Dünya genelindeki sağlık çalışanları canla başla koronavirüse karşı amansız bir mücadele sürdürürken, “Koronavirüs sonrası bizleri nasıl bir dünya bekliyor?” sorusu da siyaset, toplum ve ekonomi bilimciler tarafından tartışılmaya devam ediyor.
OneWorld düşünce kuruluşu için “Korona Dünya Düzeni’nden endişe duymamızı gerektiren önemli sebepler” başlıklı bir makale kaleme alan ABD'li siyasi analist Andrew Korybko, “Dünyanın koronavirüse verdiği reaksiyon, bizleri bekleyen distopyaya yönelik çok güçlü ipuçları veriyor.” diye yazdı.
“Dünyanın yeni normali”
Dünyanın neredeyse tüm ülkelerinde koronavirüsle mücadele kapsamında devletlerin çok sıkı tedbirler aldıklarını ve bölgesel karantinalar ile sokağa çıkma yasakları uyguladıklarını hatırlatan Korybko, ilerleyen süreçte bu durumun “küresel çapta kalıcı bir sıkıyönetim” durumuna evrilebileceği endişesini dile getirdi.
Siyasi analist Korybko, bu durumun insanlar tarafından da (rıza ya da zor kullanılarak) kabul edilmesinin ardından “dünyanın yeni normali” haline gelebileceğini kaydetti.
“Küresel turizm büyük darbe yiyebilir”
Yurt içi ve yurt dışı seyahatlerinin bir daha eskisi gibi olmayabileceğine dikkat çeken Korybko, yabancı turistlerin gittikleri ülkelerde ve kendi ülkelerine dönüşlerinde karantina altına alınmalarının kalıcı bir alışkanlık haline getirilebileceğini, bunun da küresel turizmi öldürebileceğini kaydetti.
“Aşı olduğunu kanıtlamayan kişilerin hareketleri kısıtlanabilir”
Koronavirüs salgınının ardından insanların aşı konusunda ne düşündüğünün artık bir öneminin kalmayabileceğini ve “zorunlu aşı” uygulamasının tesis edilebileceğini düşünen siyasi analist Andrew Korybko, bunun bir adım öteye taşınıp “insanların aşı olduklarını kanıtlamadıkları sürece seyahat edemeyebileceklerini, çalışamayabileceklerini, okula gidemeyebileceklerini” öne sürdü.
“Uzaktan eğitim/çalışma kalıcı hale gelebilir”
İnsanların tüm vakitlerini evlerinde geçirdiği ve zorunlu haller dışında dışarı çıkmadığı bir süreçten geçilmekte olduğunu hatırlatan Korybko, koronavirüs sonrası süreçte uzaktan eğitim ve uzaktan çalışma uygulamalarının kalıcı hale gelebileceği düşüncesini ortaya koydu.
“5G teknolojisi kaçınılmaz”
Hayatın evde geçmeye başlamasıyla birlikte internet kullanımının büyük bir artış göstermesine bağlı olarak 5G teknolojisinin artık kaçınılmaz olduğunu kaydeden uzman, 5G teknolojisinin “sağlığa ciddi zarar verebileceği” endişesine rağmen bunun bir zorunluluk olduğunun altını çizdi.
“Toplumu ayakta tutmak için birkaç meslek grubu yeterli”
Toplumun çarklarının dönmeye devam etmesi için çok az sayıda iş kolunun fonksiyonel olmaya devam edeceğinin vurgulandığı makalede, minimum ihtiyaçların arzının sürmesi için teknisyenlerin, bakkal ve marketlerin, eczanelerin, banka memurlarının, sağlık çalışanlarının, gıda çalışanlarının, çiftçilerin ve nakliyecilerin varlığının yeteceği öne sürüldü.
“Evrensel temel gelir”
Gelecek süreçte devletlerin kamulaştırma politikalarına hız verebileceği ve hayati önem taşıyan sanayi kollarında faaliyet gösteren tesislerin devlet bünyesine katılabileceği iddiasını ortaya koyan Korybko, insanların temel mal ve hizmetlere erişimlerinin garanti altına alınabilmesi adına hükûmetlerin “evrensel temel gelir” düşüncesine yaklaşabileceğini kaydetti.
“Zorunlu tıp hizmeti”
Dünyanın geldiği noktada sağlık hizmetlerinin askeri hizmetlerin önüne geçtiğine dikkat çeken siyasi analist Andrew Korybko, devrim niteliğinde olabilecek bir iddiayı masaya yatırdı. İnsanlığın ilerleyen süreçte belki koronavirüsten daha tehlikeli pandemilerle karşı karşıya kalabileceği düşüncesinden yola çıkan uzman, tıpkı zorunlu askerlik hizmeti gibi “zorunlu tıp hizmeti” uygulamasının hayata geçirilebileceği fikrini ortaya attı.