Geçen hafta Ardahan'da apartman inşaatı için temel kazısı yapılırken bulunan tabut şehirde heyecan yarattı.
2/23
139 YILA MEYDAN OKUYAN CESET
1877-78 Rus işgali döneminde hayatını kaybettiği düşünülen ve üniforması ile gömülen Rus subayın büyük bölümü çürümeyen cesedi heyecanları bir kat daha arttırdı. Generalin saç ve sakallarının çürümemiş olması mevcut soru işaretlerine bir yenisini daha ekledi.
3/23
PANTOLON VE BOTLAR DÜN ALINMIŞ GİBİ
Cesedin üzerinde bulunan pantolon ve botların zamana direnmesi hadisenin bir başka ilginç noktasıydı.
4/23
CESET KİME AİTTİ VE NEDEN ÇÜRÜMEDİ?
Rus askeri olduğu kesin gibi gözüken cesedin kimliği ve günümüze nasıl ulaşabildiğine dair birçok iddia ortaya atıldı. Önümüzdeki süreçte bu iddiaların ne kadar doğru olup olmadığı kesinleşecek...
5/23
TABUT KAPAGININ ÜSTÜNDEKİ HAÇ NE ANLAMA GELİYOR?
Rus generalin muhafaza edildiği tabutun kapağının üstünde bulunan haç işaretleri, alışılagelen hristiyan sembollerine pek benzemiyordu. Klasik artı şeklinde bildiğiniz haçın aşağısında bulunan eğri bir çizgi aslında herşeyi açıklar nitelikte...
6/23
ORTODOKS RUS HRİSTİYANLIĞINI SİMGELİYOR
Rus generalin tabutundaki haç ile bu kilise kubbesinde bulunan haçın şekli aynı. Rus Ortodoks Kilisesi'nin haçı olarak bilinen bu semboldeki aşağı yöndeki hafif çapraz çizgi ise cehennemden cennet'e geçişi simgelemekte.Hristiyan dünyasında buna 'Rus Haçı' deniyor...
7/23
İSTANBUL’DA 'RUS HAÇLI' ÜÇ KİLİSE VAR
İstanbul’da Rus Ortodoks cemaati adına yapılmış olan 3 adet kilise bulunuyor. Karaköy semtinde bulunan ibadethanelerinin temel ayırıcı niteliği ise üçünün de binaların en üst katında yer alması…
8/23
19.YÜZYILDAN KALMA
Karaköy, Mumhane Caddesi'ndeki köşede tuğladan yapılmış, beş katlı dikkat çekiyor. 19. yüzyıla ait olan bu bina İstanbul'a Ruslar'dan kalmıştır. Birinci Dünya Savaşı öncesinde Kudüs’e ve Yunanistan’da bulunan Aynoroz’a hacca giden Rusların konaklanması ve ibadetleri için yapılmış. Aya Andrea Kilisesi'nin deniz yönünden bakıldığında soğan kubbesi hemen dikkat çekiyor.
9/23
ÇEVREDEKİ BİNALARDA İKİ RUS KİLİSESİ DAHA MEVCUT
Bugün artık cemaati neredeyse kalmamış olan Aya Andrea'nın yanısıra çevredeki binalarda iki Rus kilisesi daha mevcut. Her iki kilise de yine binaların üst katında konumlanıyor.
10/23
KARAKÖY SİLUETİNİN AYRILMAZ PARÇALARI
Dikkatli bir gözle Eminönü tarafından bakıldığında Rus kiliselerinin soğan kubbeleri hemen göze çarpıyor.
İŞTE İSTANBUL'DA BULUNAN DİĞER İLGİNÇ KİLİSE VE SİNAGOGLARDAN BAZILARI
11/23
GİRİŞ KAPISINDA SULTAN ABDÜLHAMİT'E TEŞEKKÜR KİTABESİNİN BULUNDUĞU KİLİSE
Santa Maria Kilisesi, Beyoğlu'nda Galatasaray ile Tünel arasında bulunuyor. Fransisken tarikatına mensup olan Madam Clara Draperis'in bağışladığı bir evin arsasına, Galata Mumhane caddesindeki Santa Maria kilisesinin 1584 de yanmasından sonra yapıldı.
12/23
ABDÜLHAMİT'İN İZNİYLE KURULDU
Kilise 1769'dada bugünkü yerinde kargir olarak yapılmışsa da 1870 Beyoğlu yangınından kurtulamamıştır. Daha sonra İtalyan Mimar Guglielmo Semprini'nin projesiyle Avusturya-Macaristan Büyükelçilik binası olarak kullanıldı. Bugünkü haline ise 1904 de II.Abdülhamid'in vermiş olduğu izin ile gelebildi.
13/23
İSLAM HALİFESİ ADINA PLAKET
Kilisenin girişinde bulunan iki kitabe özellikle dikkat çekicidir. Birincisi dönemin İslam Halifesi olan Sultan 2. Abdülhamit'e şükran ifadelerini yansıtıyor.
14/23
BELEDİYE BAŞKANI İHMAL EDİLMEDİ
Sultan Abdülhamit'in plaketinde bulunan diğer bir ifadede ise dönemin belediye başkanı Rıdvan Paşa’ya kilise yapımı sırasında gösterdikleri kolaylıklar için teşekkür ediliyor.
