Gezi’den bir çizgi çekersek, Türkiye dört yıldır Suriye içsavaşı ile birlikte bir korku tünelinden geçiyor. Ama hepsinden de hasar alsa sıyrılmayı bildi. 15 Temmuz bu açıdan milli iradenin dünya için ümit vaad ettiği en önemli tarihi olaylardan birisi oldu. Muazzam bir başarıydı. Bir demokrasi destanı yazıldı. Batı’nın Türkiye karşısındaki bu aşkın öfkesi bu başarının kendisi ile ilgili. Bu başarının temelinde de göstermiş olduğumuz sağduyu ve vatanseverlik var.
Milletin aklı karıştı… Herkes sordu birbirine.., hangisi iyi?.. Tek mi, çift mi?!..Velhasıl bu ülke böyle siyasetçi görmedi!.. Ankara’dan İstanbul’a yürüdü, yürüdü, yürüdü… Hakketti Nobel ödülünü… Bak diyorum size, onun adı Kemal.., O Nobel buraya gelecek!..
PKK’ya gönderilen 809 TIR silah CHP’yi nedense hiç ilgilendirmiyor. ABD’nin gerçekleştirdiği silah sevkiyatı gazetelerde bir iki satırla geçiştiriliyor. ABD, Türkiye’nin bekasını tehdit eden terör örgütü PKK/PYD’ye silah sevkiyatı yaparken CHP ülkeyi sürekli yapay gündemlerle meşgul etmeye çalışıyor. ABD’nin desteklediği FETÖ ise, CHP’nin yönetiminin zaten en tepesinde.
Statüko ittifakı sürekli mevzi kazanmanın verdiği cesaretle daha da saldırganlaştı, pervasızlaştı, mutlak gücün ve teslimiyetin peşine düştü. Tam da bu noktada ilk mağlubiyetlerini almaya başladı. Farklı boyut ve yöntemlerle taarruz ettikleri birbiriyle alakalı üç yerde baltayı taşa vurdular. Yenilgiyi tattılar. Sınırlarına ulaştılar. Geri adım atmak zorunda kaldılar.
Sol-sağ kavramlarının, ideolojilerin, sosyal hareketlerin ve siyasal partilerin batının toplumsal tarihine, burada yaşanan devrimlere uzandığını söyledikten sonra, tartışılması gereken başka bir önerme vardır.
Başlıktaki İgilizce cümle “Bir haftada kötüden, berbata döndü!”demek. Cumartesi günkü Financial Times Gazetesinde başlık olarak yazılmıştı. Çünkü altı aydan uzun bir süre atıp tutan “tweet uzmanı” Donald Trump, sonunda ilk politika girişimi olan ABD sağlık kanunu değişimi, Senatodan yeterli oy alamayınca, yani kendi parti adamları bile oy vermeyince, ortaya çıkan felaket , ekibindeki adamların suçu imiş gibi davranmaya başladı.