Tarihi belgeler, kıyamet senaryolarının neredeyse insanlık tarihi kadar eski olduğunu, insanoğlunun Dünya'nın yok olmasından her zaman büyük bir dehşet duyduğunu gösteriyor.
Bilinen ilk kıyamet senaryosu, M.Ö. 2800 yılına ait bir Asur tabletinde yer alıyor. Kil tablet, gerçekleşmemiş kıyamet senaryosunu şöyle anlatıyor: "Dünyamız, son günlerde yozlaştı. Dünyanın hızla sonuna yaklaştığını gösteren işaretler var. Rüşvet ve yolsuzluk, aldı yürüdü. Çocuklar, artık ana babalarına itaat etmiyor. Tüm bunlar, Dünya'nın sonunun geldiğini gösteriyor.
Ancak tablette yazanların aksine sonu gelen Dünya değil, Asur İmparatorluğu oldu. Yakın Doğu'da büyük bir imparatorluk kuran Asurlular, M.S. 612'de Babil ordusu tarafından tarihin karanlık sayfalarına gömüldü.
Dünya tarihinin en büyük çaplı kıyamet histerilerinden biri M.S. 1000 yılında yaşandı. Papa II. Sylvester, İsa Peygamber'in doğumunun 1000. yıl dönümünde dünyanın yok olacağını söyledi. Cennete gitmek isteyen Hristiyanlar, mallarını yoksullara dağıttı, günahlarının bağışlanması için kiliselere koştu. 1 Ocak 1000'de beklenen kıyamet kopmayınca Hristiyanlar, bu kez de İsa'nın öldüğü günün yıl dönümünü beklemeye başladı. Ama beklenen olmadı, kıyamet 1033'te de kopmadı.
Kıyameti kendi çıkarları için kullananlar da oldu. Papa III. Innocent, 1213'te Kudüs ve kutsal topraklara 5. Haçlı seferlerini düzenleyebilmek için kıyamet korkusundan yararlandı. Kıyametin İslam'ın yükselişinden 666 yıl sonrasına denk düşen 1284 yılında kopacağı kehanetinde bulunan Papa'ya inanan Hristiyanlar, kutsal toprakları alıp dünyayı kurtarmaya çalışken kendi canlarından oldu. 1284'te kıyamet kopmadı, ama 7 yıl sonra son Haçlı krallığı düştü ve Memluk Sultanı Halil Akka kentini aldı. Dünya ise dönmeye devam etti.
Kıyamet fikri sanatçıları da etkiledi. Sanatın altın çağı olarak bilinen Rönesans, kıyamet kehanetlerinin yeniden tırmanışa geçmesine de sahne oldu. Bu kehanetler, Bizans İmparatorluğu'nun kalbi İstanbul'un Osmanlılar tarafından fethedilmesi gibi bazı "felaketlerin" takvimleri değiştirdiği fikrine dayanıyordu.
Dominikli keşiş Girolamo Savonarola'nın "Tanrı'nın kılıcının, kısa bir süre sonra savaş, veba ve açlık olarak Dünya'nın üstüne geleceği" kehanetinden etkilenen Rönesans'ın önde gelen ustalarından Sandro Botticelli, "Mistik Doğum" adlı tablosunda kayaların altına saklanıp bekleyen küçük iblisler resmetmiş ve resmin altına da kıyametin yakın olduğuna dair not düşmüştü.
Bir sonraki 'kıyamet' 2037'deBilim adamları da kıyamet fikrinden etkilendi. Alman matematikçi ve astronom Johannes Stöffler, 1499 yılında gezegenlerin hizalanmasını temel alarak yaptığı kehanette 20 Şubat 1524'te meydana gelecek tufanın dünyayı yok edeceğini söylüyordu. Stöffler'in kıyamet kehaneti, basılan 100 kitapçıkla tüm Avrupa'ya yayıldı.
Yüzlerce tekne inşa edildi, Alman asilzadesi Kont von Iggleheim, Rhein Nehri'nde üç katlı bir gemi yaptırdı. Gel gör ki kıyamet, 20 Şubat'ta da kopmadı. Aksine 1524 yılı, oldukça kurak geçti. Iggleheim'ın gemisinde yer kapmaya çalışanlar arasında arbede çıktı, yüzlerce kişi öldü. Kalanlar, kıyametin kopmadığını görünce kontu taşlayarak öldürdü.Stöffler, son bir çaba olarak 1528'i yeni kıyamet tarihi olarak belirledi. O gün de bir şey olmayınca, kendini evine kapattı.
