Murat KELKİTLİOĞLU murat.kelkitlioglu@aksam.com.tr
Karşınızda her türlü kara propagandayı iyi kullanan, 'bir boşluk olsa da bu davaları sulandırmak için fırsat bulsak' diye el ovuşturan bir örgüt var! Hatta o örgütle adeta kader birliği yapan 'muhalifcikler' var! Böyle gayriciddi tutumlarla onlara bu fırsatı nasıl verirsiniz! Üstelik darbeci alçakların Pensilvanya'dan 'Tüm gücünüzle inkar edin' talimatıyla davalarda itiraflarını topluca reddetmeye başladığı bir dönemde nasıl yaparsınız! Bu uygulamalar mücadeleyi güçlendirmek yerine onların ekmeğine yağ sürüyor! Benden söylemesi...
Başta Akaydın olmak üzere, 15 Temmuz’u sulandırmaya ve çarpıtmaya çalışanların tamamın yeri milletin yanı değildir. Başta FETÖ olmak üzere, onları bize karşı kışkırtan dış güçlerin bağrı ve kucağıdır. Milleti uyarmak, gerçekleri anlatmak, bunların kime ve neye hizmet ettiklerini ortaya koymak da bizim kaçınılmaz görevimizdir. Kimse, birtakım maskelerin ardına saklanarak, Atatürk ve “Çanakkale Ruhu” gibi değerleri kullanıp istismar ederek, kandırmaya kalkmasın artık bu milleti.
Kemal Bey, kuyuya taş atan bir deli değil; polemik hastası, egosantrik, ikbal peşinde koşan, mantıksız, hele dar görüşlü bir parti başkanı hiç değil; Kemal Bey, tüm bunları mezhep asabiyesi üzerinden de yapmıyor; aslında akıllı, mantıklı işler yapıyor; ABD, yanı başımızdaki PKK’ya binlerce TIR silah yığarken o, Türk milletini oyalıyor, ana muhalefet partisinin başında olmanın getirdiği siyasi güçle uyduruk gündemlerle milleti birbirine düşürmeye uğraşıyor; Kemal Bey, böylece, devleti zayıflatarak ülkeyi işgal girişimlerine karşı savunmasız kılmakla meşgul.
Kuzey Kore ile ABD arasındaki gerginlik artıyor. Kuzey Kore’nin sürekli artan nükleer kapasitesi bir tarafa kimse etkileri dünyanın dört bir tarafında hissedilecek potansiyel bir felaket yani savaş istemiyor. ABD’de Vietnam ve Kore Savaşları’nın hafızası hâlâ taze ve dünyanın bu bölgesi ABD’liler için güzel hatıralar çağrıştırmıyor. Blöf veya gerçek, konvansiyonel savaş veya Trump’ın deyimiyle ‘dünyanın daha önce bilmediği’ bir savaş… Kuzey Kore ile ABD arasındaki çekişme, çatışma, karşılıklı restleşme kolay bitmeyecek gibi görünüyor.
Bugün Ortadoğu’da meydana gelen olayları, yaşanan kanlı tabloyu anlamak için bölgedeki kurulu düzenin mahiyetinin, bunun sürdürülmesinin maliyetinin ne olduğunu ve olacağını değerlendirmek gerekir. Durduk yere, ortada görünür bir sebep yokken bazı Arap devletleri bir karar alıp Katar’a ambargo koyuyorlarsa, Mısır’ın Sisi’si Sina’yı İsrail’e satma pazarlıkları yapıyorsa, ABD yönetimi bu sorunları çözmek için arabulucu rolünde ortaya çıkıyorsa durup düşünmek gerekmez mi?
Malezya’nın Kuzey Kore ile ilişkileri Kuzey Kore liderinin üvey kardeşi Kim Jong Nam, şubat ayında , Kuala Lumpur havaalanında güpegündüz öldürüldükten sonra oldukça bozulmuştu. Güney Kore ise cinayetin Kuzey Kore tarafından yapıldığını iddia ediyordu. Taylanddaki askeri juntaya da konuşan Dışişleri Bakanı Tillerson onlardan da Kuzey Kore’yi nükleer maceraları iptal etmeleri konusunda ikna etmeleri için yardım istedi. ABD temsilcileri ise 2014 darbesinden sonra Taylandı hiç ziyaret etmemişlerdi. Şimdi ise işleri düştü!
Alman yönetmen Julian Rosefeldt’in video enstalasyonundan sinemaya uyarladığı ‘Manifesto’, başrolde yer alan Cate Blanchett’in 13 farklı karaktere hayata verirken kılıktan kılığa girdiği, an be an şaşırtan performansıyla tam bir oyunculuk dersi verdiği muazzam bir yapım. Film boyunca Rosefeldt izleyiciyi bir karakterden diğerine götürürken, her bir manifestoyu birbirinden apayrı karakterlerin ağzından, kendi savunduğu şeylerle tezat yaratacak durumlar içinde bırakan apayrı ortamlarda söyletiyor.