Terör saldırısında bombayı patlatmak veya kurşunu sıkmak işin ilk bölümü. Son bölümünü de bu algı ajanları üstleniyor. Dehşeti artırmak, faili saklamak, suçu başkasına yıkmak, toplumlar arasında husumeti, güvensizliği yaymak, bir kaos için uygun ortam yaratmak. Dolayısıyla, teröristlerden hiçbir farkları yok. Bombayı atan, kurşunu sıkanla aynı suçu işlemiş sayılıyor.
Terörü kullanarak ülkemizin birliğine ve bütünlüğüne kast eden düşman saldırısı altındayız. Hoşumuza gitsin ya da gitmesin terörle savaş halindeyiz ve ikinci İstiklal Harbi’ni veriyoruz. Birbirini suçlamak yerine ortak acılarımız etrafında birleşmek ve düşmana karşı aynı bayrak altında toplanarak mücadele etmek, en doğru olandır.
Birçokları farkında değil ama mevcut mücadele, milli seferberliği de gerektiriyor. Devletin güvenlik güçlerinin azami derecede ciddiyet göstermesi gereken bir süreçteyiz. Vatandaş ise terör örgütlerinin artçı saldırılarına karşı uyanık olmakla görevli. Toplumsal fay hatlarını harekete geçirmek isteyenlere Türk sağduyusuyla ders vermek hepimizin görevi.
Türkiye’yi Ortadoğu’da yalnızlaştırıp, etkisiz kılarak kendi siyasetlerini zorla kabul ettirmek isteyenlere bütün kirli oyunları bozarak (başta darbe girişimi olmak üzere, Rus uçağının düşürülmesi dâhil ) yeni bir cevap veren Türkiye’nin tavrının kolayca kabul edilmeyeceği anlaşılmaktadır. “Fırat Kalkanı operasyonu, Musul meselesindeki tavır, Halep’te sivillerin kurtarılması ve bütün bunların üstünde Türk-Rus işbirliğiyle Suriye’de girişilen barış projesinde kurucu rol almak sanırım asıl mesele budur.”
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) gündelikçilerin sigortalanması ve prim ödemesi ile ilgili değişikliği yeni yılla birlikte uygulamaya başladı. Artık evinde gündelikçi çalıştıran kişiler kısa mesajla (SMS) SGK’ya prim ödeyebilecekler. Peki, uygulama nasıl işleyecek ve prim ödemeleri nasıl yapılacak?