Ülkemizde her yıl 18-24 Mayıs Müzecilik Haftası olarak kutlanıyor. Her geçen yıl müzelere olan ilgi artarken kıyıda köşede kalmış, bilenin bildiği öyle müzeler var ki, birbirinden değerli objeler sergileniyor. Müzeler Haftası'nda İstanbul'da birçoğumuzun ilk kez duyacağı birbirinden ilginç müzelere bir göz atalım istedik...
2/27
BAL GİBİ BİR MÜZE
Türkiyede tek olan bu müze İstanbul Beykoz'daki tarihi Polonezköy'de bulunuyor. Köy meydanındaki Arıcılık Müzesi’nde bal üretimine ilişkin çeşitli objelerin yanı sıra, fotoğraflar ve belgeler bulmak mümkün...
3/27
TÜRKİYE'NİN İLK GÖÇ MÜZESİ
Yunanistan’dan Türkiye’ye ve Türkiye’den Yunanistan’a göç eden mübadiller ve onların 1’inci 2’nci ve 3’üncü kuşak akrabaları için, karşılıklı göç ve öncesi kültürel ve folklorik yaşam öğelerini korumak, sergilemek ve gelecek kuşaklara aktarmak amacıyla kurulan müze İstanbul'un Çatalca ilçesinde bulunuyor. Mübadeleye tabi tutulan Yunan ve Türk vatandaşlarının, çocukları ve torunlarının, yakınlarının, mübadeleye bir şekilde ilgi duyanlara geçmiş hatırlatıyor. Müzede sergilenen sandıklarda saklanan aile büyüklerinin giyim eşyaları, mutfak aletleri, yazılı belgeler, fotoğraflar ve her türlü anı eşyası, müzeye bağış yapanların isimleri ile sergileniyor.
4/27
SAKIN KORKMAYIN!
İstanbul sınırları içerisinde yer alan Terkos Arnavutköy ilçesine bağlı bir mahalle. Yeni ismiyle Durusu sahip olduğu Yaban Hayatı Müzesiyle av severler tarafından büyük ilgi görüyor. Durusu Park Yaban Hayatı Müzesi’nde; dünyanın altı kıtasında ve kırk kadar ülkede avlanmış, iki yüze yakın av hayvanı trofesi bulunuyor. Müzenin ana gayesi, hem yaban hayatı meraklılarının hem de öğrencilerin, bu ortamın canlılarını gerçeğe en uygun yaşam çevrelerinde, toplu halde görüp tanıması, ayrıca meraklılara ya da araştırmacılara yaban hayatıyla ilgili kaynak oluşturması.
5/27
POLONYA'NIN KALBİ BURADA ATIYOR
Istanbul'un Beyoğlu semtinde (Tatlı Badem sokağı)'nda köşebaşında, 23 nolu bir bina 128 yıl önce, Polonya'nın milli şairi Mickiewicz'in oturduğu ve gözlerini kapadığı ev. Burası Kırım Savaşı'nda Polonyalılar'ın "toplandıkları, hararetli konuşmalar yaptıkları, bir merkez olarak tarihe geçti. Adam Mickiewicz ve arkadaşları bu evde kalırlar, yemeklerini kendileri pişirirlerdi. Polonyalı göçmenler arasında, 1830 yılındaki ayaklanma sonunda Istanbul'a gelen, ve Polonezköy'ü kuran Adam Czartoryski, yazar T.T. Jez ile (Hanri) takma adıyla Sobozowski ve sonradan müslüman olan Adam Michalowski de vardı. Adam Mickiewicz’in hayatının son yıllarını geçirdiği ve 1855’te öldüğü Tarlabaşı’ndaki evi, şairin ölümünün 100. yıldönümü olan 1955`te Polonya Kültür ve Sanat Bakanlığı ile işbirliği yapılarak müzeye dönüştürüldü. Müzede Mickiewicz’in hayatı ve eserleri ile ilgili bilgi ve belgeler, şairin İstanbul’da geçirdiği yıllara ait fotoğraflar ve Polonya özgürlük mücadelesine ait belge ve fotoğraflar bulunmaktadır. Binanın bodrum katında ise mezarı Krakow’da bulunan Mickiewicz’e ait sembolik bir mezar vardır.
