Konuralp Bölgesi'nde bulunan antik kentte Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünün izniyle Konuralp Müze Müdürlüğü başkanlığında Düzce Belediyesinin destekleriyle sürdürülen kazı çalışmalarında gün ışığına çıkarılan bulgular, tarihe ışık tutuyor.
Tarihi milattan önce 3. yüzyıla dayanan antik tiyatroda titizlikle yürütülen çalışmalarda bugüne kadar 2 bin yıllık olduğu değerlendirilen Medusa ve mask heykelleri ile grotesk figürlere rastlandı, Antik Tiyatro'nun sahne bölümünde tonoz bulundu.
"Kazı çalışmaları devam ediyor"
Düzce Belediyesi Kültür İşleri Müdürlüğünde Uzman Arkeolog Koray Erdoğan, AA muhabirine, yürütülen kazı çalışmalarında yeni bulgulara ulaşmanın kendilerini heyecanlandırdığını söyledi.
Çalışmaların kazı alanı genişletilerek sürdürüldüğünü aktaran Erdoğan, şöyle devam etti:
"Tiyatronun orta alanındaki zemine kadar ulaştık. Aynı zamanda çevredeki sınır duvarlarının belirlenmesi noktasında bir sonuca vardık. Tiyatronun en üst bölümünde kazı çalışmalarına başladık. Bu alanda yaptığımız çalışmalarda karma bir toprağa rastladık. Bu alanda Roma'dan sonra Bizans, Osmanlı ve erken Cumhuriyet dönemlerinde hem tarım yapılmış hem de yeni alanın üzerine yeni yapılar kurulmuş. Buralarda heykel parçalarına rastladık. Bunlardan en çarpıcısı geçtiğimiz günlerde tespit ettiğimiz Büyük İskender başı oldu.
Heykel başını milattan sonra 2'nci yüzyıla ait olarak tarihlendirdik. Baştan boyuna kadar 23 santimetre uzunluğuna sahip. Mermerden yapılan heykel, derin ve yukarı bakan gözlere sahip. Gözbebeğinde matkap izleri, dişlerini pek ortaya çıkarmayan hafif açık ağzıyla tasvir edilmiş bir portre başı. İki yana atılmış boynuna kadar uzun kıvırcık saç modeli aslında Büyük İskender'e ait olduğunu en çok işaret eden noktalardan biriydi. Alnının ortasında arkaya ve yanlara doğru ikiye ayrılan saçı aslanın yelesi gibi tasvir edilmiş. Bunun Büyük İskender'e ait portre başı olduğunu tespit ettik."
Bölgede daha önce bulunan kalıntılara ilişkin de Erdoğan, "Prusias ad Hypium Antik Kenti hem kuzeye hem de güneye hakim tepede bir kent olarak değerlendiriliyor. Bizim öngörümüz, bu yapının eteklerinde yerleşimler olacağı yönünde. Çevrede, Roma dönemindeki 'çiftlik villaları'na örnek teşkil edebilecek sivil yapılar da mevcut." diye konuştu.