Evet, maden bayram geldi, biz de bu fırsattan istifade biraz siyasetten uzaklaşalım diyorum. Önce Kurban Bayramı’nın mübarek olmasını diliyorum tekrar. Barışa ve esenliğe vesile olsun. Çünkü başta Arakan olmak üzere dünyanın birçok yerinde insanlar inanılmaz işkenceler ve sürgünler eşliğinde can veriyorlar. Bunlara tanık olmak ve kayıtsız kalmak o kadar kolay değil. Ama insan bir şekilde her şeyin altından kalkıyor. Ya görmezden geliyor ya da elinden bir şey gelmeyeceğini düşünüyor. Ama kardeşlerimizden bizler sorumluyuz, o gerçek de değişmiyor.
Maraton Kemal 2019 seçimleri için çalışmalara başladı… ‘Kimi aday göstereceksiniz, planınız ne’ diye sorulunca, şöyle cevap vermiş; “Aklımızla karar vereceğiz"... İyi fikir!.. Çok iyi bir karar vermiş... Yürüdü 'ayağını' kullandı, şimdi de 'aklını' kullanacak Maraton Kemal... Tabii ki aklını kullanacaksın... Ama şu CHP’li teşkilatını gece çalıştırmayacaksın... Onlar alkol kullanmadan edemiyorlar!..
Devletin makamı ve şerefi dururken bir şarlatanın peşinde şan ve şeref kovalayanların anlamadıkları bir şey var; pek çoğu FETÖ tarafından “zeki” oldukları için seçildiğini düşünüyor. Oysa zeki oldukları için değil, ahmak oldukları için seçildiler. Şartlandırılmaya, kontrol edilmeye, yönlendirilmeye, kullanılmaya müsait oldukları için FETÖ tarafından tercih edildiler. Bu nedenle hapishanede bile rüyalarla, masallarla idare edilmelerine şaşırmamalı. Zira tam da bu yüzden seçildiler.
Türkiye’nin bu dönemdeki doğrudan müdahale planları sonradan da anlaşılacağı gibi asker içindeki Fetullahçı yapılanma tarafından engellendi. Yine bu dönemde FETÖ, sınır ve iç güvenliğimizin altını oymak için DEAŞ ve diğer terör örgütleri üzerinden sayısız sabotajlar gerçekleştirdi. Fırat Kalkanı’nın 15 Temmuz’un hemen sonrasında, asker içindeki FETÖ’nün maskesinin düşmesinin hemen akabinde başlaması tesadüf değildi.
Ülkemiz, nedense 26 Ağustos Malazgirt’i Fetih Bayramı yapmama konusunda oldukça ısrarlı davranmaktadır. Bu davranışın ‘çok bayram günümüz var, tatil günlerinin sayısı artıyor’ gibi lüzumsuz gerekçelerle izah edilmesinin mümkün olmadığı ortadadır; çünkü neredeyse her bayramı uzatıp, onar günlük tatillere dönüştüren bir ülkede, bu tür gerekçeler anlamını zaten yitirmiş bulunmaktadır. Ayrıca Türkiye’de bayramların sayısının çok olduğu iddiasının da anlamsız olduğu, sadece Avrupa ülkelerine bakınca bile çok olmadığı görülecektir.
Angola Afrika’nın Güney Batısında bugün 25 milyon nüfuslu bir ülke. 15. yüzyılda , 1483 yılında başlayarak Avrupa’lı Portekizliler gemileriyle bu Batı Afrika topraklarına gelmişler. Angola’da işgalci Portekiz yönetimi, 500 yıl kadar bu topraklara hakim olmuş. 1600 kilometre sahili olan ülkeye Portekiz’liler geldiğinde, Angola kabaca 4 milyon vatandaşa sahipmiş. Bugün ise sadece Başkent Luanda’nın nüfusu 5.5 milyon kişi.