6/27
DİKKAT! UFO ÇIKABİLİR
Dünyada, Amerika, Japonya ve İngiltere`de olmak üzere sadece üç yerde bulunan "Uluslararası UFO Müzesi"`nin dördüncüsü İstanbul, Beyoğlu'nda açıldı. Orta ve Doğu-Avrupa, Balkanlar ve Ortadoğu`nun da ilk uluslararası UFO müzesi olma özelliğini taşıyan müze, tüm dünyada bu konuyla ilgili araştırma yapan yüzlerce kurum ve kuruluşun data ve arşiviyle de destekleniyor.
Uluslararası UFO Müzesi üç ayrı birimden oluşuyor. Müze ve Sergi Bölümü, Kütüphane, Video-VCD-DVD İzleme ve Toplantı Odası...
7/27
EN AYDINLIK MÜZE
Beykoz Çavuşbaşı’nda bulunan Aydınlatma ve Isınma Araçları Müzesi’nde ilk çağlardan bu yana kullanılan yüzlerce aydınlanma ve ısınma araçları yer alıyor.Aydınlatma ve Isıtma Araçları Müzesi’ni büyük emeklerle meydana getiren Mehmet Yaldız, müzedeki eserlerin yüzde 90’ını Anadolu’dan, diğer bölümlerini ise dünyanın dört bir yanından topladığını söylüyor. Müzede yer alan parçalar arasında 1 milyon yıl öncesinde ateşin bulunuşundan başlayarak kullanılan 40 bin yıllık taş kandiller, çok çabuk tutuşabilme özelliğine sahip otlar, Selçuklu devri kandilleri, bir eşi Fransa’da Louvre Müzesi’nde bulunan porselen kandil, kurmalı gaz lambaları, Osmanlı avizeleri, Bizans ve Roma kandilleri bulunuyor.
8/27
ADİLE TEYZE SİZLERİ BEKLİYOR
1996'da Türker İnanoğlu tarafından kurulan “Türker İnanoğlu Vakfı”nın (TÜRVAK) çatısı altındaki TÜRVAK Sinema-Tiyatro Müzesi, 2001'de Kavacık’ta kurulmuş, 2010'da Beyoğlu’ndaki binasına taşınmış. Müze, Türk sinemasının 100 yıllık tarihine dair belge, bilgi, fotoğraf, afiş, cihaz ve filmler ile Türk tiyatrosunun 260 yıllık tarihine dair kostüm, dekor ve belgelerin sergilendiği iki büyük müze, sinema ve tiyatroya adanmış bir kitaplık ve bir eğitim merkezinden oluşuyor. Müzenin etkinlik programı yıl boyunca süreli sergiler ve film gösterimleri ile dolu oluyor. Balmumu Heykeller Salonu. Bu salonda Adile Naşit, Hulusi Kentmen, Sadri Alışık, Kemal Sunal gibi sanatçıların balmumu heykelleri ziyaretçilerini bekliyor.
9/27
TÜRKİYE'NİN İLK KÖY MÜZESİ
İstanbul'un arka bahçesi olarak tabir edilen Beykoz-Polonezköy, Zofia Rizi Anı Evi bölgedeki en önemli gezi noktalarından biri. Polonyalılar'ın yaşadığı köydeki mekân, Zosia Teyzenin Anı Evi olarak da adlandırılıyor. Anı evinin bulunduğu bina, Polonezköy'ün en eski yapıları arasında. Ev, Polonya köy ev mimarisinin en güzel örnekleri arasında gösteriliyor. Zofia Rizi Anı Evi'nde Polonezköy'ü anlatan fotoğraflar ve bunun yanı sıra Rizi ailesinin fotoğrafları sergileniyor. Bölgeye gelen turistlerin ziyaret duraklarından biri olan Zofia Rizi Anı Evi, yemyeşil bahçesiyle de göz doldurmakta. Zosia Teyze'nin evi bu anlamıyla Türkiye'nin ilk 'köy müzesi' olma özelliğini taşıyor.
