olmakta ve yaptığı işten memnun olmayanların sayısını arttırmaktadır. Kazanacağı para ile ne yapmak istediğine karar veren, yardımlaşan kişilerin kendilerini daha iyi hissettiğini söyleyebilirim. Bununla birlikte ‘Piyasa şu anda ne istiyor?’ sorusunun cevabı ile hazırlanan gencin iş bulamama gibi bir kaygısı da kalmıyor. Daha lise öğrencisi iken staj yaparak neyi istediğine ve istemediğine karar vererek, yabancı dilini geliştirerek, kendi kişisel gelişimine de katkı yapan öğrenciler yapmak istediklerini elde etmek konusunda oldukça şanslı oluyorlar. Bu şans kaderin onlara armağanı değil kişinin kendi uğraşı ile elde ettiği şanstır.
Fırsatların ve tekliflerin yaşamı şekillendirdiği gerçeğine adapte olan kazanıyor. Bu değişim kimileri için korkutucu olsa da, hedefini, misyonunu, vizyonunu bilenler bu süreci kolayca atlatabiliyor ve korkularını önlem alacak düzeyde tutabiliyorlar. Ailelere düşen görevlere gelirsek; yaratıcılığını gözlemlediğiniz çocuğunuzun önüne engel koymaktansa onun yaratıcılığını geliştirmesi için fırsatlar sunarsanız, değişen ülkenin gelişimine şahit olursunuz. Çocuklarınızın ilkokulla birlikte okul klüplerine üye olmalarını destekleyerek, yapacakları etkinliklere katılmanız ile onları teşvik edebilirsiniz. Katıldığı etkinlikler ile sorumluluk bilinci, iletişim becerileri konusunda çocukların bireysel gelişimine katkı sağladığını gözlemlemiş olacaksınız. Her bireyin dünyada bir iz bıraktığını düşünürsek, siz nasıl bir iz bırakmak isterdiniz? sorusu ile attığı adımların farkında olan kişiler neyi ne için yaptığının da bilincindedir. Planlarının ve grup çalışmalarının şekillenmesi için kişinin ne yapmak istediğine karar vermesi şart!
Başarısızlığın deneyimi ile başarılar mümkündür… Yılmadan 10 yıl sonranı hedefleyerek attığın adımların farkında olman dileğimle…