15/23
ABDÜLHAMİT'E BİR TEŞEKKÜR DE YAHUDİ SİNAGOGUNDAN
Hemdat Israel Sinagogu, Kadıköy`ün Yeldeğirmeni semtinde bulunuyor. İstanbul`daki en eski sinagoglardan biri olup 1899`da kurulmuştur. Adı, "İsrailoğullarının şefkati" anlamına gelir. Sinagog yapılırken Yahudiler`le aynı yerde kilise yapmak isteyen Rumlar arasında kavga çıkmış, Abdülhamit de sinagog yapılmasını emretmiş. Buna karşılık olarak da Yahudiler, Arapça`daki "hamd" ile aynı semitik kökenden gelen "hemdat" adını vererek ona teşekkürlerini dile getirerek günümüzde de sağlam durumda olan eserle ölümsüzleştirdiler.
16/23
PADİŞAHIN FERMANI BURADA SAKLANIYOR
Karaköy’de bulunan ve Katolik Ermeni kiliselerinin en eskisi olan Surp Pırgiç, 1830’larda Padişah II. Mahmut zamanında yapılan bir mabet. Padişahın kilisenin yapılmasına dair izninin olduğu fermanı hâlâ bu kilisede bulunuyor.
17/23
KADERİNİ HOROZLARIN ÇİZDİĞİ MANASTIR
Zeytinburnu'daki Balıklı Rum Manastırının ilginç bir hikayesi var. Bina 1835 yılında yaşanan depremle yerle bir olunca İstanbul"daki Ermeniler manastırın yapımı için dönemin padişahı Sultan II. Mahmut"a başvuruda bulunur. Rumlar bu öneriye karşı çıkınca padişah ilginç bir çözümü devreye sokar. Buna göre Rumlar ve Ermeniler horoz döğüştürecek kazanan cemaat manastırı inşa edip sahiplenecektir. Cemaatler padişahın bu önerisini kabul eder ve horoz döğüşü başlar. Döğüşün sonunda Rumlar"ın horozu galip gelir ve bu önemli bina onlarda kalır. Bugün manastırın giriş kapısının hemen üstünde bulunan dövüş eden iki horoz figürü geçmişteki olayın hatırasını yaşatıyor.
18/23
YUNAN HARFLİ TÜRKÇE MEZAR TAŞLARI
Manastırın bahçesinde ağırlıklı olarak İç Anadolu bölgesinde yaşamış Karamanlı Rumlar olarak bilinen topluluğun mezarlarından getirilen taşlar dikkat çekiyor. Yukarıdaki mezar taşında şöyle yazıyor: Bu mezarda sâkin Niğde karyesinden (köylerinden) İlosonlu meyhaneci Savva zevcesi H. Bithleem yatıyor. Allah rahmet eylesin. 1897 Julios 21.
19/23
BİZANSLILAR'IN AŞAĞILADI CEMAAT
Katolik otoritesine bağlı olan Melkitler Doğu usülüne göre ayin yapan bir mezhep olarak biliniyor. Vaktiyle Bizans’a başkaldırıp Katolik olmuşlar ve Müslümanlarla da iyi geçinmişler. Bizanslıların onları aşağılamak için kullandığı ‘Melik’in Adamları’ anlamına gelen ‘Melkit’ zamanla mezhebin adı haline gelmiş. Daha çok Suriye ve Lübnan’da yoğun olan Melkitler, Abdülhamit zamanında, Maruni Melhame Paşa, padişahtan onlar için ibadet eyri isteyince bu apartman için izin almışlar. Zamanla cemaat kalmayınca bu kilise Melkitler’e yakın olan Keldaniler’e verildi.
20/23
TÜRK ORTODOKS PATRİKHANESİ
Doğu Ortodoks Kilisesi tarafından tanınmayan bir Türk Kilisesidir. 1921 yılında Kurtuluş Savaşı'nı destekleyen Pavlos Karahisarithis tarafından Kayseri'de kuruldu. Kurucu Karahisarithis daha 1912’de diakos 1915’te papaz olup Akdağmadeni’ne atanmış ve Eftim adını almıştı. 23 Nisan 1920’de Ankara’da Millet Meclisi’nin açılış duasını okuyan din adamları arasında Papa Eftim de vardı. Kurtuluş Savaşı’nda “Umum Anadolu Türk Ortodoksları Cemaatleri” olarak yer aldılar.
21/23
FENER RUM PATRİKHANESİ TANIMIYOR
1924 yılında Karahisarithis ayinleri yönetmeye başlamış ve adını daha sonra Zeki Erenerol olarak değiştirmiştir. Karahisarithis ailesi Türk hükümeti tarafından nüfus mübadelelerinden muaf tutuldu. Bu üç kilise, Türk Milli Mücadele yıllarında Türk Ortodokslarının eline geçmiştir. O tarihten bu yana, Türk Ortodoks Patrikhanesinin kontrolündedir. Fener Rum Patrikhanesi bu kiliseleri ve Türk Patrikliği'ni tanımamaktadır.
22/23
TÜRK MUSEVİLERİNİN İBADETHANESİ
İstanbul Hasköy'de bulunan Türk Musevilerinin ibadethanesidir. Kenesa adı verilen mabetler genelde yer seviyesinin altında kurulur. Karay Türkleri'nin museviliği seçmesiyle birlikte oluşan cemaatin üyeleri günümüzde bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar az kalmıştır.