10/27
PARA 'PUL' İSTENMİYOR
PTT Pul Müzesi; Türkiye’nin merkezi İstanbul'da dünya çapında bir kültür merkezi olma özelliğini taşıyor. Sirkeci'de modern müzecilik anlayışı ile tasarlanan binada Dünya Pulları, Osmanlı Devleti Pulları, Anadolu Hükümeti Pulları, Türkiye Cumhuriyeti Pulları ve 7 ayrı temadan oluşan Tematik Pullar sergileniyor. Ayrıca; Geçmişten Günümüze Posta, İstiklal Harbinde PTT ve Nostaljik PTT alanları da müzemizde gezebileceğiniz bölümler...
11/27
DÜNYADA EŞİ BENZERİ YOK
Türkiye’nin ilk İslam sanatları hakkındaki tematik özelliğe sahip ve özel teşebbüs ile Süleymaniye Camii müştemilatı içerisinde yer alan Siyavuş Paşa Medresesi’nde 2 Ocak 2016 tarihinde Hilye-i Şerif ve Tesbih Müzesi’nin açılışı gerçekleştirildi. Proje kapsamında, Türkiye ve dünyanın en önemli hat ve tesbih eserlerinden oluşan koleksiyon, İstanbul Sanat ve Medeniyet Vakfı aracılığıyla sanatseverlerin beğenisine sunuluyor.
12/27
ÇOCUKLARIN İÇİ 'CIZZ' EDİYOR
2005 yılında yazar Sunay Akın, ailesinden kalan Göztepe’deki köşkü bir müzeye dönüştürdü. Antikacılar ya da açık artırmalardan topladığı oyuncaklarla oluşturduğu zengin koleksiyon beş kata yayılıyor. Oyuncakların en eskisi 1817 yılında Fransa’da yapılmış bir oyuncak keman. Almanya’da seri üretim yapan ilk oyuncak fabrikalarından Lehmann’ın kurmalı teneke oyuncakları da özellikle bu türün meraklıları için görmeden geçilmemesi gerekenlerden.
13/27
KIKIR KIKIR KIKIR GÜLDÜRÜYOR
Mizah kitaplığı ve sergi salonları ile önemli bir ihtisas birimi olup, sanat kursları, çeşitli yarışmalar ve sergilere ev sahipliği yapılmaktadır. Müze ilk olarak 1975 yılında, Karikatürcüler Derneği'nin girişimi ile İstanbul Belediyesi tarafından Tepebaşı' nda açıldı, ancak12 Eylül 1980 tarihinde kapatıldı. Daha sonra bu binanın yıkılması ile müze de tamamen kapanmış oldu. 27 Şubat 1989 tarihinde Saraçhanebaşı'nda Atatürk Bulvarı üzerinde Bozdoğan Kemeri bitişiğinde yer alan Gazanferağa Külliyesi'nde yeni müze hizmete girdi.
Karikatür ve Mizah Müzesi, sosyal tarihimizin en açık belgeleri niteliğinde olan bir kültür birikimini yok olmaktan kurtarıyor ve çeşitli etkinliklerle günümüze yansıtıyor. Ayrıca , diğer ülkelerdeki benzer kuruluşlarla iletişim kuran müzede, dünya karikatürü sanatının ünlü isimleri kişisel ya da karma sergilerle İstanbullulara tanıtılıyor.
14/27
19. YÜZYILDAN KALMA DEV KASANIN İÇİNDE DOLAŞMAK İSTER MİSİNİZ?
Türkiye’de özel bir banka tarafından kurulmuş ilk müze olan Osmanlı Bankası Müzesi, 2002'de hayata geçti. Şu anda halen SALT Galata’nın içerisinde yer alıyor. İçerdiği nesne ve belgeler siyasal, ekonomik ve toplumsal yaşama ışık tutan müze, özellikle Osmanlı ekonomisinde önemli bir yere sahip olan Osmanlı Bankası’nın geçmişine dair önemli bilgiler veriyor. Tüm bunlar sizin için sıkıcı dahi olsa, kim 19. yüzyıldan kalma dev bir kasanın içinde dolaşmak istemez ki?
