Osmanlı İmparatorluğu'nda sadece 'valide sultanlar' padişah oğullarına 'aslanım' diye hitap edebilirlerdi... Padişahlar da sadece annelerinin önünde eğilir, el öperlerdi...
Bugün Annelerin Günü. Türkiye'de ilk kez 1955'de kutlanan Anneler Günü tarihimizde yeni sayılır. Geçmişte üç kıtada hüküm süren Osmanlı padişahlarının annelerine duyduğu sevgi, saygı ve hürmet dillere destandı...
2/20
HERKESİN HİTABI FARKIYDI
Osmanlı padişahlarında halk daha çok “padişahım”, Avrupalılar “Büyük Türk” veya “Sultan”, Saray mensupları “hünkârım” derlerdi. Resmi lakapları ise “şevketlü, azametli, celadetli (yiğit, bahadır)” idi. Kendisine hitaben en kısa şekilde “zat-ı şahaneleri”, “zat-ı hümayûnları” denirdi. Hitap eden halktan veya samimiyetine girmiş biri ise “padişahım” veya “hünkârım” diye hitap edilirdi...
3/20
BİR TEK ONLAR 'ARSLANIM' DİYEBİLİRLERDİ
Valide sultanlar padişah olan oğullarına 'aslanım' diye seslenirlerdi. Bu tabir saltanatın son devrine kadar devam etti. Padişahlar da sadece annelerinin önünde eğilir ve sadece onların ellerini öperdi...
4/20
PADİŞAHTAN 3 KAT FAZLA MAAŞ ALDI
Osmanlı hareminin tek hakimi tartışmasız valide sultandı. Valide sultanlar Padişahtan daha fazla maaş alan tek kişiydi valide sultan. Hattâ pâdişahtan 3 kat fazla maaş alan vâlide sultanlar dahi mevcuttu. Sadece padişah annesi olduğu için değil, aynı zamanda 'padişah vekili' olarak devleti yönettiği için de bu olağanüstü yüksek statüye oldular. Kanuni sonrası dönemde, haremi idare eden ilk valide sultan olan Nurbanu Sultan´a günlük 2.000 akçelik bir maaş bağlanmıştı. III. Mehmed´in annesi Safiye Sultan'da iise, bu rakam 3.000 akçeye çıkmıştır. Valide sultan maaşları, kısa süreli istisnai dönemler dışında bu yüksek seviyeyi muhafaza etmiştir.
5/20
AYAĞA KALKTIKLARI İKİ TÖREN
Yeni padişah tahta çıktığı zaman, eski sarayda yaşayan annesi törenle yeni saraya dâvet edilir, kendisine "vâlide sultan"lık makâmı verilirdi. Vâlide sultan, tüm saray erkânı ve yüksek rütbeli askeri sınıfın da hazır bulunduğu "Valide Alayı" denilen görkemli bir törenle yeni saraya gelirdi. Hiç kimsenin karşısında ayağa kalkmayan ve eğilmeyen pâdişah, bu meresim esnasında vâlide sultanı ayakta karşılar ve önünde eğilirdi.
RÜTBESİ NE OLURSA OLSUN
Padişahlar bayram tebriklerinde de öncelikle nâkibül-eşrâfa (İlmiye sınıfından, İslam devletlerinde seyyidlerin ve şerîflerin doğum ve vefat kayıtlarını tutan ve işleriyle ilgilenen müessesenin idarecisi) öncelik tanırdı. Padişah merasim esnasında nakibül-eşrafa ayağa kalkar ve alkış yapılırdı.
6/20
600 YILLIK OSMANLI TARİHİNDE SADECE İKİ TANE VAR
En güçlü valide sultanlardan birisi, 12 yaşında padişah olan 4. Murat'ın ve 25 yaşında tahta çıkan İbrahim'in annesi Mahpeyker Kösem Sultan; diğeri de 7 yaşında tahta geçen 4. Mehmet'in annesi Hatice Tarhan Sultan oldu. Osmanlı'da padişah annesine "valide sultan" dendiği gibi, 2 pâdişah annesi ya da, hem oğlu hem de torununun padişahlığını gören valide sultanlara da "Valide-i Sultan-ı Muazzama" denirdi. Mahpeyker Kösem Sultan ve Mehpare Gülnuş Sultan, Valide-i Sultan-ı Muazzama unvanına sâhip olan valide sultanlardır.
7/20
VALİDE SULTAN SIFATINI İLK O KULLANDI
Osmanlı'da vâlide sultan unvanını ilk kullanan, Kanuni Sultan Süleyman'ın annesi Hafsa Sultan'dır. Bu unvânı resmî olarak ilk kullanan ise, 3. Murad'ın annesi Nurbanu Sultan'dır. İlk resmî unvan da "Mehd-i ulyâ" unvânıydı. Mehd-i Ulyâ "Padişah Anası" demekti. Kendisi vefat edip oğlunun saltanâtını görememiş olsa da, oğlu tahta geçmiş her valide için kullanılırdı bu sıfat...
8/20
HEPSİ O KADAR ŞANSLI DEĞİLDİ
Ne var ki bütün padişah anneleri için aynı şeyi söylemek mümkün değil. Oğlunun saltanâtını göremeden vefât eden vâlide sultanlar da vardı. Bunlar; Sitti Mükrime Hatun, Hatice Hüma Hatun, Gülbahar Hatun ve Osmanlı tarihine kalıcı bir damga vuran meşhur Hurrem Haseki Sultan'dı.
