Mısır Çarşısı'ndaki çifte vav yazısının ve o köşkün sırrı
İstanbul'un tarihi alışveriş merkezlerinden biri olan Mısır Çarşısı'nın giriş kapısında bulunan 'çifte vav' yazısı ile mekânın tam ortasında yer alan 'ezan köşkü'nün bir başka yerde benzeri yok
Mısır Çarşısı İstanbul'da yer alan en köklü mekânlardan biri. Bir anlamıyla Mısır Çarşısı İstanbul'un ilk AVM'lerinden biridir dense yeridir. İstanbul'u bilmeyenler için Beyazıt'ta bulunan Kapalıçarşı ile karıştırılmasıyla da ünlüdür Mısır Çarşısı...
2/21
BİZANS’TAN OSMANLI’YA TİCARETİN GÖZDESİ
Mısır Çarşısı’nın bulunduğu Eminönü sahil kısmı, Bizans devrinden itibaren yoğun bir pazar alanı olma özelliği gösteriyor. Ticarette denizin önemli bir yer tuttuğu o dönemler için İstanbul’un tarihi yarımadasındaki sur içinin merkezi noktalarından biri olan bu bölgede işlek ticaret faaliyeti hiç de şaşırtıcı değil. Ptokhoprodromos’un bir yazısında dile getirdiği gibi Bizans devrinde de yaklaşık olarak Mısır Çarşısı ile aynı yerde Makron Envalos adında bir baharatçılar çarşısı bulunmaktadır.
3/21
SİNAN’IN KALFASI DAVUT AĞA’NIN SAYESİNDE GÜNÜMÜZE ULAŞABİLDİ
Mısır Çarşısı, Yeni Camii Külliyesi'nin bir parçası olarak inşa edildi. Padişah lll. Murad’ın eşi, Safiye Sultan’ın emriyle 1597 tarihinde temeli atılan Yeni Camii’nin inşası 1663 tarihinde bitmiştir. Bu yapı Osmanlı tarihinde en uzun süren cami inşası olan Yeni Camii külliyesi içerisinde yer almakta. Safiye Sultan, yaptıracağı külliye için kentin anıtsal bir yerini isterken, 17. Yüzyılda İstanbul’un, tüm prestijli bölümleri önemli yapılarla kaplanmıştı. Yapılan çalışmalar sonucunda Eminönü sahil kısmı külliye için tercih edilmiştir. Düşük kotta ve denize çok yakın sahadaki bu inşa alanı, büyük bir külliyenin yapılmasına uygun olmadığı halde, caminin ilk mimarı ve Mimar Sinan’ın kalfası Davut Ağa’nın başarısı sonucu günümüze kadar gelebilmiştir.
4/21
SAFİYE SULTAN GÖZDEN DÜŞÜNCE
Yüksekçe bir su basman üzerine oturtulan caminin ilk sıra pencereleri ortalarına gelindiğinde lll. Mehmet ölmüş bu bağlamda külliyenin banisi olan padişahın annesi Safiye Sultan gözden düşmüştür. Tahttaki bu değişimlerle camiinin inşası durmuştur. Sultan IV. Mehmet dönemine kadar Yeni Camii inşasında bir ilerleme kaydedilmemiştir. Padişahın annesi Hatice Turhan Sultan bir külliye kurmak istediğinde İstanbul kentinde uygun bir yer aranmaya başlanmıştır. Ancak sur içinin son anıtsal yerlerinden biri olan Eminönü kıyısı da Safiye Sultan’ın yarım kalmış inşası olan Yeni Cami tarafından kapatılmıştı.
5/21
İNŞAASI SIK SIK KESİNTİYE UĞRADI
Hatice Turhan Sultan İstanbul’a hakim bir konumda kurmak istediği külliyesi için uygun bir yer bulamayınca Yeni Camii Külliyesini devam ettirmeye karar vermiştir. Bu bağlamda 1661 tarihinde caminin inşasına tekrar başlanmıştır. Caminin ilk tasarımı baş mimar Davut Ağa tarafından yapılmış, inşaata başlamasından bir sene sonra Davut Ağa’nın ölmesiyle göreve Ahmet Ağa getirilmiştir. Ancak padişahın ölümüyle inşaat durmuş ve 63 yıl sonra tekrar başlanan cami inşaasında mimar Mustafa Ağa görevlendirilmiştir. 1661 tarihinde inşaası tekrar başlayan külliyenin camiden sonraki en önemli bölümünü ‘’L’’ planlı arastası oluşturmaktadır. Yapılışından kısa süre sonra Mısır Çarşısı olarak anılan Yeni Camii’nin arastası, 1663 – 1664 tarihinde bir törenle açılmıştır.
6/21
ÇARŞININ İSMİ HAKKINDA BİLİNEN YAYGIN YANLIŞ
Tarihi yapı, ismini Mısır’dan getirilen malların satılıyor olmasından aldığı çok yaygınlaşmış bir yanlış bilgidir. Her ne kadar çarşıda Mısır’dan gelen baharat, çiğ kahve, şeker, çeşitli otların satılıyor olması böyle bir kanaati oluşturmuşsa da asıl sebep çarşının isminin Kahire’den alınan vergilerle yapılmasından gelmektedir. Bu ad 18 yy.dan sonra kullanılmaya başlanmış; çarşı, bundan önce Valide Çarşısı ve Yeni Çarşı isimleriyle de anılmıştır.
