İlçeye 30 kilometre uzaklıkta bulunan ve geçen yıl da kuraklık nedeniyle kuruyan Akgöl'e, bu yıl kış ve ilkbaharda etkili olan yağışlar da çare olmadı.
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Alaeddinoğlu, AA muhabirine, insanoğlunun küresel ısınma sürecini hızlandırdığını söyledi.
"Kutup ülkelerinde dahi küresel ısınmanın yansımaları çok şiddetli bir şekilde hissediliyor. Birçok yerde akarsular, hiç kurumayacağı, yağışın o bölgedeki insanların ihtiyacını karşılayacağını düşündüğünüz yerlerde bile iklim maalesef değişiyor. Bu durum, içinde bulunduğumuz havza açısından da aynı. 2020 ve 2021 yılları kurak geçti. Yağış çok yetersiz oldu ve buharlaşma etkisini giderek artırdı."
"Buharlaşma, göllerdeki su seviyesini aşağı doğru çekiyor, dolayısıyla göller seviye kaybediyor. 2020-2021'deki kuraklığın etkilerini hala görüyoruz, özellikle Akgöl gibi nispetten küçük göller kurudu." diyen Alaeddinoğlu, son bir aydır havzada sıcaklığın arttığına işaret etti.
"Su yönetimi şart"
Van Gölü Havzası'nın kapalı bir havza olduğunu ve birçok küçük gölü bünyesinde barındırdığını anlatan Alaeddinoğlu, şunları söyledi:
"Bundan sonra kesinlikle sulak bölgeler alan kaybedecek. Yani sadece Türkiye'de değil dünyanın birçok ülkesinde bu durum yaşanacak. Bu durum, su yönetimini kaçınılmaz kılıyor. Özellikle tarım ve hayvancılık faaliyetlerini yapanlar için kesinlikle su yönetimi şart. Suyun kıymetinin bilinmesi gerekiyor."
Akgöl kıyısındaki Bağrıaçık Mahallesi Muhtarı Necmettin Yalın da bahar aylarında yağışların etkisiyle gölün eski güzelliğine kavuştuğunu ancak sıcaklığın artmasıyla tekrar kuruduğunu söyledi.
İki yıldır gölün yaz aylarında tamamen kuruduğunu belirten Yalın, "Bu yıl kar çok fazla yağdı. İlkbaharda göl suyla doldu. Haziran ve temmuz aylarında sıcaklık arttı ve su yok oldu. Göl çorak bir alana döndü." ifadelerini kullandı.