15/27
CUMHURİYET DÖNEMİ BANKACILIĞIN TARİHİ BU MEKÂNDA GİZLİ
Türkiye İş Bankası Müzesi 14 Kasım 2007 tarihinde açıldı. 83 yıllık geçmişte biriktirilen fotoğraflar, belgeseller, belgeler, hatıralar özenle toplanmış ve müzede sergilenebilecek hale getirilmiştir. Binanın giriş katı eski banka görünümü korunarak ziyarete açıldı. Üst katları sergi alanları olarak tasarlandı. Geçmişte müzede Atatürk, Çanakkale Savaşı, Cumhuriyet’in ilk yılları, bankacılık tarihi ile ilgili sergiler düzenlenmiştir ve gelecekte de düzenlenmesi planlanıyor.
16/27
1920-1970 arası döneme ait 60’ın üzerinde otomobilin sergilendiği Klasik Otomobil Müzesi 5’inci yılını geride bıraktı. Geçmişin geleceğe taşındığı bir mekan olarak tanımlanan Klasik Otomobil Müzesi, dekorasyonu ve barındırdığı eşsiz güzellikteki koleksiyonuyla ziyaretçilerini ağırlıyor.
17/27
PAŞANIN HEM EVİ HEM DE...
Tarihe adını yazdırmış olan ve Kurtuluş Savaşı'nda önemli bir rol oynayan Kazım Karabekir Paşa adına, Kadıköy'ün Erenköy semtinde bir müze kuruldu. Müze binası Kazım Karabekir Paşa'nın evi. Paşanın evi restore edilerek 2005 yılında müze olarak ziyaretlere açıldı. İki katlı bir yapı olan müzede 3500'den fazla eser bulunmakla birlikte; Kazım Karabekir'in portresi, madalyaları, kar ayakkabıları, kemanı, hatıra fotoğrafları, üniforması ve birçok kişisel eşyası sergileniyor.
18/27
YANGIN OLUR BİZ YANGINA GİDERİZ
ilk defa 1931 yılında itfaiye çalışanları tarafından Fatih’te bulunan İtfaiye Daire Başkanlığı binası olarak kullanılan, bu tarihi yapının yanında ek bir bina yapılarak açılmıştır. Müze koleksiyonlarının bakım onarım ve binanın tadilatı gibi nedenlerle zaman zaman kapalı kalmış, 1989 yılında açılan müze 1997 yılında restorasyon nedeniyle tekrar kapatılmıştır.İtfaiye Müzesi 2008 yılında restorasyona alınarak müzedeki eserler Başakşehir itfaiyesi deposuna tahliye edilmiştir. Müze Beşiktaş’ta Kılıç Ali Paşa Su Sarnıcı olarak bilinen yeni binasına taşınarak yeni düzenlemesiyle Müze Uzmanları tarafından yeniden tasnif edilerek 15 Mart 2013 tarihinde hizmete girdi.
19/27
BİR HUZUR MEKÂNI
Bizans Dönemi’ne ait İstanbul’daki en eski yapılardan biri olan Galata Mevlevihanesi devrin kültürünü ve sanatını yansıtıyor. Burası hem iç mekânı hem de bahçesiyle insanın içine huzur dolduruyor. 1975 yılında müze olarak hizmete açılan Galata Mevlevihanesi Kulekapı Mevlevihanesi olarak da biliniyor. Yüzyıllar boyunca hem musikiyi hem de bilimi aynı potada eritmeye çalışan mevlevihanelerin şehrimizdeki en eski örneği. Burası II. Sultan Beyazıd’ın beylerbeyi olan İskender Paşa’ya ait olan av çiftliği üzerine 1491’de inşa edilmiş. Mevlevihanenin ilk şeyhi de Mehmed Semâ-i Çelebi olmuş. Sultan III. Mustafa zamanında (1766) yandıktan sonra yeniden yapılmış, sonraki sultanlar zamanında da köklü onarımlar görmüş. Külliye şeklinde yapılmış olan mevlevihanede semahane, derviş hücreleri, şeyh dairesi ve hünkar mahfeli, bacılar kısmı, kütüphane, sebil, muvakkithane, mutfak, türbeler ve hazine bulunuyor.
