İbrahim Gönteki, yıllardır doğadan topladığı taşları biriktirerek koleksiyon yapıyor. Evinde 10 binin üzerinde taşı bulunan Gönteki, milyonlarca yıl öncesine ait taşlara ise gözü gibi bakıyor. Taşları Bursa, Eskişehir, Kütahya ve Afyon'un dağlarından biçimi, rengi ve oluşumuna bakarak topladığını belirten Gönteki, "Kalsit, Kadıköy taşı, amatis, kuvars, krizoplas, krizokol, yeşim, mor yeşim, dağ kristali, duruzeli, akik, volkanik cam türü taşların yanında minerallerden oluşan bor minerali, bakır minerali, kurşun ve gümüş karışımı mineral, pirit ve kalko da topladım.
2/10
Topladığım bu taşlardaki minerallerin oranları Boğaziçi Üniversitesi'nde yapılan analizlerle belirlendi" dedi.
3/10
Hastalıklarını taş toplayarak yendi
Yıllardır dağ bayır gezerken genel sağlık sorunlarının kalmadığını kendisini hem bedenen hem ruhen iyi hissettiğini vurgulayan Gönteki, doğayla iç içe olmanın ayrı bir zevk olduğunu belirtti. Gönteki, ''Taşların biçimleri, renkleri, resmi andıran ayrıntıları beni alıp o dönemlere, milyonlarca yıl öncesine götürüyor.
4/10
Taşlardaki ayrıntılarda köy manzaraları, kayın ve çam ormanları, akan dereler, çalılıklar, sarmaşıklar, dinozor derisine benzeyen kabartmalar, bulutlu gökyüzünün altında azgın denizler ve yıldızların parıldadığı uzay boşluğu görüyorum" diye konuştu.
5/10
'Defineci zannediyorlar'
Taş toplama tutkusu sayesinde yeni dostlar edindiğini söyleyen Gönteki, yabancı köylerde karşılaştıkları insanların kendilerine defineci gözüyle bakmasına ise üzüldüğünü vurguladı. Ancak, kendisini tanıyınca bu insanların davranışlarında değişim olduğunu belirten Gönteki sözlerini şöyle sürdürdü:
6/10
"Tanık olduğum kadarıyla definecilerden her yörenin insanına bıkkınlık gelmiş. Ama bizi tanıyınca, karşılıklı bir güven oluşuyor. Öyle ki, yabancı köylerin sakinleri bize taş toplamakta yardımcı bile oluyorlar. Evlerine konuk ediyorlar.
7/10
Taş toplarken aniden başlayan yağmura yakalanıyor ve çobanların yardımıyla bir ağaç kovuğuna sığınıyoruz. Çay demliyor, yiyecek içecek veriyorlar bize.''
8/10
'Vasiyetimde taşları bağışlayacağım'
Doğayla iç içe olmanın verdiği zevkin yerinin çok ayrı olduğunu vurgulayan Gönteki, tutkuyla yaptığı için güçlüklerle başa çıktığını kaydetti. Taş toplamanın kapalı mekânlarda oturup zaman öldürmekten çok daha akıllıca olduğunun altını çizen Gönteki sözlerini şöyle tamamladı:
9/10
"Bana, 'Akıl mı seninkisi, bu taşlarla uğraşılır mı?' diyorlar. Ben de, insanın kendisinin bağlanabileceği bir amacının olması gerektiğini savunuyorum. Bir sergi açıp insanlara bu güzellikleri göstermeyi çok istiyorum. Taşları kesinlikle satmıyorum. 64 yaşımdayım. Vasiyetimde, ölümümden sonra taşların bir üniversitenin arkeoloji bölümüne bağışlanmasını isteyeceğim."