Hem 1641'te İngiliz kahin "Shipton Ana"nın kehanetlerinden, hem de Mısır'daki Giza Piramidi'nin gizemlerinden etkilenen astronom Charles Piazzi Smyth, farklı bir kıyamet tarihi ortaya attı. Piramidin sadece Mısırlılar tarafından değil, aynı zamanda Nuh Peygamber tarafından inşa edildiğini ileri süren ve piramidin dört bir yanında dünyanın sonunu gösteren izler bulduğunu belirten Smyth'e binlerce insan inandı.
Tufanlar ve piramitler dünyanın sonunu getirmeyince insanoğlu, umudunu uzaya bağladı.1910'da Dünya'nın yakınından geçen Halley kuyrukluyıldızı, kıyameti bekleyenlerin ekmeğine yağ sürdü. İngiliz yazarlar, Halley'in Almanya'nın işgalinin habercisi olduğunu ileri sürerken Fransızlar, kuyrukluyıldızın dehşetli bir sele neden olacağını yazdı.
Gezegenlerin toplam çekim gücünün, Yeryüzü'nün dönüşünü değiştireceği ve yıkıcı depremler olacağı ileri sürülen kitabın, Cambridge mezunu astrofizikçiler tarafından yazılmış olması, güvenirliğini artırıyordu.Korkulan tarih yaklaşırken, binlerce insan dehşete kapılarak olası çıkış yollarının peşine düştü.Kıyamet, 1982'de de kopmadı. Gribbin ve Plagemann, 1983'te "Jüpiter'in Yeniden Gözden Geçirilmiş Etkisi" adlı kitaplarını yayımladılar ve yeniden çok satanlar listesine girdiler.
1 Ocak 2000'de yeni milenyumun başlangıcı da kıyamet iddialarının kurbanı oldu. Bilgisayarların "00" ile biten yılı anlayamayacağını ileri süren felaket tellalları, Dünya'da yaşamın duracağı, hatta nükleer savaşın başlayacağı kehanetinde bulundu. Independent gazetesi, Uluslararası Para Fonu'nun gelişmekte olan ülkelerde ekonomik kaos yaşanacağını öngördüğünü yazdı. İnsanlar, 1 Ocak yaklaşırken alışveriş merkezlerine akın ederek yiyecek, su ve diğer malzemeleri depoladı. 1 Ocak 2000'de Dünya, tüm kehanetlerin tersine yeni bir yüzyıla girdi.
İsviçre'nin Cenevre kentinde bulunan Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi'ndeki (CERN) Büyük Hadron Çarpıştırıcısı da kıyamet senaryolarından nasibini aldı.İsviçre-Fransa sınırında yerin 100 metre altında kurulan Büyük Hadron Çarpıştırıcısı'nın protonları ışık hızına çok yakın bir hıza ulaştırarak çarpıştıracağını öğrenen bazı kesimler, bu tür çarpışmaların mikro kara delikler oluşturarak dünyanın sonunu getireceğini ileri sürdü.
Kuantum fizikçilerinin "asla asla deme" eğilimleri, kıyamet söylentilerinin daha da hız kazanmasına neden oldu. Her şeye karşın Büyük Hadron Çarpıştırıcısı, 10 Eylül'de 2008'de çalıştırıldı. Kıyamet kopmadı, ancak çarpıştırıcı 9 gün sonra teknik bir arıza nedeniyle kapatıldı. İnsanlar, 20 Kasım 2009 ve 30 Mart 2010'daki deneylerden sonra çarpıştırıcının dünyanın sonunu getirmeyeceğine ikna oldu.
2012'inin sonuna yaklaşırken yeni bir kıyamet senaryosu ortaya atıldı. Mayaların M.Ö. 3114'te başlayan ve "Baktun" olarak adlandırılan 394 yıllık dönemlere ayrılan takvimine göre 13. baktun, 21 Aralık'ta sona eriyor. 13. baktunun sona erişi, bazı kesimler tarafından Dünya'nın da sonu olarak yorumlanıyor.
Eğer Dünya, 21 Aralık'ta da yok olmazsa yedekte tutulan tarihler de bulunuyor.Örneğin Amerikalı astrolog Jeane Dixon, İsa'nın 2020'de geri gelerek kötülüğe karşı savaş açacağını ve bu savaşın 2037'de sona ereceğini, daha sonra da dünyanın yok olacağını ileri sürdü. Dixon, daha önce kıyametin 4 Şubat 1962'de kopacağını iddia etmişti.