7/21
OSMANLI’NIN HALK ECZANELERİ MERKEZİ
Mısır Çarşısı’nda; eskiden yalnızca baharat değil, her türlü ilaçta satılırdı. Dükkânların görülebilen yerlerine de bazı işaretler konulurdu. İlaçların birçoğu da “Nüzhetül Fi Tercüme-Afiyet” adlı kitaptan yararlanılarak yapılırdı. Bugün çarşı içinde kuyumcular, aktarlar, baharatçılar ve hediyelik eşya dükkânları gibi birçok farklı dükkân faaliyet göstermektedir.
8/21
İKİ KEZ YANGIN GÖRDÜ
İstanbul’un tarihinde önemli bir yer tutan yangınlardan, Mısır Çarşısı da nasibini almıştır. 2 Ocak 1691 tarihinde çıkan yangında büyük hasar gören Mısır Çarşısı, 1940 yılında bir kez daha alevlere teslim olur. 1940-1943 yıllarındaki restorasyonla bugünkü şeklini alan tarihi çarşıda kuyumculardan aktarlara, baharatçılardan lokumculara, şarküterilerden hediyelik eşyaya kadar farklı ürünler satan dükkanlar bulunmaktadır. Yüzölçümü olarak Kapalıçarşı’dan daha küçük olan çarşı, özellikle yabancı turistlerin uğramadan geçemediği mekanlardan biridir. Tarihi boyunca her derde deva olmuş kurutulmuş bitkilerin, çeşit çeşit otların ve yüzlerce baharatın buluştuğu dev bir pazar olan Mısır Çarşısı, 300 yıldır şifa dağıtmayı sürdürüyor.
9/21
ESNAF MAHKEMESİ
Mısır Çarşısı'nın Haseki Kapısı’ndaki kısım iki katlı bir plana sahiptir ve üst katlar vaktiyle mahkeme bölümleri olarak da kullanılmıştır. Bu mahkeme bölümlerinde; esnafla halk arasındaki ve çarşı esnafının kendi arasındaki sorunlar giderilmeye çalışılırdı.
10/21
ÇARŞIYI BELEDİYE HALİ YAPMAK İSTENİNCE!
Ne acıdır ki 2. Dünya Savaşı yıllarında bazı sorumsuz kişiler tarafından İstanbul Belediye Hali yapılmak istenmiştir. Çarşı tahliye edilirken dükkanların orijinal ahşap saçakları tahrip edilmiştir.
11/21
ESKİ KARAKTERİNİ KORUYAMADI
1940’larda ikinci büyük yangın çarşıyı adeta kullanılmayacak hale getirdi. 1943’de yeniden acılaşan Mısır Çarşısı 1953’de baştan başa restore edildi. Bu tamirler dolayısıyla çarşı eski karakterini koruyamadı.
12/21
YILLARIN YORGUNLUĞU VAR
Mısır Çarşısı’nın uzun ve kısa kollarının birleştiği köşede sessiz sedasız bir çalışma göze çarpıyor. Sabah açılışından akşam kapanışına dek önünden yüz binlerin geçtiği bu yapı aslında mimaride çok hoş bir ayrıntıyı sergiliyor.
13/21
ESNAFA BURADAN SESLENİLİRDİ
Osmanlı döneminde bu yapının bulunduğu mekân dua meydanı olarak nitelendirilirdi. Bir görevli bu meydanda esnafa seslenerek dua eder, hayırlı işler görmelerini dilerdi.
14/21
DUA MEYDANINDA BİR EZAN KÖŞKÜ
Çarşı’nın uzun ve kısa kollarının birleştiği alan “dua meydanı” diye anılıyor. Burada çok zarif bir ‘ezan köşkü’ bulunuyor. Parmaklı bir balkon şeklinde planlanan bu bölüm, çarşının göz kamaştırıcı mekânlarından biri. Ezan köşkü şimdilerde tamirat görüyor…
15/21
DUYURULARIN YAPILDIĞI TELLAL KÖŞKÜ
Ezan veya tellal köşkü parmaklı bir balkon şeklinde planlanmış bir mekândan ibarettir. Çarşı açılırken ilk dua buradan yapılır, tellal da, duyurularını buradan gerçekleştirirdi. Balkon aynı zamanda lonca vaizinin esnafa nasihat ettiği bir kürsü olarak da kullanılmıştır.
16/21
GÜN SAYIYOR
Ezan Köşkü tamiratın ardından yeni yüzüyle meydana çıkmak için gün sayıyor...
17/21
GÖRKEMLİ GÜNLERİNDE
Ezan Köşkü'nün görkemli günlerinde Esin D. İşli tarafından çekilen fotoğrafı...
18/21
KALEM İŞİ ÇİFTE VAVIN SIRRI
Mısır Çarşısı'nın içinden Eminönü yönüne çıkarken kapının hemen üzerinde bulunan kalem işi bir çifte vav şeklindeki eski harfler dikkat çekiyor. (Fotoğraf 1943 yılına ait)
19/21
AYNI ZAMANDA ÇİFTE YILAN
Günümüzde de yenilenmiş haliyle hemen farkedilen çifte vav aynı zamanda iki yılanı temsil ediyor.
20/21
GELİN İLE KAYNANAYI SİMGELİYOR
İki tane yılan bir noktadan gelin kaynana çekişmesini simgeliyor. Bu tasvirin tesadüfi mi yoksa bilinçli mi yapıldığı bilinmez; ancak Mısır Çarşısı'nın öteden beri çeyiz malzemelerin satıldığı bir mekân olması, düğün öncesinde gelin ile kaynananın buradaki dükkanlardan alışveriş yaptığı bir gerçek...
21/21
GRAVÜRLERDE DE DİKKAT ÇEKİYOR
Çifte yılan sembolü eski gravürlerde de dikkat çekiyor. 1895 tarihli olan gravür Londra'da sergileniyor.