9/20
HAYIR YAPMAKTA YARIŞTILAR
Valide sultanlar, cami, çeşme, sebil, han, hamam, kervansaray, imâret, şifâhane, mektep, kütüphaneler yaptırıyor, bu eserleri yaptırmak için vakıflar kuruyor, bir anlamda günümüzün tabiriyle bağış fonları oluşturmuşlardı.
10/20
İSTANBUL'UN GÖZALICI ÖRNEKLERİ
Üsküdar'daki Nurbanu Sultan'ın yaptırdığı Valide-i Atik Külliyesi, Emetullah Gülnuş Sultan'ın yaptırdığı Vâlide-i Cedîd Külliyesi, Kösem Sultan'ın yaptırdığı Çinili Cami, Hatice Tarhan Sultan'ın Eminönü'nde yaptırdığı Yeni Cami ve külliyesi ile Mısır Çarşısı, Mihrişah Sultan'ın Eyüp'te yaptırdığı imâret ve mektep, Hürrem Sultan'ın Sultanahmet'te yaptırdığı hamam ve Aksaray'daki Haseki Hastânesi, Pertevniyal Valide Sultan'ın Aksaray'daki, Bezmiâlem Valide Sultan'ın Dolmabahçe'deki camileri vs. İstanbul'daki valide sultan eserlerine en gözalıcı örnekleridir.
11/20
SUÇLULARIN BORCUNU ÖDERLERDİ
Galata Köprüsü'nü Bezmiâlem Valide Sultan yaptırmıştı. Osmanlı târihinde câmi yaptıran ilk valide sultan Kanûnî'nin annesi Hafsa Sultan'dır. Mekke'deki hacılara su ve şerbet dağıttıran, borçluların borcunu ödeyen, köleleri hürriyetine kavuşturan, yetimlere aile bulan, fakirlere çeyiz yapıp evlendiren, yaşlılara bakıcılar tahsîs edip her türlü ihtiyaçlarını karşılayan Mahpeyker Kösem Sultan gibi valide sultanlar da vardı ki; her yıl Recep ayında kıyafet değiştirerek hapishaneleri gezer, hafif suçlardan tutuklu mahkumların fidyelerini ödeyip serbest kalmalarını sağlardı.
12/20
PADİŞAH ÜZERİNDE GÜÇLÜ OTORİTEYE SAHİPTİLER
Bu tören bile başlı başına valide sultanların makamının ne denli yüksek olduğuna güçlü bir işarettir. Bu konum Osmanlı târihi boyunca başka hiç kimseye verilmemiştir. Valide sultanlar, sadece padişah annesi değil, aynı zamanda onun rehberi, mürebbiyesi (terbiye vereni), muhafızı (koruyucusu), musahibi (sohbet arkadaşı) ve naibi (vekili) idiler. Bu îtibarla pâdişah üzerinde oldukça güçlü bir otoriteye de sahiptiler.
13/20
İSLAMİYETTE 'ANNE HAKKI'NIN PAYI BÜYÜK OLDU
Padişahların annelerine karşı son derece hürmetkâr davranmaları 'valide sultan'ların saraydaki hüküm ve iktidarlarını daha da arttırdı. Bunda İslâmîyet’in 'ana hakkı' konusundaki etkili prensiplerinin büyük rolü oldu.
14/20
HADİSLERLE DE DESTEKLENEN HÜRMET
“Cennet anaların ayağı altındadır.” “Ana babaya iyilik etmek, nafile namaz, oruç ve hac faziletlerinden daha faziletlidir.” “Allah'ın rızası ana ve babanın rızasındadır.” hadisleri ana-babaya gösterilecek hizmet ve hürmeti açık bir biçimde ifade eder. Osmanlı padişahları da bu prensiplere bağlı kalmışlardır.
İŞTE O PADİŞAHLARDAN BAZILARI...
15/20
ÜVEY ANNESİNE ÖMÜR BOYU BAKTI
Fatih Sultan Mehmet kendisini yetiştiren ve Hristiyanlık dîninde kalmaya devam eden üvey annesi Mara’ya geniş bağışlarda bulundu ve ona mülk verdi. Ölünceye kadar, halini hatırını sormaya ve iyiliklerde bulunmaya devam etti.
16/20
ANNESİNİN BİR DEDİĞİNİ İKİ ETMEDİ
Kanunî Sultan Süleyman, annesi Hafsa Sultan’ı çok sever, bir dediğini iki etmezdi. Hayırları ve iyi kalpliliğiyle ün kazanan Hafsa Sultân’ın Manisa’da cami, imaret, medrese, mektep ve hangâhı vardır.
17/20
MATEM ELBİSESİYLE ANNEYE SON GÖREV
III. Murad, annesi Nurbanu Sultan’ın ölümünde matem elbisesiyle cenazeyi takip ederek Fatih Cami’ne kadar geldi. Cenaze namazını kıldıktan sonra sarayına dönerek sadakalar dağıttırdı.
18/20
BABASI GİBİYDİ
III. Mehmed Han da babası Sultan III. Murat gibi validesine çok riayet gösterirdi. Onları sık sık ziyaret edip, hal hatır sorar, ihtiyaçlarını karşılardı.
19/20
ANNESİNE ÇOK DÜŞKÜNDÜ
Padişah IV. Mehmed annesi Turhan Sultan´a çok düşkündü.
20/20
SANATKÂR RUHLU PADİŞAH
Bestekâr Padişah III. Selim Han’ın da Mihrişah Sultan’a karşı hürmet ve saygısı çok fazlaydı.