20/27
OSMANLI İLE BİZANS'I BİRLEŞTİREN MÜZE
Rezan Has Müzesi’nin kültür ve sanat dünyasına girişi, 11. Uluslararası Doğu Halı Konferansı’nın açılış sergisi olan “Zamansız Sadelik” ile 2007 Mayıs’ında gerçekleşti.2007 yılından bu yana aktif müzecilik anlayışı doğrultusunda özgün sergiler ve kültürel etkinlikler düzenleyen Rezan Has Müzesi, günümüzden yaklaşık 9.000 yıl öncesine tarihlenen arkeolojik eser koleksiyonunun yanı sıra 2009 yılında Cibali Tütün Fabrikası’na ait belge ve objeleri bünyesine katarak koleksiyonunu zenginleştirirken, 17. yüzyıla tarihlenen Osmanlı yapı kalıntısı ve 11. yüzyıl Bizans su sarnıcı ile geçmişi geleceğe bağlayan bir müze mekandır.
21/27
SANAYİ TARİHİNE YOLCULUK
1994 yılında ziyarete açılan Rahmi Koç Müzesi, Haliç’in kuzey yakasındaki Hasköy semtindedir. Günümüzde yaklaşık 27 bin metrekarelik alana yayılan müze, üç ana bölümden oluşmaktadır. Tarihi Lengerhane Binası, tarihi Hasköy Tersanesi veAçık Hava sergileme alanı.
Rahmi M. Koç Müzecilik ve Kültür Vakfı bünyesinde yer alan, Rahmi M. Koç Müzesi, tüm ülkelere ve geçmişten günümüze tüm dönemlere ait, endüstri ve mühendislikle ilgili objelerin ve belgelerinin toplanması, ev sahipliği yapılması, araştırılması, korunması ve sergilenmesine adanmış, kesinlikle kar amacı gütmeyen özel bir kurumdur. Müze, koleksiyonlarını ve kaynaklarını, İstanbullularla paylaşmak için açarak her gün çeşitli misafirlerine ev sahipliği yapıyor.
22/27
TADINDAN YENMİYOR
İstanbul Esenyurt'ta hem çocuklar hem de çocuk ruhu taşıyan tatlı sevenler için muhteşem bir dünya tasarlanmış bir Çikolata Müzesi. İçinden çikolata akan Çikolata Çeşmesi, masalsı bir dünya Çikolata Köyü ve pastaların mucizevi dünyası çocuklar için sergileniyor. Günde yaklaşık 100-300 arasında öğrencinin gezdiği mekânda imalat alanını tepeden görecek cam bir tüp yer alıyor.Çocuklar cam tüp boyunca gezerken hem imalatı görebiliyor hem de onlar için özel olarak tasarlanmış bölümleri takip edebiliyor. Binanın restoran bölümünde ise Çocuk Oyun Bölümü yer alıyor. Çocuklar için pasta ve mutfak şefliği workshoplarının yer aldığı Mini Mutfakta tüm çocuklar içlerindeki yetenekleri ortaya çıkarıp, şeflik hünerlerini sunabiliyor. Müzede tamamı çikolatadan heykeller bulunuyor.
23/27
SAİT FAİK ABASIYANIK MÜZESİ
Kitaplarının telif hakkını ve mal varlığını Darüşşafaka Cemiyeti’ne bağışlayan Türk hikâyeciliğinin öncülerinden Sait Faik Abasıyanık’ın Burgazada’da yaşadığı ve pek çok hikâyesini kaleme aldığı köşkü, çağdaş müzecilik anlayışıyla ziyaretçilerini ağırlıyor.
24/27
ADALAR MÜZESİ
İstanbul’un ilk çağdaş kent müzesi olan Adalar Müzesi, Adaların oluşumundan bugüne gelen hikayesini yüzlerce obje,
20 bin belge, 6 bin fotoğraf, yüzlerce belgeleme çekimi, film ve sözlü tarih kayıtlarından oluşan kuruluş koleksiyonu ile
ziyaretçilerine sunmaktadır.
Müze özellikle Adaların kentsel tarihine odaklanan Osmanlıca belge arşivine sahip
25/27
KÜLLERİNDEN DOĞDU
Fenerbahçe'nin 1910 yılında kazandığı ilk kupanın ardından oluşan müze fikri, sonraki dönemlerde kupaların artmasıyla hayata geçirildi. 1913 yılında spor kulübünün kupası 10'a yükselince küçük bir vitrin yapılmış, 1932 yılında ise 150 kupaya sahip olması bir odanın düzenlenmesine sebep olmuştur. Fakat 1932 yılında çıkan bir yangınla tüm kupalar yandı. Yangının ardından Fenerbahçe Müzesi tekrar sıfırdan kuruldu. Müzedeki kupalar, şiltler ve plaketler 1932 yılından sonra biriktirilmiştir. Fakat onca yıl resmilik kazanmaya müze, 2005 yılında resmen açıldı ve ziyaretçileriyle buluştu.
Müzede sadece kupalar ve plaketler yok. Fenerbahçe'nin ilk kuruluş toplantısına ait eşyalar, orijinal formalar, kulüp piyango biletleri, eski maç biletleri, eski üye kartları da müzenin önemli parçaları arasında.
26/27
YÜZDE YÜZ ENGELSİZ
Beşiktaş JK Müzesi yüzde yüz engelsiz bir müze olarak fiziksel engelliler için katlar arası ulaşımdan, vitrin yüksekliklerine kadar tamamıyla erişilebilirlik standartlarında olan müze, görme engelliler için ise tüm alanını kapsayan başta hissedilebilir yol rotası olmak üzere düzenlemeler içeriyor. Müze, görme engelli ziyaretçilerin dinleyebildikleri, replika koleksiyon malzemelerine dokunabildikleri ve müzede yer alan bilgileri Braille alfabesi ile okuyabildikleri eşsiz bir deneyim sunmak üzere donatıldı. Beşiktaş JK çocuklara ve genç nesillere verdiği önemi müzesine de taşıdı. 3 yaşından itibaren tüm yavru kartallar için ebeveynleriyle, eğitmenleriyle birlikte gezerken dokunabilecekleri, oynayabilecekleri ve keşfedebilecekleri bölümler hazırlandı. Yavru kartal besleme alanında dijital olarak dünyaya getirip, büyütecekleri kartallarına gönülden bağlanacak çocuklar, uzman eğitimcilerin desteğiyle özel olarak düzenlenmiş çocuk alanında eğlenceli saatler geçirebilecekler.
27/27
BU KUPA TÜRKİYE'DE TEK
Galatasaray Spor Kulübü`nün kurucusu Ali Sami Yen 1905 yılında Kalamış`da ilk Galatasaray Müzesi`ni açtı.
Müzede o güne kadar kazanılmış madalyalar ve kupaların yanı sıra tarihi fotoğraf ve belgelerle forma ve şiltler bulunuyordu.
Birinci Dünya Savaşı sonunda Galatasaray Spor Kulübü`nün anılarına el konulacağı haberini alan kurucu Ali Sami Yen müzeyi 15 Mayıs 1919 tarihli Genel Kurul kararıyla Galatasaray Lisesi`ne taşıdı.
Türkiye`nin ilk spor müzesi niteliğini taşıyan Galatasaray Müzesi`nin müdürlüğünü şu an Ali Oraloğlu yapmaktadır.
Müze`de Galatasaray Spor Kulübü`nün kuruluşundan bu yana kazanılan kupalar, şilt ve formaların yanı sıra Birinci Dünya Savaşı`na gönüllü olarak katılan 200 lise öğrencisinin kılıç, karabina silahları da bulunmaktadır.
Ayrıca müzede kulüp arşivi, 97 yıllık resim koleksiyonu, başta Atatürk olmak üzere Türk ve yabancı devlet başkanarının imzalı fotoğrafları ve 2000 yılında kazanılan UEFA Kupası ve Süper Kupa ile birlikte 3000 adet kupa bulunmaktadır. Bulunan kupa sayısıyla Türkiye`de birinci, Dünya`da ise dördüncü sırada yer almaktadır.